EB-5 Yatırımcı Vizesi ile Green Card Nasıl Alınır? 

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD’de daimi oturma izni (Green Card) almanın en etkili yollarından biri olan EB-5 Yatırımcı Vizesi Programı, yatırım yaparak hem ABD ekonomisine katkıda bulunmayı hem de iş yaratmayı hedefleyen bireylere büyük fırsatlar sunar. 1990 yılında yürürlüğe giren bu program, yabancı yatırımcıların belirli şartları karşılamaları durumunda kendileri ve aileleri için Green Card elde etmelerine olanak tanır. Bu yazımızda EB-5 Yatırımcı vizesi hakkında bazı konulara değineceğiz:

  1. EB-5 Yatırımcı Vizesi Nedir?
  2. EB-5 Yatırımcı Vizesi için Gereken Şartlar
  3. EB-5 Yatırım Seçenekleri: Kişisel Yatırım vs. Regional Center Yatırımı
  4. Hangi Yatırım Seçeneği Size Daha Uygun?   
  5. EB-5 Başvuru Süreci
  6. EB-5 Programında Dikkat Edilmesi Gereken Hukuki ve Ekonomik Riskler        

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

EB-5 Yatırımcı Vizesi Nedir?

EB-5 yatırımcı vizesi, ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası’nın 203(b)(5) bölümünde düzenlenen, yabancı yatırımcılara ABD’de daimi oturma izni (Green Card) kazanma fırsatı sunan bir göçmenlik programıdır. Bu program, ABD ekonomisine sermaye aktarımını artırmak, işsizliği azaltmak ve uzun vadeli istihdam yaratmak amacıyla 1990 yılında yürürlüğe girmiştir. Program kapsamında, belirli bir miktar yatırım yapan ve en az 10 yeni istihdam yaratan yabancı yatırımcılar, hem kendileri hem de aile üyeleri için ABD’de kalıcı ikamet hakkı elde edebilirler.

EB-5 programı, dünya genelinde büyük ilgi gören bir göçmenlik yolu olmasına rağmen, belirli gereksinimler ve süreçler nedeniyle titizlikle ele alınması gereken bir başvuru şeklidir. Bu süreçte, yatırımın türü, iş yaratma zorunluluğu, yatırım tutarı gibi birçok kritik detay yer alır.

EB-5 Yatırımcı Vizesi için Gereken Şartlar

EB-5 başvurusu yapacak olan yatırımcılar, ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Bürosu’nun (USCIS) belirlediği sıkı kriterlere uymalıdır. Yatırımcıların karşılaması gereken temel şartlar şu şekilde özetlenebilir:

  1. Minimum Yatırım Tutarı: Yatırımcıların ABD ekonomisine en az $1.050.000 değerinde yatırım yapmaları gerekmektedir. Ancak, hedeflenen istihdam alanları (TEA – Targeted Employment Areas) olarak adlandırılan, işsizlik oranının yüksek olduğu veya kırsal bölgelerde yapılacak yatırımlar için bu tutar $800.000 olarak belirlenmiştir. Yatırımın TEA sınırları içerisinde olması, yatırımcılara ekonomik avantaj sağlamaktadır.
  2. İstihdam Yaratma Zorunluluğu: EB-5 programında en kritik şartlardan biri iş yaratmadır. Yatırımcılar, yatırımları sonucunda en az 10 tam zamanlı ABD vatandaşı ya da daimi oturum iznine sahip çalışan için iş fırsatı yaratmalıdır. Bu işler, iki yıl içinde doğrudan veya dolaylı olarak oluşturulmalıdır. Doğrudan işler, yatırım yapılan işletmede çalışacak bireyler anlamına gelirken dolaylı işler ise özellikle Regional Center projelerinde yatırımın ekonomik etkisi sonucu ortaya çıkan istihdam fırsatlarını kapsar.
  3. Risk Unsuru: EB-5 programında yatırımların riskli olması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Bu, yatırımcının yatırdığı sermayenin geri dönüşü veya başarısızlık ihtimali ile karşı karşıya kalabileceği anlamına gelir. Yatırımcılar, yatırımlarının başarısı veya başarısızlığına göre kar elde edebilir ya da zarar edebilirler. Bu sebeple, yatırımcıların yatırım yapacakları projeleri dikkatlice değerlendirmeleri ve yasal danışmanlık hizmeti alarak en doğru kararı vermeleri önemlidir.
  4. Yatırımın Süresi: EB-5 yatırımcısının sermayesi, Green Card başvuru sürecinin tamamı boyunca (en az iki yıl) aktif bir şekilde ABD’de iş yaratmaya ve sürdürülebilir ekonomik büyümeye katkı sağlamalıdır.

