Nearly Half of Fortune 500 Companies Founded by Immigrants or Their Children

Fortune 500 Şirketlerinin Neredeyse Yarısı Göçmenler veya Göçmenlerin Çocukları Tarafından Kuruldu

Özlem Kara, İçerik Editörü, CK Law Firm

2024 yılında göçmenler tarafından kurulan 230 şirket, 8.6 trilyon dolarlık gelir elde etti!

ABD’nin en büyük kazanç sağlayan 500 şirketinin neredeyse yarısı, göçmenler veya onların çocukları tarafından kurulmuş durumda. Amerikan Göçmenlik Konseyi’nin (American Immigration Council) 2024 raporuna göre, bu oran göçmenlerin Amerikan iş dünyasına olan katkılarının tarihi bir zirveye ulaştığını gösteriyor. Raporda, Amerika’nın en büyük firmalarının %46’sının göçmenler veya göçmen çocukları tarafından kurulduğu belirtildi.

2011 yılından bu yana Amerikan Göçmenlik Konseyi, Fortune dergisinin yıllık olarak yayımladığı Fortune 500 listesindeki göçmen kökenli kurucuları takip ediyor. 2024 yılında yayımlanan “Yeni Amerikan Fortune 500: En Büyük Amerikan Şirketleri ve Göçmen Kökleri” başlıklı rapor, ABD’nin en büyük gelir getiren şirketlerinin neredeyse yarısının göçmen geçmişiyle bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. Raporda ayrıca DoorDash ve EchoStar gibi 10 yeni şirketin listeye eklendiği vurgulanıyor.

2023 yılında göçmenler tarafından kurulan 230 şirket, toplamda 8.6 trilyon dolar gelir elde etti. Bu miktar, birçok ülkenin ekonomisinden daha büyük. Ayrıca bu şirketler, dünya genelinde 15.5 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Bu, göçmenlerin sadece ABD ekonomisine değil, küresel ekonomiye de katkı sağladığını gösteriyor. Amerikan Göçmenlik Konseyi’nin araştırma direktörü Nan Wu, “Bu rapor, göçmenlerin ekonomimiz için nasıl bir kazanç olduğunu, iş yaratma ve ABD’yi küresel düzeyde rekabetçi tutma konusunda önemli roller üstlendiklerini açıkça ortaya koyuyor” dedi.

Raporda ayrıca hangi eyaletlerin en çok göçmen kuruculu Fortune 500 şirketine ev sahipliği yaptığı da inceleniyor. New York, 32 şirketle ilk sırada yer alırken, Kaliforniya 28 şirketle onu takip ediyor. Bu şirketler, sadece ABD’nin değil, yerel ekonomilerin de temel taşlarını oluşturuyor. Birçok eyalette bu şirketler, büyük bir ekonomik etkiye sahip.

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

Green Card (Daimi İkamet Kartı) sahibi olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok hak ve ayrıcalıklara sahip olursunuz. Ancak, bu hakları korumak ve ABD’deki yasal statünüzü sürdürmek için belirli kurallara ve zaman dilimlerine dikkat etmeniz önemlidir. Green Card’ınızı muhafaza etmenin en önemli yolu, Amerika’da sürekli ikamet niyetini kanıtlamak ve belirli süre zarfında düzenli olarak ABD’ye geri dönmektir. Bu yazımızda, Green Card sahiplerinin daimi ikamet statülerini koruyabilmeleri için dikkat etmeleri gereken önemli süreler ve koşulları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

  1. Amerika Birleşik Devletleri’nde Daimi İkamet Niyetini Sürdürme Zorunluluğu
  2. Reentry Permit (Yeniden Giriş İzni)
  3. ABD’de Fiziksel Olarak Bulunma Koşulu
  4. Vergi Beyanında Bulunma Zorunluluğu
  5. Green Card Yenileme ve Süresi Dolan Kartlar
  6. Vatandaşlık İçin Gereken Süreler
  7. Adres Bildirim Zorunluluğu
  8. ABD’ye Dönüş Vizesi (SB-1 Vizesi)

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

1. Amerika Birleşik Devletleri’nde Daimi İkamet Niyetini Sürdürme Zorunluluğu

Green Card sahibi olmanız, ABD’de yasal olarak yaşama ve çalışma hakkı verdiği anlamına gelir. Ancak, ABD dışında uzun süreli kalmak bu hakkınızı riske atabilir. Amerikan hükümeti, Green Card sahiplerinden daimi olarak ABD’de yaşamalarını bekler. Özellikle 6 aydan uzun süreli yurt dışı kalışlar, yetkililer tarafından ikamet niyetinizi sorgulamanıza neden olabilir. Green Card sahibi bir kişi, ABD dışına çıktığında 6 aydan fazla, ancak 1 yıldan kısa süre kalırsa, bu durum girişte sorgulanmaya ve ABD’deki ikamet niyetinin kaybolup kaybolmadığına dair sorulara yol açabilir. 1 yıldan uzun süre ABD dışında kalmak ise daimi ikamet statüsünü ciddi şekilde tehlikeye sokar.

Eğer 2 yıldan fazla ABD dışında kalırsanız, Green Card’ınızı kaybetme ihtimaliniz çok yüksektir. Bu durumda, ABD’ye tekrar giriş yapabilmek için yeni bir Green Card başvurusunda bulunmanız gerekebilir.

2. Reentry Permit (Yeniden Giriş İzni)

Green Card sahibi olarak ABD dışında uzun süre kalmanız gerekiyorsa (örneğin iş, eğitim ya da ailevi sebeplerle), seyahatinizden önce USCIS’e Reentry Permit (yeniden giriş izni) başvurusunda bulunmanız önerilir. Bu belge, 2 yıla kadar ABD dışında kalmanıza izin verir ve daimi ikamet niyetinizi korumanıza yardımcı olur. Reentry Permit başvurusu yapmak, ABD’ye geri dönüşünüzde Green Card’ınızı korumanız açısından büyük bir avantaj sağlar. Ancak bu belgeyi kullanırken bile, ABD dışında kalış süreniz boyunca ABD ile olan bağlarınızı sürdürdüğünüzü kanıtlamanız önemlidir.

3. ABD’de Fiziksel Olarak Bulunma Koşulu

Green Card sahiplerinin ABD’de fiziksel olarak yaşamaları beklenir. Eğer ABD’de fiziksel olarak bulunmadan uzun süre ABD dışında kalırsanız, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (CBP) yetkilileri, ABD’de ikamet niyetinizin olmadığı sonucuna varabilirler. Green Card’ınızı korumak için ABD’deki adresinizi, işinizi, vergi beyanlarınızı ve diğer yaşam bağlantılarınızı sürdürüyor olmanız gerekir. Sadece ABD’ye giriş çıkış yaparak bu koşulları sağlamak yeterli değildir.

1 yıldan daha kısa süreli yurt dışı seyahatlerinde bile, ABD’ye geri döndüğünüzde daimi ikamet niyetinizi kanıtlamanız gerekebilir. Bu nedenle, ABD dışında olduğunuz sürede bile ABD’deki bağlarınızı korumak (örneğin bir adres veya iş bulundurmak) ve vergi beyannamelerinizi sunmaya devam etmek son derece önemlidir.

4. Vergi Beyanında Bulunma Zorunluluğu

Green Card sahipleri, ABD’de yaşadıkları süre boyunca her yıl düzenli olarak vergi beyanında bulunmak zorundadırlar. ABD dışında yaşıyor olsanız dahi, ABD vergi mükellefi olmaya devam edersiniz ve geliriniz ne olursa olsun beyan yapmanız gerekir. Vergi beyannamesi sunmamak ya da ABD dışındaki bir ülkenin vergi mukimi olduğunuzu beyan etmek, ABD’deki daimi ikamet statünüzü kaybetmenize neden olabilir. Green Card sahiplerinin, IRS’e (ABD Gelir İdaresi) zamanında ve doğru beyanda bulunmaları, yasal yükümlülüklerini yerine getirdiklerini gösterir ve statülerini korumalarına yardımcı olur.

5. Green Card Yenileme ve Süresi Dolan Kartlar

Green Card’ların genellikle 10 yıllık bir geçerlilik süresi vardır. Bu süre dolmadan önce kartınızı yenilemeniz gerekir. Green Card’ın süresi dolmuş olsa bile, statünüzü kaybetmiş sayılmazsınız, ancak bu durumda seyahat etmek ya da çalışmak için bazı sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Green Card’ınızı yenilemek için USCIS’e I-90 formunu doldurarak başvuruda bulunmanız gerekmektedir. Özellikle ABD dışında uzun süreli seyahatlerde ya da işe başvururken süresi dolmuş bir Green Card, çeşitli engeller yaratabilir.

Koşullu Green Card sahibi olan kişiler ise, kartlarının 2 yıl sonra dolduğunu unutmamalıdır. Bu kişiler, kartlarının süresi dolmadan önce koşulsuz Green Card başvurusunda bulunmalıdırlar. Aksi takdirde, daimi ikamet statülerini kaybedebilirler.

6. Vatandaşlık için Gereken Süreler

Green Card sahipleri, ABD vatandaşı olmak istediklerinde belirli süreler boyunca ABD’de daimi ikametlerini sürdürmek zorundadır. ABD vatandaşı olmak için genellikle 5 yıl boyunca daimi ikamet sahibi olmanız gerekmektedir. Ancak, ABD vatandaşı ile evli olan kişiler için bu süre 3 yıl olarak belirlenmiştir. Vatandaşlık başvurusu yapmadan önce, belirli bir süre ABD’de fiziksel olarak bulunmuş olmanız gerekir. Bu süre içinde 30 aydan fazla ABD dışında bulunmanız vatandaşlık başvurunuzu olumsuz etkileyebilir. ABD’de sürekli bir ikamet adresine sahip olmak ve ABD ile bağlarınızı sürdürüyor olmak da vatandaşlık başvurusunda önemli rol oynar.

7. Adres Bildirim Zorunluluğu

Green Card sahipleri, taşındıkları takdirde USCIS’e yeni adreslerini bildirmek zorundadır. ABD içindeki adres değişiklikleri için, 10 gün içinde USCIS’e başvurarak yeni adresinizi bildirmeniz gerekmektedir. Bu işlemi yapmamak, ciddi sonuçlar doğurabilir ve daimi ikamet statünüzü kaybetmenize neden olabilir.

8. ABD’ye Dönüş Vizesi (SB-1 Vizesi)

Eğer Reentry Permit başvurusunda bulunmadan 1 yıldan uzun süre ABD dışında kaldıysanız ve Green Card’ınızı kaybettiyseniz, ABD’ye geri dönmek için SB-1 (Returning Resident) vizesi başvurusunda bulunmanız gerekebilir. SB-1 vizesi, daimi ikamet statüsünü geri kazanmanızı sağlayabilir, ancak bu sürecin zaman alıcı ve zorlayıcı olabileceğini unutmamalısınız. ABD Konsoloslukları, SB-1 vizesi başvurularını titizlikle inceler ve başvurunuzun kabul edilmesi için ABD’de daimi ikamet niyetinizi kanıtlamanız gerekir.

Sonuç

Green Card sahibi olarak ABD’deki daimi ikamet statünüzü sürdürmek için dikkat etmeniz gereken süreler ve koşullar oldukça kritiktir. ABD dışında uzun süre kalmak, daimi ikamet statünüzü kaybetme riski yaratabilir. Yurt dışı seyahat planlarınızı yaparken gerekli izinleri almak ve ABD ile olan bağlarınızı güçlü tutmak son derece önemlidir. Green Card’ın süresi dolmadan yenilenmesi, vergi beyanlarının doğru şekilde yapılması ve ABD’deki kalıcı adresinizin bildirilmesi gibi yükümlülükler de ihmal edilmemelidir.

CK Law Firm, Green Card sahiplerine, ABD’de yasal statülerini nasıl koruyabilecekleri ve vatandaşlık başvurularında dikkat edilmesi gereken süreler konusunda profesyonel danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Eğer Green Card’ınızı muhafaza etme konusunda sorularınız varsa uzman bir göçmenlik avukatından destek almanız yararınıza olacaktır. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

E1 ve E2 vizeleri, ABD’de ticaret yapmak veya yatırım yapmak isteyen girişimciler için büyük fırsatlar sunar. Ancak bu vizelere başvuru süreci karmaşıktır ve başvuru sahiplerinin yaptığı hatalar, sürecin uzamasına veya başvurunun reddedilmesine neden olabilir. Bu yazıda, E1 ve E2 vizeleri için başvuru yaparken en çok yapılan hataları detaylı şekilde inceleyecek ve bu hatalardan nasıl kaçınabileceğinizi anlatacağız. Bu bilgileri kullanarak başvurunuzu daha güçlü hale getirebilir ve başarı şansınızı artırabilirsiniz.

  1. E1 ve E2 Vizeleri Nedir?
  2. Eksik veya Yanlış Belgeler Sunmak
  3. Yatırım Tutarının Yetersiz Olması
  4. Yetersiz İş Planı Sunmak
  5. Kişisel Gelirle Yatırım Yapmak
  6. Vize Türü ve Gerekliliklerini Tam Anlamamak
  7. Vize Statüsünü Doğru Yönetmemek
  8. Aile Üyeleri için Başvuru Sürecini Göz Ardı Etmek

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

E1 ve E2 Vizeleri Nedir?

– E1 Vizesi, ABD ile sürekli ticaret yapan ülkelerin vatandaşlarına verilen bir ticaret vizesidir. Bu vize, başvuru sahibinin ABD ile önemli miktarda ticaret yaptığına dair kanıt sunmasını gerektirir.

– E2 Vizesi ise ABD’ye önemli bir sermaye yatırımı yapan yatırımcılara verilen bir vizedir. ABD’de bir iş kurmak veya mevcut bir işin kontrolünü almak isteyen girişimciler için uygundur.

Her iki vize türü de ABD’de ticaret ve yatırım yapmak isteyen iş insanlarına büyük fırsatlar sunar. Ancak bu vizelere başvuru sürecinde yapılan yanlışlıklar ve eksiklikler, ciddi sorunlar yaratabilir. 

İşte E1 ve E2 vizelerinde başvuru sürecinde en sık karşılaşılan hatalar:

1. Eksik veya Yanlış Belgeler Sunmak

Başvuru sürecinde yapılan en yaygın hatalardan biri, eksik ya da yanlış belgeler sunmaktır. E1 ve E2 vize başvuruları oldukça titiz ve ayrıntılı belge talepleri içerir. Örneğin, E1 vizesi için başvuran kişilerin, ABD ile düzenli ve önemli miktarda ticaret yaptığını kanıtlaması gerekmektedir. E2 vizesi başvurularında ise yatırımın “önemli” olduğuna dair belgeler sunulmalıdır.

– E1 vizesinde ticaret hacminizi, ticari belgeler, faturalar, sevkiyat belgeleri ve ABD’deki ticari ortaklarınızla yaptığınız anlaşmalar gibi evraklarla belgeleyebilmelisiniz.

– E2 vizesinde ise yatırımın boyutunu, yatırılan sermayenin kaynağını, iş planınızı ve yatırımın ABD ekonomisine katkı sağlayacağını kanıtlayan belgeleri sunmanız gerekir. Eksik ya da yanlış belgeler sunmak, başvurunun gecikmesine veya reddedilmesine neden olabilir.

İpuçları:

– Belgelerin eksiksiz olduğundan emin olun.

– Gerekli belgeleri hazırlarken ABD hükümetinin resmi kılavuzlarını dikkatlice inceleyin ve belgelerin güncel olduğundan emin olun.

2. Yatırım Tutarının Yetersiz Olması

E2 vizesi başvurularında yatırımın “önemli” olması gerekmektedir. Ancak birçok başvuru sahibi, yatırım tutarını yanlış değerlendirir ve yetersiz bir yatırımla başvuru yapar. Bu tür başvurular, ABD hükümetinin yatırımı ABD ekonomisine katkı sağlayacak kadar büyük bulmaması durumunda reddedilebilir.

– Önemli yatırım kavramı, başvuru yapılan işin türüne ve ihtiyaçlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Yani büyük bir fabrika açmayı planlıyorsanız, daha büyük bir yatırım tutarı gerekecektir. Küçük bir işletme için daha az yatırım yeterli olabilir, ancak bu yatırımın işin ihtiyaçlarını karşılayacak büyüklükte olduğundan emin olunmalıdır.

İpuçları:

– Yatırım tutarınızı, işin gerçek ihtiyaçlarına ve sürdürülebilirliğine göre belirleyin. İş planınızı detaylandırırken, her kalemi ayrıntılı bir şekilde açıklayın.

– Yatırımınızın sektörel gerekliliklere ve ABD ekonomisine sağlayacağı katkılara dikkat edin.

3. Yetersiz İş Planı Sunmak

E2 vizesi için sunulan iş planı, vizenin onaylanmasında kilit bir rol oynar. Ancak birçok başvuru sahibi, iş planını yeterince detaylı hazırlamadığı için reddedilmektedir. İş planınız, yatırımın sürdürülebilir olduğunu ve ABD’de ekonomik katkı sağlayacağını kanıtlamalıdır. Vize memurları, başvurduğunuz işin uzun vadede başarılı olacağını görmek isterler.

– İş planında finansal projeksiyonlar, personel ihtiyaçları, büyüme stratejileri ve pazar analizi gibi kritik unsurlar yer almalıdır. Planınızın yüzeysel veya yetersiz olması, başvurunun reddedilmesine neden olabilir.

İpuçları:

– İş planınızı hazırlarken işinizin her aşamasını ayrıntılı bir şekilde anlatın. Özellikle finansal projeksiyonlar ve ABD’de yaratılacak istihdam gibi konulara dikkat edin.

– İş planınızı bir uzman yardımıyla gözden geçirin ve ABD’deki yasal gereklilikleri karşıladığınızdan emin olun.

4. Kişisel Gelirle Yatırım Yapmak

Birçok başvuru sahibi, sadece kişisel gelirlerini kullanarak E2 vizesi başvurusunda bulunur. Ancak, ABD hükümeti sadece kişisel kazançlarla yapılan yatırımları genellikle yeterli bulmaz. İşin sürdürülebilirliği ve büyüme potansiyeli için yatırımın daha geniş bir finansal tabana dayanması beklenir.

– Yatırımınızın işin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yapılandırılmış olması, başvurunuzun olumlu sonuçlanması açısından kritik önem taşır.

İpuçları:

– Yatırım tutarınızın işin büyümesine katkı sağlayacak nitelikte olduğuna dikkat edin.

5. Vize Türü ve Gerekliliklerini Tam Anlamamak

E1 ve E2 vizeleri arasındaki farkları tam olarak anlamadan başvuru yapmak, en yaygın hatalardan biridir. E1 vizesi, ABD ile ticaret yapan ülkeler için geçerli bir vize iken E2 vizesi ABD’ye yatırım yapmak isteyen kişilere verilir. Bu vizeler arasındaki temel farkları bilmeden yanlış vize türüne başvurmak, başvurunuzun reddedilmesine neden olabilir.

İpuçları:

– Başvuru yapmadan önce, hangi vize türünün sizin için uygun olduğunu iyice anlayın.

– Her iki vize türünün de gerekliliklerini karşılayıp karşılamadığınızı net bir şekilde analiz edin.

6. Vize Statüsünü Doğru Yönetmemek

E1 ve E2 vizeleri, genellikle geçici statüde vizelerdir ve ABD’de süresiz kalmak mümkün değildir. Ancak birçok başvuru sahibi, bu vizelerle kalıcı oturum izni (Green Card) almayı bekleyerek yanlış stratejiler geliştirebilir. Bu vizeler, ABD’de kalıcı bir oturum izni sağlamaz, bu nedenle sürenizi uzatmak veya yenilemek için doğru adımlar atmanız gerekir.

İpuçları:

– Vize sürenizi dikkatlice takip edin ve yenileme başvurularınızı zamanında yapın.

– Kalıcı oturum izni almak için diğer yolları değerlendirin ve bu sürecin farklı olduğunu unutmayın.

7. Aile Üyeleri için Başvuru Sürecini Göz Ardı Etmek

E1 ve E2 vizesi sahiplerinin eşleri ve 21 yaş altındaki çocukları da ABD’de yaşama hakkına sahiptir. Ancak, bu aile bireyleri için ayrı başvuru süreçleri bulunur. Birçok kişi bu süreci göz ardı ederek, aile üyeleri için gerekli belgeleri hazırlamayı unutabilir. Bu da aile bireylerinin vize süreçlerinde sorunlar yaratabilir.

İpuçları:

– Eşiniz ve çocuklarınız için ayrı başvurular yapmanız gerektiğini unutmayın.

– Aile bireylerinin başvuruları için gereken belgeleri eksiksiz ve doğru şekilde hazırlayın.

Sonuç

E1 ve E2 vizeleri, ABD’de ticaret yapmak veya yatırım yapmak isteyen kişiler için büyük fırsatlar sunar. Ancak, başvuru sürecindeki hatalar ciddi sonuçlar doğurabilir ve vize başvurunuzun reddedilmesine neden olabilir. Yukarıda sıralanan yaygın hatalardan kaçınarak başvurunuzu daha güçlü hale getirebilir ve ABD’de iş yapma fırsatını elde edebilirsiniz. Doğru belgelerle başvuru yapmak, kapsamlı bir iş planı hazırlamak ve vize statünüzü doğru yönetmek, başarı şansınızı artıracaktır. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvuruları konularındaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Avukat Kılınç, ABD iltica başvuruları konusunda da geniş bir bilgi birikimine sahiptir. İltica başvurusu yapan müvekkillerine, süreç boyunca titizlikle rehberlik etmekte ve onların en iyi hukuki danışmanlık hizmetini almalarını sağlamaktadır. Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvurularındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD’de Sosyal Güvenlik Numarası (SSN), kişisel kimlik ve finansal işlemler için kritik bir bileşendir. Bu numara, Amerika Birleşik Devletleri’nde çalışacak, vergi ödeyecek ya da sosyal güvenlik yardımlarına başvuracak bireyler için gereklidir. Bu yazımızda Sosyal Güvenlik Numarası almak için kimlerin uygun olduğunu ve başvuru sürecinin nasıl işlediğini detaylı bir şekilde inceleyelim:

  1.  Sosyal Güvenlik Numarası Nedir?
  2.  Kimler Sosyal Güvenlik Numarası Alabilir?
  3.  Sosyal Güvenlik Numarası için Başvuru Süreci
  4.  Sosyal Güvenlik Numarasının Önemi
  5.  Sosyal Güvenlik Numarası Alamayanlar için Alternatifler

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

Sosyal Güvenlik Numarası Nedir?

Sosyal Güvenlik Numarası, ABD hükümetinin bireylerin kimliklerini tanımlamak için kullandığı bir numaradır. Bu numara, hem sosyal güvenlik yardımları hem de vergi beyanları gibi birçok önemli işlemin gerçekleştirilmesinde kullanılır. Ayrıca, işverenler, bankalar ve diğer finansal kurumlar, bireylerin kimliklerini doğrulamak için bu numarayı kullanır.

Kimler Sosyal Güvenlik Numarası Alabilir?

Sosyal Güvenlik Numarası almak için çeşitli durumlar söz konusu olabilir. Bunlar genel olarak şu üç ana gruba ayrılır:

1. ABD Vatandaşları:

   – ABD’de doğan veya vatandaşlık kazanan bireyler, doğumdan itibaren ya da vatandaşlık kazandıktan sonra Sosyal Güvenlik Numarası alabilirler. ABD’de doğmuş olanlar, doğum belgesi ile bu numarayı almak için başvurabilirler. Amerikan vatandaşları için bu süreç oldukça basittir ve genellikle doğumdan kısa bir süre sonra tamamlanır.

2. Daimi İkametgah Sahipleri (Green Card Sahipleri):

   – Green Card (daimi ikametgah) sahipleri, ABD’de yasal olarak yaşamaya ve çalışmaya hak kazanmış bireylerdir. Green Card aldıktan sonra, Sosyal Güvenlik İdaresi’ne başvurarak Sosyal Güvenlik Numarası alabilirler. Green Card sahibi olanlar, ABD’de iş bulmak ve bankacılık işlemleri yapmak için bu numarayı kullanmalıdır.

3. Geçici Çalışma İzni Sahipleri:

   – H-1B, L-1, E-2 gibi geçici çalışma vizeleri ile ABD’de bulunan yabancı uyruklular da Sosyal Güvenlik Numarası başvurusu yapabilirler. Bu kişilerin başvuruda bulunabilmesi için geçerli bir çalışma iznine sahip olmaları gerekir. Ayrıca, ABD’de yasal olarak çalışmaları ve vergilendirme gerekliliklerini yerine getirmeleri gerekmektedir.

Sosyal Güvenlik Numarası için Başvuru Süreci

Sosyal Güvenlik Numarası almak isteyen kişilerin izlemeleri gereken adımlar ve hazırlamaları gereken belgeler bulunmaktadır. Başvuru süreci şu adımları içerir:

 1. Gerekli Belgelerin Hazırlanması

Sosyal Güvenlik Numarası almak için başvuru yapan kişilerin aşağıdaki belgeleri hazırlamaları gerekmektedir:

– Kimlik Belgesi: ABD vatandaşı olanlar için doğum belgesi ya da pasaport, yabancı uyruklular için ise geçerli bir pasaport ya da ABD’ye giriş vizesi gereklidir.

– Göçmenlik Durumu Belgeleri: Green Card sahiplerinin Green Card kopyasını, geçici vizelerle bulunan kişilerin ise geçici çalışma izni belgelerini sunmaları gerekir.

– Çalışma İzni: Geçici çalışma vizesi sahiplerinin geçerli bir çalışma iznine sahip olmaları gerekir. Çalışma izni, ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri’nden (USCIS) alınmalıdır.

 2. Sosyal Güvenlik Ofisine Başvuru

Sosyal Güvenlik Numarası başvurusu için en yakın Sosyal Güvenlik İdaresi (SSA) ofisine gidilmelidir. Başvuru sırasında:

– Formlar Doldurulur: Sosyal Güvenlik İdaresi’nin sağladığı başvuru form eksiksiz olarak doldurulmalıdır. Bu formda kişisel bilgiler, göçmenlik durumu ve iletişim bilgileri istenir.

– Belgeler Sunulur: Hazırlanan belgeler ofise teslim edilmelidir. Bu belgeler kişinin kimliğini ve göçmenlik durumunu doğrulamak için kullanılır.

– Kimlik Doğrulama: SSA ofisi, belgelerin doğruluğunu kontrol eder ve başvuru sahibinin kimliğini doğrular.

 3. Başvurunun İşlenmesi

Başvurunun işlenmesi genellikle 2-4 hafta sürer. Başvuru sahibi, bu süre zarfında Sosyal Güvenlik Numarası kartını posta yoluyla alır. Başvurunun onaylanması durumunda, başvuru sahibi numarasını kullanarak çeşitli işlemler yapabilir.

Sosyal Güvenlik Numarasının Önemi

Sosyal Güvenlik Numarası, ABD’deki birçok önemli işlem için gereklidir. İşte bunlardan bazıları:

– Vergi Beyanı: Gelir vergisi beyanında bulunurken Sosyal Güvenlik Numarası kullanılır. İşverenler, çalışanlarının gelirlerini ve vergi bilgilerini bu numara ile takip eder.

– Çalışma ve Bankacılık İşlemleri: İş başvurularında, banka hesapları açarken ve kredi başvurularında Sosyal Güvenlik Numarası talep edilir.

– Sosyal Güvenlik Yardımları: Sosyal Güvenlik Yardımları için başvurularda bu numara kullanılır. Yardım türleri arasında emeklilik, maluliyet ve hayatta kalan yakınlara yapılan ödemeler bulunur.

Sosyal Güvenlik Numarası Alamayanlar için Alternatifler

Sosyal Güvenlik Numarası almak her birey için mümkün olmayabilir. Özellikle geçici vizelerle ABD’de bulunan yabancı uyruklular, çalışma izni olmayan kişiler ya da turist vizesi ile bulunan bireyler için alternatif seçenekler bulunmaktadır:

– Bireysel Vergi Mükellefi Kimlik Numarası (ITIN): Sosyal Güvenlik Numarası alamayan bireyler, ABD Vergi Dairesi (IRS) tarafından verilen ITIN numarasını alabilirler. ITIN, özellikle vergi beyannamesi vermek isteyen kişiler için gereklidir. ITIN, sosyal güvenlik numarasının yerine kullanılabilir, ancak sosyal güvenlik yardımları ve bazı finansal işlemler için yeterli olmayabilir.

Sonuç

Sosyal Güvenlik Numarası, ABD’de yaşam ve çalışma sürecinde kritik bir rol oynar. ABD vatandaşları, Green Card sahipleri ve geçici çalışma iznine sahip bireyler, bu numarayı alarak yasal olarak çalışma ve finansal işlemler gerçekleştirme hakkına sahiptir. Başvuru süreci, gerekli belgelerin hazırlanması ve doğru bilgi ile form doldurulmasını gerektirir. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD’de yaşamaya başlamak isteyen yabancı vatandaşlar için çeşitli vize türleri mevcuttur. Bunlar arasında K-1 nişanlılık vizesi ve evlilik vizeleri (CR-1 ve IR-1) öne çıkmaktadır. Her iki vize türü de ABD vatandaşı veya Green Card sahibi olan kişilerle evlenmek isteyen yabancı uyruklular için farklı süreçler ve avantajlar sunar. Bu yazıda, K-1 nişanlılık ve evlilik vizelerinin başvuru süreçlerini, avantajlarını ve dezavantajlarını kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz:

  1. K-1 Nişanlılık Vizesi Nedir?
  2. K-1 Nişanlılık Vizesi Başvuru Süreci
  3. Evlilik Vizesi (CR-1 / IR-1) Nedir?
  4. Evlilik Vizesi Başvuru Süreci
  5. K-1 ve Evlilik Vizelerinin Avantajları
  6. K-1 ve Evlilik Vizelerinin Dezavantajları
  7. K-1 ve Evlilik Vizeleri Arasındaki Farklar

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

K-1 Nişanlılık Vizesi Nedir?

K-1 nişanlılık vizesi, ABD vatandaşı olan bir kişinin, yurtdışında yaşayan nişanlısını ABD’ye getirmek ve 90 gün içinde evlenmek için başvurabileceği bir vize türüdür. K-1 vizesinin amacı, çiftlerin ABD’de bir araya gelmelerini ve evlenmelerini sağlamak için hızlı bir çözüm sunmaktır.

K-1 Nişanlılık Vizesi Başvuru Süreci

1. Başvurunun Hazırlanması:

   – Form I-129F: ABD vatandaşı olan kişi, USCIS’e (ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) Form I-129F (Nişanlı Vizesi Başvurusu) doldurur. Bu formda, nişanlılık ilişkisi ve nişanlıların kişisel bilgileri hakkında detaylar yer alır.

   – Destekleyici Belgeler: Nişanlılık ilişkisini kanıtlayan belgeler (fotoğraflar, mesajlaşmalar, tatil rezervasyonları) ve ABD vatandaşı başvuru sahibinin mali durumunu gösteren belgeler (vergi beyannameleri, maaş bordroları) eklenmelidir.

2. USCIS Onayı ve Nişanlı Vizesi:

   – Başvurunun İncelenmesi: USCIS başvuruyu inceleyerek onaylar veya reddeder. Onaylanan başvurular, ABD Dışişleri Bakanlığı’na yönlendirilir.

   – Konsolosluk Mülakatı: Nişanlı, ABD Konsolosluğu’nda bir mülakata çağrılır. Bu mülakatta nişanlılık ilişkisinin gerçekliği ve nişanlının geçmişi sorgulanır. Sağlık raporları, sabıka kaydı ve diğer gerekli belgeler sunulmalıdır.

3. ABD’ye Giriş ve Evlilik:

   – Vize Onayı: K-1 vizesi onaylandığında, nişanlı ABD’ye giriş yapabilir. ABD’ye geldikten sonra 90 gün içinde evlenmeleri gerekir. Aksi takdirde, nişanlı ABD’den ayrılmak zorunda kalır.

   – Evlilikten Sonra: Evlilik gerçekleştiğinde, çiftler Green Card başvurusu yapabilirler. Green Card süreci, nişanlı vizesi sürecinden bağımsız olarak devam eder.

Evlilik Vizesi (CR-1 / IR-1) Nedir?

Evlilik vizesi, ABD vatandaşı veya Green Card sahibi biriyle evlenmiş olan yabancı uyruklulara verilen bir göçmenlik vizesidir. Evlilik vizesi, çiftlerin ABD’ye birlikte taşınmasını sağlar ve ABD’de kalıcı oturum hakkı verir.

Evlilik Vizesi Başvuru Süreci

1. Başvurunun Hazırlanması:

   – Form I-130: ABD vatandaşı veya Green Card sahibi kişi, USCIS’e Form I-130 (Göçmen Aile Üyesi Başvurusu) doldurur. Bu formda, evlilik ilişkisi ve eşin kişisel bilgileri hakkında bilgiler yer alır.

   – Destekleyici Belgeler: Evliliği kanıtlayan belgeler (evlilik cüzdanı, fotoğraflar) ve ABD vatandaşı başvuru sahibinin mali durumunu gösteren belgeler (vergi beyannameleri, banka hesap dökümleri) eklenmelidir.

2. USCIS Onayı ve Konsolosluk Süreci:

   – Başvurunun İncelenmesi: USCIS başvuruyu değerlendirir ve onaylar veya reddeder. Onaylanan başvurular, ABD Konsolosluğu’na yönlendirilir.

   – Vize Mülakatı: Yabancı eş, ABD Konsolosluğu’nda bir mülakata çağrılır. Bu mülakatta, evliliğin gerçekliği ve eşin geçmişi sorgulanır. Sağlık raporları, sabıka kaydı gibi belgeler sunulmalıdır.

3. ABD’ye Giriş ve Green Card:

   – Vize Onayı: Evlilik vizesi onaylandığında, eş ABD’ye giriş yapar. ABD’ye giriş yaptıktan sonra, Green Card başvurusu yapılır. İki yıl süresince şartlı Green Card verilir, bu süre sonunda kalıcı Green Card alınabilir.

K-1 ve Evlilik Vizelerinin Avantajları

1. K-1 Nişanlılık Vizesinin Avantajları:

   – Hızlı Birlikte Olma: K-1 vizesi, çiftlerin daha hızlı bir şekilde bir araya gelmelerine olanak tanır. Evlilikten sonra ABD’de kalma süreci daha hızlı ilerler.

   – Gelişmiş Planlama: K-1 vizesi, çiftlere ABD’de evlilik ve yaşam planlaması yapma fırsatı verir.

2. Evlilik Vizelerinin Avantajları:

   – Kalıcı Oturum: Evlilik vizesi, yabancı eşe kalıcı oturum ve çalışma izni sağlar. Bu, uzun vadede ABD’de yaşamayı ve çalışma imkanı sunar.

   – Daha Az Bürokrasi: Evlilik vizesi başvurusu, K-1 vizesine göre daha az bürokratik işlem gerektirir. Evlilik vizesiyle ABD’ye giriş yapan eş, Green Card için direkt başvurabilir.

K-1 ve Evlilik Vizelerinin Dezavantajları

1. K-1 Nişanlılık Vizesinin Dezavantajları:

   – Süre Kısıtlaması: K-1 vizesi ile ABD’ye gelen kişinin 90 gün içinde evlenmesi gerekir. Bu süre zarfında evlilik gerçekleşmezse, nişanlı ABD’den ayrılmak zorunda kalır.

   – Ek Maliyetler: K-1 vizesi, evlilik sonrası Green Card başvurusu gerektirdiğinden, toplamda daha yüksek maliyetler doğurabilir.

2. Evlilik Vizelerinin Dezavantajları:

   – Uzun Süreli İşlem: Evlilik vizesi başvurusu, K-1 vizesine göre daha uzun sürebilir. Bu, çiftlerin ayrı kalmasına neden olabilir.

   – Daha Karmaşık Süreç: Evlilik vizesi süreci, daha fazla belge ve mülakat gerektirdiğinden, daha karmaşık olabilir.

K-1 ve Evlilik Vizeleri Arasındaki Farklar

ÖZELLİKK-1 NİŞANLILIK VİZESİEVLİLİK VİZESİ (CR-1 / IR-1)
SüreDaha kısaDaha uzun
MaliyetDaha yüksek olabilirDaha düşük olabilir
Evlilik ŞartıABD’de evlenme şartı varEvli çiftler başvurabilir
Green Card BaşvurusuEvlilik sonrası yapılırDirekt başvurulur

Sonuç

K-1 nişanlılık vizesi ve evlilik vizeleri, ABD’de yaşamaya hedefleyen çiftler için önemli seçeneklerdir. Her iki vize türü de farklı avantajlar ve dezavantajlar sunar. K-1 vizesi, çiftlerin ABD’de daha hızlı bir araya gelmesini sağlar, ancak ek maliyetler ve süre kısıtlamaları olabilir. Evlilik vizeleri ise kalıcı oturum ve daha az bürokrasi avantajları sunar, ancak başvuru süreci daha uzun sürebilir. Çiftlerin ihtiyaçlarına ve durumlarına en uygun vize türünü seçmeleri, hem sürecin verimliliği hem de maliyet açısından faydalı olacaktır. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvuruları konularındaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Avukat Kılınç, ABD iltica başvuruları konusunda da geniş bir bilgi birikimine sahiptir. İltica başvurusu yapan müvekkillerine, süreç boyunca titizlikle rehberlik etmekte ve onların en iyi hukuki danışmanlık hizmetini almalarını sağlamaktadır. Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvurularındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitim görmek, birçok uluslararası öğrenci için kariyer hedeflerine ulaşmak ve daha geniş fırsatlara erişmek adına önemli bir adımdır. Özellikle ABD’de eğitimlerini tamamlayan öğrencilerin, eğitim aldıkları alanlarda pratik deneyim kazanmaları, ileride kalıcı olarak ABD’de yaşamayı planlayanlar için oldukça değerlidir. Bu noktada, OPT (Optional Practical Training) programı, öğrencilerin Green Card’a giden yolda önemli bir fırsat yakalamalarını sağlayan bir köprüdür. Bu yazıda, OPT’nin ne olduğu, nasıl başvurulacağı, süreleri, STEM OPT uzatması, iş değiştirme kuralları ve Green Card süreciyle ilişkisi hakkında detaylı bilgiler vereceğim:

  1. OPT Nedir?
  2. OPT’nin Çeşitleri
  3. OPT Programının Süresi
  4. OPT için Başvuru Şartları
  5. OPT Başvuru Süreci
  6. STEM OPT Uzatması
  7. OPT ile İş Değiştirme Kuralları
  8. OPT ve H-1B Vizesi
  9. Green Card Başvuru Süreci
  10. OPT ile Green Card Arasındaki Bağlantı
  11. OPT Süresi Dolduğunda Ne Olur?

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

OPT Nedir?

Optional Practical Training (OPT), Amerika’da F-1 vizesiyle eğitim gören uluslararası öğrencilere, mezuniyet öncesi veya sonrası, eğitim alanlarına uygun bir işte çalışarak pratik deneyim kazanmalarına olanak tanıyan bir çalışma izni programıdır. OPT programı, öğrencilerin akademik kariyerlerini destekler ve ABD işgücü piyasasında rekabet avantajı kazanmalarına yardımcı olur. 

OPT programı, özellikle ABD’de daha uzun süreli kalmak ve Green Card başvurusuna giden yolu açmak isteyen öğrenciler için stratejik bir fırsat olarak öne çıkar. 

OPT’nin Çeşitleri

OPT, öğrencilerin mezuniyet öncesi ve sonrası çalışma izni alabilmesi için iki ana kategoride incelenir:

1. Pre-completion OPT (Mezuniyet Öncesi OPT): Öğrenciler, eğitimlerine devam ederken haftada en fazla 20 saat çalışabilecekleri bir çalışma izni talep edebilirler. Tatil dönemlerinde bu süre tam zamanlı olarak uygulanabilir. Pre-completion OPT başvurusu, öğrencinin tam zamanlı olarak çalışabileceği yaz stajı veya diğer geçici işlerde deneyim kazanması açısından büyük bir avantaj sağlar.

2. Post-completion OPT (Mezuniyet Sonrası OPT): Öğrenciler, eğitimlerini tamamladıktan sonra tam zamanlı olarak bir yıl boyunca kendi eğitim alanlarında çalışabilirler. Bu aşama, öğrencilerin profesyonel kariyerlerine başlama fırsatı sunduğu gibi, ileride H-1B vizesine ve Green Card başvurusu yapma süreçlerine olanak tanır. Post-completion OPT, öğrencinin kariyerinde önemli bir başlangıç noktasıdır.

OPT Programının Süresi

OPT programı genellikle mezuniyetten sonra 12 ay süreyle geçerli olur. Ancak, STEM (Science, Technology, Engineering, and Mathematics) alanlarında eğitim alan öğrenciler için bu süre uzatılabilir. STEM mezunları, 24 ay ek süre ile OPT’lerini 36 aya kadar çıkarabilirler.

OPT için Başvuru Şartları

OPT başvurusu yapabilmek için yerine getirilmesi gereken bazı şartlar bulunur. Aşağıdaki kriterlere sahip olan öğrenciler OPT başvurusunda bulunabilirler:

– F-1 Vizesi: OPT başvurusu yapacak öğrencilerin, ABD’de eğitim gördükleri süre boyunca geçerli bir F-1 öğrenci vizesine sahip olmaları gerekir.

– Tam Zamanlı Öğrencilik: Başvuru sırasında, öğrencilerin eğitim aldıkları programda tam zamanlı öğrenci statüsünde olmaları gerekmektedir.

– Eğitim Alanı: Öğrencilerin OPT kapsamında çalışacakları işin, eğitim aldıkları alanla doğrudan ilişkili olması şarttır. Yani, bir mühendislik öğrencisi, mühendislik alanında bir işte çalışabilir; ancak eğitim alanıyla ilgili olmayan işlerde çalışamaz.

– I-765 Formu: OPT başvurusu, ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS) tarafından sağlanan I-765 formunun doldurulmasıyla yapılır.

OPT Başvuru Süreci

OPT başvurusu, eğitimini ABD’de tamamlayan bir öğrenci için hayati bir adımdır. Başvuru süreci genellikle şu adımları içerir:

1. Başvuru Zamanı: Post-completion OPT başvurusunda bulunmak isteyen öğrenciler, mezuniyet tarihlerinden en erken 90 gün önce başvuru yapmaya başlayabilirler. Başvuru sürecinin tamamlanması ve çalışma izninin alınması, başvuru yoğunluğuna bağlı olarak 3-5 ay sürebilir. Bu nedenle, başvuruların zamanında yapılması oldukça önemlidir.

2. USCIS Onayı: Başvuru, USCIS tarafından incelendikten sonra onaylanır ve öğrenciye çalışma izni verilir. Bu onay sürecinde öğrencinin tüm belgelerinin eksiksiz olduğundan emin olması gereklidir.

3. Employment Authorization Document (EAD): Başvuru onaylandıktan sonra, öğrenciye EAD (Çalışma İzni Belgesi) kartı gönderilir. Bu kart, öğrencinin OPT kapsamında yasal olarak çalışabileceğini gösterir.

4. İş Arama Süreci: Öğrencilerin OPT süresi boyunca eğitim aldıkları alanla ilgili iş bulmaları gerekir. İş bulamayan öğrenciler için işsizlik süresi 90 günle sınırlıdır. Bu sürenin sonunda iş bulamayan öğrencilerin çalışma izni iptal edilebilir.

STEM OPT Uzatması

STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında eğitim alan öğrenciler, mezuniyet sonrasında 12 aylık OPT sürelerini tamamladıktan sonra ek olarak 24 aylık STEM OPT uzatması alabilirler. Bu uzatma, STEM mezunlarının ABD’de kalış sürelerini üç yıla kadar çıkartarak Green Card başvurusuna hazırlık için ek bir fırsat yaratır.

STEM OPT uzatması için işverenlerin E-Verify sistemine kayıtlı olmaları gerekir. Bu sistem, işverenlerin çalışanlarının çalışma izni statüsünü doğrulamalarını sağlayan bir hükümet programıdır. STEM OPT uzatmasından yararlanacak öğrencilerin çalıştıkları işin eğitim alanlarıyla ilgili olması ve işverenlerinin E-Verify sisteminde yer alması zorunludur.

OPT ile İş Değiştirme Kuralları

OPT kapsamında çalışan öğrenciler, eğitim alanlarıyla ilgili farklı işlerde çalışabilirler. Ancak, her iş değişikliği USCIS’e bildirilmelidir. Öğrencilerin toplamda 90 günden fazla işsiz kalmamaları şartı bulunmaktadır. İş değiştiren öğrencilerin, eğitim alanlarıyla ilgili işlerde çalışmaya devam etmeleri ve çalıştıkları pozisyonun OPT kapsamına uygun olduğundan emin olmaları gerekir.

OPT ve H-1B Vizesi

OPT, ABD’de kalıcı olarak çalışmayı planlayan öğrenciler için H-1B vizesine giden yolda bir adım olarak da değerlendirilebilir. H-1B, ABD’de belirli iş alanlarında uzmanlık gerektiren pozisyonlarda çalışmak isteyen yabancı uyruklu kişilere verilen bir çalışma vizesidir. OPT süresince bir işveren bulup bu işverenin H-1B başvurusu yapması durumunda, öğrenci H-1B vizesi alabilir ve Green Card başvuru sürecine geçiş yapabilir. 

Green Card Başvuru Süreci

OPT, Green Card başvurusu yapmak isteyen öğrenciler için temel bir adımdır. Bir işverenin H-1B başvurusu yapması ve öğrencinin ABD’de daha uzun süre kalmasıyla birlikte Green Card başvurusu için gerekli adımlar atılabilir. Green Card süreci, işveren sponsorluğu ile başlatılabilir ve öğrenci, ABD’de kalıcı oturum hakkına sahip olabilir.

 OPT ile Green Card Arasındaki Bağlantı

Özellikle STEM alanlarında eğitim gören öğrenciler için OPT programı, Green Card’a giden yolda kritik bir öneme sahiptir. STEM OPT uzatması ile öğrenciler, ABD’de 36 ay boyunca çalışarak işveren sponsorluğuyla Green Card başvurusunda bulunma şansını artırırlar. OPT sırasında ABD işgücü piyasasında deneyim kazanan öğrenciler, H-1B vizesi alarak uzun vadeli olarak ABD’de kalmanın yolunu açarlar.

OPT Süresi Dolduğunda Ne Olur?

OPT süresi dolduğunda, öğrenciler genellikle H-1B vizesine başvururlar. H-1B vizesi, işveren sponsorluğunda alınan bir vizedir ve belirli bir meslek dalında çalışmayı sürdürmek isteyen bireylere verilir. H-1B vizesi ile çalışmaya devam eden bireyler, Green Card başvurusunda bulunarak kalıcı oturum izni elde edebilirler. Eğer OPT süresi içinde H-1B başvurusu yapılmazsa ve öğrenci STEM alanında değilse ABD’deki yasal statüsünü kaybetme riski oluşabilir.

Sonuç olarak, OPT, uluslararası öğrenciler için sadece eğitim alanlarında pratik deneyim kazanma fırsatı sunmakla kalmaz, aynı zamanda ABD’de kalıcı oturum izni almanın da ilk adımlarından biridir. Özellikle STEM alanlarındaki mezunlar için sunulan ek uzatmalar, Green Card başvurusunda bulunmak isteyen öğrenciler için büyük bir avantaj sağlar.

OPT başvurularında süreci doğru yönetmek ve USCIS ile iş birliği içinde ilerlemek büyük önem taşır. CK Law Firm olarak, OPT başvurularınızdan Green Card sürecine kadar her aşamada yanınızdayız. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Subscribe to Our Newsletter

Subscribe to our newsletter to stay informed about the latest announcements and articles written by our attorneys on U.S. immigration processes.