EB-5 Yatırım Seçenekleri: Kişisel Yatırım vs. Regional Center Yatırımı

EB-5 yatırımcıları, yatırım yapacakları projeyi seçerken iki farklı yatırım yolundan birini tercih edebilirler: Kişisel yatırım ve Regional Center yatırımı. Bu iki seçenek, yatırımcıların iş yönetimi, iş yaratma ve yatırım riski açısından farklı avantajlar ve dezavantajlar sunar.

Kişisel Yatırım

Kişisel yatırım, yatırımcının doğrudan bir işletme kurarak veya mevcut bir işletmeye yatırım yaparak süreci başlattığı yöntemdir. Bu modelde yatırımcı, işin tüm operasyonel süreçlerinden sorumlu olur ve yatırdığı sermayeyi nasıl yöneteceği konusunda tam kontrole sahiptir. Kişisel yatırım, yatırımcının kendi işletmesini yönetmesini gerektirdiği için büyük bir sorumluluk ve zaman yatırımı da gerektirir.

  • Avantajlar: Kişisel yatırım, yatırımcının iş üzerinde tam kontrole sahip olmasını sağlar. Yatırımcı, işin nasıl yönetileceğine ve hangi alanlarda büyüme sağlanacağına doğrudan karar verebilir. Bu, işletmenin başarısı için daha kişisel ve motive edici bir deneyim sunabilir.
  • Dezavantajlar: Kişisel yatırım, iş yönetimi ve operasyonel sorumluluklar açısından oldukça yoğun bir yük getirir. Yatırımcının ABD’de fiziksel olarak bulunması gerekebilir ve iş süreçlerini yönetmek için deneyim sahibi olması beklenir. Ayrıca, iş yaratma gereksinimlerini karşılamak için yeterli büyümenin sağlanamaması riski mevcuttur.

Regional Center Yatırımı

Regional Center yatırımı, USCIS tarafından onaylanmış belirli bölgesel merkezler aracılığıyla yapılan yatırımlardır. Regional Center’lar, yatırımcılara iş yaratma süreciyle ilgili daha esnek ve dolaylı yöntemler sunar. Bu yatırımlar, genellikle büyük altyapı projeleri, gayrimenkul geliştirme projeleri veya turizm gibi ekonomik büyümeye katkı sağlayacak projelerdir.

  • Avantajlar: Regional Center yatırımları, doğrudan iş yaratma gereksinimi olmadan dolaylı iş yaratma fırsatı sunar. Bu, özellikle yatırımcıların iş yönetimiyle ilgilenmek zorunda kalmaması ve daha pasif bir yatırım sürecini tercih edenler için büyük bir avantajdır. Regional Center projeleri, geniş ölçekli ve daha düşük bireysel sorumluluk gerektiren projeler olduğundan, yatırımcılar bu süreçte daha az yük altına girerler.
  • Dezavantajlar: Yatırımcıların projeleri doğrudan kontrol edememesi, bazıları için bir dezavantaj olabilir. Regional Center yatırımları, doğrudan yatırımcının kontrolü dışında gerçekleştiği için, projenin başarısı tamamen merkez yöneticilerine ve projenin ekonomik şartlarına bağlıdır.

Hangi Yatırım Seçeneği Size Daha Uygun?

EB-5 programına başvuran yatırımcılar, hangi yatırım modelinin kendi hedeflerine ve iş anlayışlarına daha uygun olduğuna karar vermelidir. Eğer bir yatırımcı olarak işin içinde aktif rol almak ve iş süreçlerini yönetmek istiyorsanız, kişisel yatırım sizin için daha uygun olabilir. Ancak, iş yönetimiyle ilgilenmek istemeyen ve daha az sorumlulukla Green Card elde etmek isteyen yatırımcılar için Regional Center yatırımları cazip bir alternatif sunar.

EB-5 Başvuru Süreci

EB-5 başvuru süreci birkaç aşamadan oluşur ve bu süreç boyunca yatırımcının çeşitli başvurular yapması, belgeler sunması ve USCIS tarafından incelenmesi gerekir.

  1. Yatırımın Gerçekleştirilmesi: Yatırımcı, minimum yatırım tutarını ABD’de belirlenen bir projeye yatırır. Bu süreçte, yatırımın aktif bir şekilde iş yaratması beklenir. Yatırımcılar, projeyi seçmeden önce kapsamlı bir araştırma yapmalı ve yasal danışmanlık almalıdır.
  2. I-526 Dilekçesi: Yatırımcı, yatırımlarını ve iş yaratma planlarını belgeleyen I-526 dilekçesini USCIS’e sunar. Bu başvuru, yatırımın yasal olarak yapıldığını ve EB-5 programının tüm gereksinimlerini karşıladığını gösteren kanıtlarla desteklenmelidir.
  3. Koşullu Green Card Başvurusu: I-526 dilekçesi onaylandıktan sonra, yatırımcı ve uygun aile üyeleri koşullu Green Card başvurusunda bulunabilirler. Koşullu Green Card, iki yıl süreyle geçerlidir ve bu süre içinde yatırımın iş yaratma şartlarını yerine getirip getirmediği gözlemlenir.
  4. I-829 Dilekçesi: Koşullu Green Card süresi dolmadan önce, yatırımcı I-829 dilekçesini sunarak kalıcı Green Card başvurusunda bulunur. Bu aşamada, yatırımın 10 kişilik istihdam şartını karşıladığı ve gerekli tüm gereksinimlerin yerine getirildiği belgelenir.
  5. Kalıcı Green Card: I-829 dilekçesinin onaylanması ile birlikte, yatırımcı ve ailesi kalıcı olarak ABD’de oturma iznine sahip olur.

EB-5 Programında Dikkat Edilmesi Gereken Hukuki ve Ekonomik Riskler

EB-5 başvuruları, karmaşık bir süreç ve çeşitli riskler içermektedir. Yatırımcıların doğru projeyi seçmesi, yasal şartları yerine getirmesi ve yatırımlarının risklerini anlaması kritik öneme sahiptir. EB-5 başvuru süreci boyunca karşılaşabileceğiniz riskler ve zorluklar arasında şunlar yer alır:

  • Proje Başarısızlığı: Yatırım yapılan projenin başarısız olması durumunda, yatırımcıların hem sermayeleri tehlikeye girer hem de Green Card başvuru süreçleri olumsuz etkilenir.
  • İstihdam Şartlarının Karşılanamaması: İstihdam yaratma şartlarını yerine getirmeyen yatırımlar, EB-5 vizesinin reddine yol açabilir. Bu nedenle yatırımın proje değerlendirmesi iyi yapılmalı ve iş yaratma planı net olmalıdır.
  • Süreçte Gecikmeler: USCIS tarafından başvuruların incelenmesi süreci bazen uzun zaman alabilir. Bu nedenle başvuruların zamanında ve eksiksiz bir şekilde yapılması önemlidir.

Sonuç olarak EB-5 yatırımcı vizesi, ABD’de yaşamak ve yatırım yapmak isteyenler için benzersiz bir fırsat sunarken, dikkatlice ele alınması gereken bir süreçtir. CK Law Firm olarak bu süreçte yatırımcılarımıza sunduğumuz profesyonel danışmanlık hizmeti ile başarılı bir başvuru için gereken tüm hukuki ve stratejik adımları planlamaktayız. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Share your love

Newsletter Updates

Enter your email address below and subscribe to our newsletter

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir