Amerika’da Şirket Nasıl Kurulur? Şartları Nelerdir ve Sağladığı Haklar Nelerdir?

Amerika’da Şirket Nasıl Kurulur? Şartları Nelerdir ve Sağladığı Haklar Nelerdir?

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

Amerika Birleşik Devletleri, iş kurmak isteyen girişimciler için büyük fırsatlar sunan dinamik ve küresel bir ekonomi sunmaktadır. ABD’de şirket kurmak, yalnızca yerli girişimciler için değil, aynı zamanda yabancı girişimciler için de çekici bir seçenek haline gelmiştir. Geniş pazar, güçlü iş altyapısı ve yatırımcılara sunduğu haklar sayesinde Amerika, iş kurmak ve işletmeyi büyütmek isteyenler için cazip bir merkezdir. Ancak, Amerika’da şirket kurma süreci ve bu sürecin getirdiği hukuki ve finansal yükümlülükler, belirli adımların dikkatlice izlenmesini gerektirir.

  1. Amerika’da Şirket Kurmanın Genel Aşamaları
  2. Amerika’da Şirket Kurmanın Şartları
  3. Amerika’da Şirket Kurmanın Sağladığı Haklar
  4. Amerika’da Şirket Kurarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

Amerika’da Şirket Kurmanın Genel Aşamaları

Amerika’da şirket kurma süreci, ABD vatandaşı olmayanlar da dahil olmak üzere herkes için açıktır. Ancak, iş kurarken belirli adımların takip edilmesi gerekir:

1. Şirket Türüne Karar Verme

Amerika’da şirket kurmadan önce, hangi tür şirketin sizin için en uygun olduğuna karar vermeniz önemlidir. ABD’de en yaygın şirket türleri şunlardır:

– Limited Liability Company (LLC): ABD’de en popüler şirket türlerinden biri olan LLC, sınırlı sorumluluk ve esnek işletme yapısı sunar. Şirket sahipleri (üyeler), şirketin borçlarından şahsi olarak sorumlu tutulmazlar. Ayrıca, LLC’ler gelir vergisi açısından daha avantajlı olabilir çünkü gelir doğrudan sahiplerin kişisel gelirlerine geçer.

– Corporation (C-Corp ve S-Corp): C-Corporation, büyük ölçekli şirketler için uygundur ve şirket sahipleri, hisse senetleri aracılığıyla yatırımcılarla şirketi büyütebilirler. S-Corporation ise genellikle daha küçük işletmeler için tercih edilen bir seçenektir ve vergi avantajları sunar.

– Sole Proprietorship: Tek kişilik şirketler için kullanılan bu yapı, sahibine tam kontrol sağlar. Ancak şahsi varlıklar şirket borçlarından sorumlu olabilir.

2. Eyalet Seçimi

ABD’de şirket kurarken hangi eyalette faaliyette bulunacağınıza karar vermeniz gerekir. Eyalet yasaları, vergilendirme, şirket yönetimi ve yasal düzenlemeler konusunda farklılık gösterebilir.

3. Şirket İsmi Seçme

Şirketinizin ismini belirlemek, hem iş kimliği hem de hukuki gereksinimler açısından önemlidir. Şirket isminin eyaletinizde başka bir işletme tarafından kullanılmadığını doğrulamak için bir isim araştırması yapmanız gerekir. Seçtiğiniz ismin tescilli olup olmadığını kontrol edebilir ve işletmenizi kaydettikten sonra bu ismi koruma altına alabilirsiniz.

4. Vergi Numarası (EIN) Almak

ABD’de faaliyet gösterecek bir şirket kurduğunuzda, IRS’den (Internal Revenue Service) bir Employer Identification Number (EIN), yani vergi kimlik numarası almanız gerekir. EIN, hem çalışanlarınız için vergi beyannamesi doldururken hem de işletmenizin federal düzeyde tanınmasını sağlamak için gereklidir.

5. Şirket Sözleşmeleri ve Belgeleri Hazırlamak

Şirketinizin kurulumu sırasında yasal belgelerin hazırlanması önemlidir. Özellikle LLC veya Corporation gibi yapılar için Operating Agreement veya Bylaws gibi belgelerin hazırlanması gerekir. Bu belgeler, şirketin iç yönetim kurallarını ve işleyişini belirler. Ayrıca, eyalet yetkililerine şirketin resmen kurulması için gerekli olan evrakları da teslim etmeniz gerekecektir.

6. Banka Hesabı Açmak

Amerika’da bir işletme bankası hesabı açmak, işletme finansmanını yönetmek açısından kritik öneme sahiptir. Ayrıca, işletme giderlerini kişisel giderlerden ayırmak, muhasebe ve vergilendirme süreçlerinde de kolaylık sağlar.

7. Lisanslar ve İzinler Almak

Amerika’da şirket kurmak için, faaliyet göstereceğiniz sektöre bağlı olarak yerel, eyalet veya federal düzeyde bazı lisanslar ve izinler almanız gerekebilir. Örneğin, bir restoran açmayı planlıyorsanız sağlık ve güvenlik düzenlemelerine uymanız gerekecek ve gerekli izinleri almanız şart olacaktır.

Amerika’da Şirket Kurmanın Şartları

Amerika’da şirket kurmak için yerine getirilmesi gereken belirli hukuki ve finansal şartlar bulunmaktadır:

– Yatırımcı Vizesi (E-2 ve L-1 Vizesi): ABD vatandaşı olmayan girişimciler, şirket kurup işletmek için E-2 Yatırımcı Vizesi veya L-1 İç Transfer Vizesi gibi göçmen olmayan iş vizesi türlerine başvurabilirler. E-2 vizesi, ABD ile ticaret anlaşması bulunan ülkelerin vatandaşlarına verilen ve ABD’de yatırım yapmalarını sağlayan bir vize türüdür. L-1 vizesi ise uluslararası şirketlerin ABD’de bir yan kuruluş veya şube açmalarını sağlar.

E-2 vizesi ve L-1 vizesi hakkında detaylı bilgi için blogumuza göz atabilirsiniz!

– Yerel ve Eyalet Vergileri: Amerika’da iş yapmak için federal vergi kimlik numarası almanız gerekir. Bunun yanı sıra, faaliyet gösterdiğiniz eyaletin vergi yasalarına göre de vergilendirilirsiniz. Eyaletler arasında vergi oranları ve yükümlülükleri farklılık gösterebilir.

– Kayıt Ücretleri: Şirketinizi resmen kaydettirmek için belirli bir kayıt ücreti ödemeniz gerekir. Bu ücretler, şirketin yapısına ve faaliyette bulunacağınız eyalete göre değişiklik gösterebilir.

– İstihdam Kanunları: Çalışan istihdam etmeyi planlıyorsanız, ABD’de iş hukuku ve çalışan hakları konusunda uyulması gereken birçok yasa bulunmaktadır. Bu yasalar, çalışanların maaşları, çalışma koşulları ve sosyal güvenlik haklarını kapsar.

Amerika’da Şirket Kurmanın Sağladığı Haklar

ABD’de şirket kurmanın, girişimcilere sunduğu çeşitli haklar ve avantajlar vardır:

1. Sınırlı Sorumluluk: LLC ve Corporation gibi şirket yapılarında, şirket sahipleri işletmenin borç ve yükümlülüklerinden şahsi olarak sorumlu tutulmazlar. Bu, kişisel varlıkların şirket borçlarından korunması anlamına gelir.

2. Vergi Avantajları: ABD’de belirli eyaletlerde ve şirket türlerinde işletmelere vergi avantajları sağlanır. Ayrıca, gelir vergisi dağılımında şirket sahiplerine esneklik sunan LLC yapısı da yaygın olarak tercih edilmektedir.

3. Küresel Pazar Erişimi: ABD’de kurulan bir şirket, küresel pazara erişim sağlama konusunda önemli fırsatlar sunar. Geniş bir müşteri tabanı, gelişmiş altyapı ve teknolojiye dayalı iş yapma olanakları ile ABD, uluslararası iş geliştirme için ideal bir merkezdir.

4. ABD’de Oturma ve Çalışma Hakkı: Amerika’da iş kuran yabancı girişimciler, E-2 veya L-1 vizeleri gibi iş vizeleri aracılığıyla ABD’de oturma ve çalışma hakkı elde edebilirler. Bu vizeler, iş faaliyetlerinin sürdüğü süre boyunca ABD’de kalma ve iş yapma fırsatı sunar.

5. Ticaret Anlaşmalarından Faydalanma: ABD, birçok ülke ile serbest ticaret anlaşmaları yapmıştır. ABD’de şirket kuran girişimciler, bu ticaret anlaşmalarının sunduğu düşük gümrük vergileri ve geniş ticaret ağlarından faydalanabilirler.

Amerika’da Şirket Kurarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Amerika’da şirket kurma süreci fırsatlarla dolu olsa da, dikkat edilmesi gereken bazı zorluklar ve riskler de bulunmaktadır:

– Göçmenlik Kuralları: ABD’de iş kurmayı planlayan yabancı girişimcilerin, göçmenlik yasalarına uygun olarak çalışma ve oturma izinlerine sahip olmaları gerekmektedir. Bu süreçte profesyonel hukuki destek almak, başvuruların sorunsuz ilerlemesi açısından önemlidir.

– Yasal Düzenlemelere Uyum: Amerika’da iş yaparken federal, eyalet ve yerel düzenlemelere tam olarak uyum sağlamak gerekir. Bu yasal düzenlemeler sektöre göre farklılık gösterebilir.

– Rekabet Ortamı: ABD’nin gelişmiş ve rekabetçi iş ortamı, başarılı olmak için dikkatli bir planlama ve strateji gerektirir. İyi bir iş planı hazırlamak ve piyasa araştırması yapmak, başarılı bir başlangıç yapmanın önemli adımlarıdır.

Başvuru sürecinin karmaşıklığı ve yıllık kota sistemi nedeniyle, süreci dikkatlice yönetmek önemlidir. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvuruları konularındaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Avukat Kılınç, ABD iltica başvuruları konusunda da geniş bir bilgi birikimine sahiptir. İltica başvurusu yapan müvekkillerine, süreç boyunca titizlikle rehberlik etmekte ve onların en iyi hukuki danışmanlık hizmetini almalarını sağlamaktadır. Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvurularındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD’de daimi oturma izni (Green Card) almanın en etkili yollarından biri olan EB-5 Yatırımcı Vizesi Programı, yatırım yaparak hem ABD ekonomisine katkıda bulunmayı hem de iş yaratmayı hedefleyen bireylere büyük fırsatlar sunar. 1990 yılında yürürlüğe giren bu program, yabancı yatırımcıların belirli şartları karşılamaları durumunda kendileri ve aileleri için Green Card elde etmelerine olanak tanır. Bu yazımızda EB-5 Yatırımcı vizesi hakkında bazı konulara değineceğiz:

  1. EB-5 Yatırımcı Vizesi Nedir?
  2. EB-5 Yatırımcı Vizesi için Gereken Şartlar
  3. EB-5 Yatırım Seçenekleri: Kişisel Yatırım vs. Regional Center Yatırımı
  4. Hangi Yatırım Seçeneği Size Daha Uygun?   
  5. EB-5 Başvuru Süreci
  6. EB-5 Programında Dikkat Edilmesi Gereken Hukuki ve Ekonomik Riskler        

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

EB-5 Yatırımcı Vizesi Nedir?

EB-5 yatırımcı vizesi, ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası’nın 203(b)(5) bölümünde düzenlenen, yabancı yatırımcılara ABD’de daimi oturma izni (Green Card) kazanma fırsatı sunan bir göçmenlik programıdır. Bu program, ABD ekonomisine sermaye aktarımını artırmak, işsizliği azaltmak ve uzun vadeli istihdam yaratmak amacıyla 1990 yılında yürürlüğe girmiştir. Program kapsamında, belirli bir miktar yatırım yapan ve en az 10 yeni istihdam yaratan yabancı yatırımcılar, hem kendileri hem de aile üyeleri için ABD’de kalıcı ikamet hakkı elde edebilirler.

EB-5 programı, dünya genelinde büyük ilgi gören bir göçmenlik yolu olmasına rağmen, belirli gereksinimler ve süreçler nedeniyle titizlikle ele alınması gereken bir başvuru şeklidir. Bu süreçte, yatırımın türü, iş yaratma zorunluluğu, yatırım tutarı gibi birçok kritik detay yer alır.

EB-5 Yatırımcı Vizesi için Gereken Şartlar

EB-5 başvurusu yapacak olan yatırımcılar, ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Bürosu’nun (USCIS) belirlediği sıkı kriterlere uymalıdır. Yatırımcıların karşılaması gereken temel şartlar şu şekilde özetlenebilir:

  1. Minimum Yatırım Tutarı: Yatırımcıların ABD ekonomisine en az $1.050.000 değerinde yatırım yapmaları gerekmektedir. Ancak, hedeflenen istihdam alanları (TEA – Targeted Employment Areas) olarak adlandırılan, işsizlik oranının yüksek olduğu veya kırsal bölgelerde yapılacak yatırımlar için bu tutar $800.000 olarak belirlenmiştir. Yatırımın TEA sınırları içerisinde olması, yatırımcılara ekonomik avantaj sağlamaktadır.
  2. İstihdam Yaratma Zorunluluğu: EB-5 programında en kritik şartlardan biri iş yaratmadır. Yatırımcılar, yatırımları sonucunda en az 10 tam zamanlı ABD vatandaşı ya da daimi oturum iznine sahip çalışan için iş fırsatı yaratmalıdır. Bu işler, iki yıl içinde doğrudan veya dolaylı olarak oluşturulmalıdır. Doğrudan işler, yatırım yapılan işletmede çalışacak bireyler anlamına gelirken dolaylı işler ise özellikle Regional Center projelerinde yatırımın ekonomik etkisi sonucu ortaya çıkan istihdam fırsatlarını kapsar.
  3. Risk Unsuru: EB-5 programında yatırımların riskli olması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Bu, yatırımcının yatırdığı sermayenin geri dönüşü veya başarısızlık ihtimali ile karşı karşıya kalabileceği anlamına gelir. Yatırımcılar, yatırımlarının başarısı veya başarısızlığına göre kar elde edebilir ya da zarar edebilirler. Bu sebeple, yatırımcıların yatırım yapacakları projeleri dikkatlice değerlendirmeleri ve yasal danışmanlık hizmeti alarak en doğru kararı vermeleri önemlidir.
  4. Yatırımın Süresi: EB-5 yatırımcısının sermayesi, Green Card başvuru sürecinin tamamı boyunca (en az iki yıl) aktif bir şekilde ABD’de iş yaratmaya ve sürdürülebilir ekonomik büyümeye katkı sağlamalıdır.

EB-5 Yatırım Seçenekleri: Kişisel Yatırım vs. Regional Center Yatırımı

EB-5 yatırımcıları, yatırım yapacakları projeyi seçerken iki farklı yatırım yolundan birini tercih edebilirler: Kişisel yatırım ve Regional Center yatırımı. Bu iki seçenek, yatırımcıların iş yönetimi, iş yaratma ve yatırım riski açısından farklı avantajlar ve dezavantajlar sunar.

Kişisel Yatırım

Kişisel yatırım, yatırımcının doğrudan bir işletme kurarak veya mevcut bir işletmeye yatırım yaparak süreci başlattığı yöntemdir. Bu modelde yatırımcı, işin tüm operasyonel süreçlerinden sorumlu olur ve yatırdığı sermayeyi nasıl yöneteceği konusunda tam kontrole sahiptir. Kişisel yatırım, yatırımcının kendi işletmesini yönetmesini gerektirdiği için büyük bir sorumluluk ve zaman yatırımı da gerektirir.

  • Avantajlar: Kişisel yatırım, yatırımcının iş üzerinde tam kontrole sahip olmasını sağlar. Yatırımcı, işin nasıl yönetileceğine ve hangi alanlarda büyüme sağlanacağına doğrudan karar verebilir. Bu, işletmenin başarısı için daha kişisel ve motive edici bir deneyim sunabilir.
  • Dezavantajlar: Kişisel yatırım, iş yönetimi ve operasyonel sorumluluklar açısından oldukça yoğun bir yük getirir. Yatırımcının ABD’de fiziksel olarak bulunması gerekebilir ve iş süreçlerini yönetmek için deneyim sahibi olması beklenir. Ayrıca, iş yaratma gereksinimlerini karşılamak için yeterli büyümenin sağlanamaması riski mevcuttur.

Regional Center Yatırımı

Regional Center yatırımı, USCIS tarafından onaylanmış belirli bölgesel merkezler aracılığıyla yapılan yatırımlardır. Regional Center’lar, yatırımcılara iş yaratma süreciyle ilgili daha esnek ve dolaylı yöntemler sunar. Bu yatırımlar, genellikle büyük altyapı projeleri, gayrimenkul geliştirme projeleri veya turizm gibi ekonomik büyümeye katkı sağlayacak projelerdir.

  • Avantajlar: Regional Center yatırımları, doğrudan iş yaratma gereksinimi olmadan dolaylı iş yaratma fırsatı sunar. Bu, özellikle yatırımcıların iş yönetimiyle ilgilenmek zorunda kalmaması ve daha pasif bir yatırım sürecini tercih edenler için büyük bir avantajdır. Regional Center projeleri, geniş ölçekli ve daha düşük bireysel sorumluluk gerektiren projeler olduğundan, yatırımcılar bu süreçte daha az yük altına girerler.
  • Dezavantajlar: Yatırımcıların projeleri doğrudan kontrol edememesi, bazıları için bir dezavantaj olabilir. Regional Center yatırımları, doğrudan yatırımcının kontrolü dışında gerçekleştiği için, projenin başarısı tamamen merkez yöneticilerine ve projenin ekonomik şartlarına bağlıdır.

Hangi Yatırım Seçeneği Size Daha Uygun?

EB-5 programına başvuran yatırımcılar, hangi yatırım modelinin kendi hedeflerine ve iş anlayışlarına daha uygun olduğuna karar vermelidir. Eğer bir yatırımcı olarak işin içinde aktif rol almak ve iş süreçlerini yönetmek istiyorsanız, kişisel yatırım sizin için daha uygun olabilir. Ancak, iş yönetimiyle ilgilenmek istemeyen ve daha az sorumlulukla Green Card elde etmek isteyen yatırımcılar için Regional Center yatırımları cazip bir alternatif sunar.

EB-5 Başvuru Süreci

EB-5 başvuru süreci birkaç aşamadan oluşur ve bu süreç boyunca yatırımcının çeşitli başvurular yapması, belgeler sunması ve USCIS tarafından incelenmesi gerekir.

  1. Yatırımın Gerçekleştirilmesi: Yatırımcı, minimum yatırım tutarını ABD’de belirlenen bir projeye yatırır. Bu süreçte, yatırımın aktif bir şekilde iş yaratması beklenir. Yatırımcılar, projeyi seçmeden önce kapsamlı bir araştırma yapmalı ve yasal danışmanlık almalıdır.
  2. I-526 Dilekçesi: Yatırımcı, yatırımlarını ve iş yaratma planlarını belgeleyen I-526 dilekçesini USCIS’e sunar. Bu başvuru, yatırımın yasal olarak yapıldığını ve EB-5 programının tüm gereksinimlerini karşıladığını gösteren kanıtlarla desteklenmelidir.
  3. Koşullu Green Card Başvurusu: I-526 dilekçesi onaylandıktan sonra, yatırımcı ve uygun aile üyeleri koşullu Green Card başvurusunda bulunabilirler. Koşullu Green Card, iki yıl süreyle geçerlidir ve bu süre içinde yatırımın iş yaratma şartlarını yerine getirip getirmediği gözlemlenir.
  4. I-829 Dilekçesi: Koşullu Green Card süresi dolmadan önce, yatırımcı I-829 dilekçesini sunarak kalıcı Green Card başvurusunda bulunur. Bu aşamada, yatırımın 10 kişilik istihdam şartını karşıladığı ve gerekli tüm gereksinimlerin yerine getirildiği belgelenir.
  5. Kalıcı Green Card: I-829 dilekçesinin onaylanması ile birlikte, yatırımcı ve ailesi kalıcı olarak ABD’de oturma iznine sahip olur.

EB-5 Programında Dikkat Edilmesi Gereken Hukuki ve Ekonomik Riskler

EB-5 başvuruları, karmaşık bir süreç ve çeşitli riskler içermektedir. Yatırımcıların doğru projeyi seçmesi, yasal şartları yerine getirmesi ve yatırımlarının risklerini anlaması kritik öneme sahiptir. EB-5 başvuru süreci boyunca karşılaşabileceğiniz riskler ve zorluklar arasında şunlar yer alır:

  • Proje Başarısızlığı: Yatırım yapılan projenin başarısız olması durumunda, yatırımcıların hem sermayeleri tehlikeye girer hem de Green Card başvuru süreçleri olumsuz etkilenir.
  • İstihdam Şartlarının Karşılanamaması: İstihdam yaratma şartlarını yerine getirmeyen yatırımlar, EB-5 vizesinin reddine yol açabilir. Bu nedenle yatırımın proje değerlendirmesi iyi yapılmalı ve iş yaratma planı net olmalıdır.
  • Süreçte Gecikmeler: USCIS tarafından başvuruların incelenmesi süreci bazen uzun zaman alabilir. Bu nedenle başvuruların zamanında ve eksiksiz bir şekilde yapılması önemlidir.

Sonuç olarak EB-5 yatırımcı vizesi, ABD’de yaşamak ve yatırım yapmak isteyenler için benzersiz bir fırsat sunarken, dikkatlice ele alınması gereken bir süreçtir. CK Law Firm olarak bu süreçte yatırımcılarımıza sunduğumuz profesyonel danışmanlık hizmeti ile başarılı bir başvuru için gereken tüm hukuki ve stratejik adımları planlamaktayız. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

Bu yazıyı okuduğunuzda şu konularda bilgi sahibi olacaksınız:

  1. CBP One Uygulaması ve İltica Başvuruları: CBP One uygulamasının ne zaman ve nasıl devreye alındığı, göçmenler için sınırda randevu alma sürecine nasıl etki ettiği ve karşılaşılan teknik sorunlar.
  2. Yasal Düzenlemeler: Biden yönetimi tarafından getirilen yeni iltica başvurusu kuralları ve bu kuralların sınırda iltica başvurusunda bulunmak isteyen göçmenler üzerindeki etkisi.
  3. İltica Başvurusunda İstisnalar: Refakatsiz çocuklar, teknik sorunlar, hayati tehlike ve aile birliği gibi istisnai durumlarda iltica başvurusu yapma hakkının nasıl korunabileceği.
  4. Alternatif Yasal Yollar: CBP One uygulamasını kullanamayan veya randevu alamayan göçmenler için alternatif başvuru yolları.
  5. Yasal Mücadeleler: CBP One uygulamasının sınırlamalarına karşı açılan davalar ve bu davaların göçmenlik başvurularına nasıl etki edebileceği.

Ocak 2023’te ABD Gümrük ve Sınır Koruma (CBP), CBP One uygulamasının güncellenmiş bir versiyonunu kullanıma sundu. Bu uygulama, Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk iltica başvurusunda bulunmak isteyen göçmenlerin, ABD-Meksika sınırında randevu almalarına olanak tanıdı. Ancak, uygulama yaygın teknik sorunlarla karşılaştı ve birçok göçmenin gerekli teknolojiye erişim imkanının olmadığı, İngilizce anadili olmayanlar için dil seçenekleri sunulmadığı veya bu sistemi kullanmasına engel olan diğer faktörlerin söz konusu olduğu görüldü. Buna rağmen, 11 Mayıs 2023’ten itibaren sınırda CBP One uygulamasını kullanmayan göçmenlerin iltica taleplerinin göçmenlik hakimleri tarafından reddedildiği durumlar söz konusu olmaya başladı. Bu kuralın belirli istisnaları mevcut olsa da, bu düzenlemelerin geçerliliği de mahkemelerde tartışılmaktadır.

Bu yazıda bir göçmen avukatı olarak CBP One uygulaması hakkında bilinmesi gerekenleri ve randevu alamayan kişilerin iltica başvurularının engellenmesini nasıl aşabileceklerini ele alacağız:

CBP One Uygulaması Neden Çalışmıyor?

Biden yönetimi tarafından oluşturulan yeni kurallara göre, ABD-Meksika sınırından geçiş yapan bazı yabancı uyruklu kişiler, yasal yolları izlemedikleri takdirde iltica başvurusunda bulunamazlar. Bu yeni düzenlemeler, INA § 212(a)(7) kapsamında açıklanmış olup güneybatı kara sınırından ABD’ye yasal belgeler olmadan giriş yapan kişiler için bir iltica başvurusunda bulunma yasağı getirmektedir. Bu kurallar, 11 Mayıs 2023 ile 11 Mayıs 2025 tarihleri arasında Meksika veya başka bir üçüncü ülke üzerinden ABD’ye giriş yapan kişiler için geçerlidir.

Bu kriterlere uyan ve sınıra ulaştığında CBP One uygulaması ile randevu almayan bireyler, iltica başvuruları olumsuz sonuçlanabilir. Ancak bazı istisnalar mevcut olup bu istisnalar kapsamında kişi yine de iltica başvurusu yapabilir.

CBP One Uygulaması ile İltica Engeli Nasıl Aşılabilir?

  • Refakatsiz Çocuklar: 18 yaşından küçük ve ABD’ye tek başına giriş yapan çocuklar için CBP One uygulaması kullanılmasa bile iltica başvurusundan men edilmeyeceklerdir. Bu, 6 USC § 279(g)(2)‘de açıkça belirtilmiştir.
  • Teknik Sorunlar ve Diğer Engeller: Uygulama ile ilgili ciddi teknik sorunlar yaşanıyorsa veya dil engeli, okuma yazma bilmeme gibi sebeplerden dolayı uygulamayı kullanmak mümkün olmadıysa bu durum bir istisna oluşturabilir. 8 CFR § 208.33(a)(2)(B)’de belirtildiği gibi, bu tür teknik veya dil sorunları nedeniyle randevu alamayan kişilerin, kanıt sunmaları faydalı olabilir. Hata mesajları, yardım taleplerini içeren e-postalar veya tanıklıklar gibi kanıtlar toplamak bu aşamada önemlidir.
  • Hayati Tehlike: Göçmen, 8 CFR § 208.33(a)(3)(B)’ye göre, ciddi bir hayati tehlike ile karşı karşıyaysa bu durum da bir istisna olarak kabul edilebilir. Tecavüz, işkence, kaçırılma ya da cinayet gibi tehditlerle yüz yüze gelen kişiler bu istisnayı kullanabilirler.
  • Aile Birliği: Bir diğer önemli istisna ise aile üyeleriyle ilgilidir. Eğer bir aile üyesi iltica başvurusunda bulunmaya uygunsa ancak diğer aile bireyleri bağımsız olarak uygun değilse, bu durumda asıl başvuru sahibinin iltica hakkı aile üyelerini de kapsayabilir. Bu durum, 8 CFR 1208.33(c)‘de yer almaktadır.

CBP One Dışında Alternatif Yollar 

CBP One uygulamasını kullanamayan veya randevu alamayan kişiler, diğer yasal dayanaklara başvurabilirler. Bunlar arasında göçmenlerin başvuru yapabilmeleri için farklı yollar bulunmaktadır.

CBP One Kısıtlamalarına Karşı Yasal Mücadele 

CBP One sınırlamalarına karşı açılan çeşitli davalar mevcuttur ve bu davaların sonucunda mevcut düzenlemelerde değişiklikler yapılabilir. Özellikle son dönemde alınan Loper Bright Enterprises v. Raimondo kararında, mahkemelerin belirsiz yasal düzenlemelerde idari kurumların yorumlarına başvurmasının zorunlu olmadığı belirtilmiştir. Bu karar, iltica başvurusu ile ilgili belirsizliklerin ortadan kaldırılmasında etkili olabilir.

Sonuç olarak CBP One uygulamasını kullanmak göçmenler için iltica başvurusu sürecinde önemli bir aşamadır. Bu uygulamadan randevu almadan gelen kişiler de iltica başvuru yapabilirler ancak son karar mahkemesinden önce bu kişilerden, neden CBP One uygulaması ile giriş yapmadığına dair bir savunma istenmektedir. Avukatınız ile bu durumun detaylarını konuşup iyi bir savunma hazırlanması halinde iltica başvurunuzun kabul edilmesi için istisnalar ve alternatif yollar hala mevcut olup yeterli kanıtlarla bu engeller aşılabilir.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvuruları konularındaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Avukat Kılınç, ABD iltica başvuruları konusunda da geniş bir bilgi birikimine sahiptir. İltica başvurusu yapan müvekkillerine, süreç boyunca titizlikle rehberlik etmekte ve onların en iyi hukuki danışmanlık hizmetini almalarını sağlamaktadır. Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvurularındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD vatandaşı bir kardeşiniz varsa Green Card alarak ABD’de daimi ikamet etme hakkına sahip olabilirsiniz. Ancak, bu süreç çeşitli şartlara ve uzun bekleme sürelerine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. ABD vatandaşı olan kardeşler, kardeşleri için Green Card başvurusu yapabilirler, fakat bu sürecin diğer aile üyelerine göre daha karmaşık ve uzun sürdüğünü bilmek önemlidir.

  1. Kardeş Kategorisi (F4) Nedir?
  2. Başvuru Şartları Nelerdir?
  3. Başvuru Süreci
  4. Bekleme Süresi ve Öncelik Tarihleri
  5. Kardeş Kategorisinde Green Card Almak için Diğer Alternatifler
  6. Kardeş Kategorisinde Green Card Alırken Karşılaşılan Zorluklar

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

Kardeş Kategorisi (F4) Nedir?

ABD göçmenlik yasalarına göre, ABD vatandaşı olan kişiler, kardeşleri için Green Card başvurusu yapabilirler. Bu başvurular, Aile Tercih Kategorisi altında F4 Kardeş Kategorisi olarak bilinir. ABD vatandaşı olan kişi, kardeşi için Göçmenlik Başvuru Formu (Form I-130) doldurur ve süreci başlatır. F4 kategorisi, ABD vatandaşı olan kardeşlerin, kardeşlerinin ABD’de yaşamasını sağlamak amacıyla başvuruda bulunabileceği bir kategoridir.

Başvuru Şartları Nelerdir?

Başvuru yapabilmek için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir:

– ABD Vatandaşlığı: Başvuru yapan kişinin ABD vatandaşı olması gerekmektedir. ABD Green Card sahibi veya diğer göçmen statüsündeki kişiler bu başvuruyu yapamaz.

Kardeşlik İlişkisinin Kanıtlanması: Kardeşlik ilişkisini kanıtlamak için doğum belgeleri, evlilik sertifikaları ve diğer yasal belgeler gereklidir. Bu belgeler, kardeşlerin aynı ebeveynlerden doğduğunu göstermelidir.

– Yaş Şartı: ABD vatandaşı olan kardeşin en az 21 yaşında olması gerekmektedir. ABD vatandaşı olmayan kardeşler bu başvuruyu yapamaz.

Başvuru Süreci

Başvuru süreci birkaç adımdan oluşur:

1. Form I-130’un Doldurulması: ABD vatandaşı kardeş, ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri’ne (USCIS) I-130 formunu sunar. Bu form, kardeşlik ilişkisinin kanıtlandığı ve başvurunun yapıldığı formdur. Formun doğru ve eksiksiz doldurulması, sürecin hızlı ve sorunsuz ilerlemesi için kritiktir.

2. Başvurunun Onaylanması: USCIS, formu ve ek belgeleri inceleyerek kardeşlik ilişkisini doğrular. Onaylanan başvurular için bir onay mektubu gönderilir. Başvurunun onaylanması, Green Card sürecinin bir sonraki aşamasına geçilmesini sağlar.

3. Vize Numarası Bekleme Süresi: F4 kategorisinde vize numaraları sınırlıdır ve genellikle uzun bir bekleme süresi vardır. ABD, her yıl bu kategoriye belirli sayıda vize vermektedir. Bu nedenle, başvuruların işlenmesi ve vize numarasının verilmesi yıllar sürebilir. Visa Bulletin her ay güncellenir ve başvurunuzun durumunu bu bültende takip edebilirsiniz.

4. Vize Mülakatı ve Green Card Başvurusu: Vize numarası tahsis edildikten sonra, ABD’de yaşıyorsanız Statü Değişikliği (Adjustment of Status) başvurusu yapabilirsiniz. ABD dışında yaşıyorsanız, Konsolosluk İşlemleri yoluyla Green Card başvurunuzu tamamlayabilirsiniz.

Bekleme Süresi ve Öncelik Tarihleri

Kardeş kategorisinde bekleme süresi, diğer aile kategorilerine göre daha uzundur. F4 kategorisinde bekleme süresi genellikle birkaç yıl sürebilir. Visa Bulletin’de, hangi tarihlerde hangi başvuruların işleme alındığına dair bilgiler yer alır ve bu bültende başvurunuzun öncelik tarihi ve mevcut durumu takip edilebilir.

Kardeş Kategorisinde Green Card Almak için Diğer Alternatifler

Green Card bekleme süresi uzun olduğu için ABD’de daimi oturma izni almak isteyen kişiler başka yolları da değerlendirebilir:

– Eğitim Vizesi (F1) veya Çalışma Vizesi (H-1B): Bu vizelerle ABD’ye geçici olarak giriş yapabilirsiniz. Bu vize türleri, ABD’de uzun süreli kalmanıza ve potansiyel olarak Green Card başvurusu yapmanıza yardımcı olabilir.

– DV Lottery (Çeşitlilik Göçmen Vizesi): ABD’ye Green Card çekilişi ile giriş yapma şansını değerlendirebilirsiniz. DV Lottery, belirli ülke vatandaşlarına Green Card kazanma şansı sunar.

– İş Yeri Sponsorluğu: ABD’de bir işveren tarafından sponsor olunarak Green Card başvurusu yapabilirsiniz. Bu seçenek, ABD’de bir iş bulmanız ve işvereninizin sizin için Green Card başvurusunda bulunmasını gerektirir.

Kardeş Kategorisinde Green Card Alırken Karşılaşılan Zorluklar

F4 kategorisinde Green Card almak, bazı zorluklarla birlikte gelir. Bekleme süreleri uzun olabilmektedir ve süreç boyunca vize numaraları sınırlıdır. Bu nedenle, başvurunuzu yaparken tüm belgelerin eksiksiz ve doğru olduğundan emin olun. 

Sonuç

ABD vatandaşı bir kardeşiniz varsa Green Card almak mümkündür, ancak bu süreç uzun ve karmaşık olabilir. Kardeşler için Green Card başvurusu yaparken tüm belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması, sürecin hızla ilerlemesi açısından büyük önem taşır. Başvurunuz hakkında daha fazla bilgi almak ve profesyonel destek için cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvuruları konularındaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Avukat Kılınç, ABD iltica başvuruları konusunda da geniş bir bilgi birikimine sahiptir. İltica başvurusu yapan müvekkillerine, süreç boyunca titizlikle rehberlik etmekte ve onların en iyi hukuki danışmanlık hizmetini almalarını sağlamaktadır. Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvurularındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD’ye turist olarak giriş yaparken birçok kişi eğitim almak amacıyla öğrenci statüsüne geçmeyi düşünebilir. Bu durum, eğitim fırsatlarından yararlanmak ve gelecekte Amerika’da bir kariyer inşa etmek isteyenler için cazip bir seçenek olabilir. Ancak, B2 turist vizesinden F1 öğrenci vizesine geçiş süreci, sıkı kurallarla çevrilidir ve dikkatli bir planlama gerektirir. Bu yazımızda, ABD içinde turist statüsünden öğrenci statüsüne geçiş sürecinin ayrıntılarını ve adım adım izlenmesi gereken yolları ele alacağız:

  1. B2 Turist Vizesi ve F1 Öğrenci Vizesinin Temel Farkları
  2. Niyet Sorunu: ABD’ye Girerken Öğrenci Olmayı Düşünüyorsanız Dikkat Edilmesi Gerekenler
  3. Statü Değişikliği için Gereken Şartlar
  4. Statü Değişikliği Başvuru Süreci
  5. Başvurunuz Onaylandıktan Sonra Ne Yapmalısınız?
  6. Başvurunuz Reddedilirse Ne Yapmalısınız?

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

B2 Turist Vizesi ve F1 Öğrenci Vizesinin Temel Farkları

B2 vizesi, ABD’ye turist olarak giriş yapmanızı sağlar. Genellikle turistik geziler, tıbbi tedavi veya kısa süreli ziyaretler için kullanılır. Ancak, B2 vizesiyle ABD’de çalışmak veya eğitim görmek mümkün değildir. Eğer ABD’de eğitim almaya karar verirseniz, öğrenci vizesine (F1) geçmeniz gerekir.

F1 vizesi ise, ABD’de tam zamanlı eğitim almayı planlayan öğrenciler için gereklidir. Bu vize, ABD’deki bir üniversite, kolej, dil okulu veya diğer akademik kurumlarda tam zamanlı eğitim almanıza olanak tanır. F1 vizesine geçiş, ABD dışındayken bir ABD konsolosluğuna başvurarak veya ABD içinde statü değişikliği yoluyla yapılabilir. Bu yazıda, ABD içindeyken yapılan statü değişikliğini ele alacağız.

Niyet Sorunu: ABD’ye Girerken Öğrenci Olmayı Düşünüyorsanız Dikkat Edilmesi Gerekenler

ABD’ye B2 vizesiyle giriş yaparken, niyetiniz turistik olmalıdır. Göçmenlik yetkilileri, turist olarak giriş yapıp hemen ardından öğrenci statüsüne geçmeye çalıştığınızı fark ederse vize sahtekarlığı yapmaya çalıştığınız düşünülerek başvurunuzu reddedebilirler.

ABD’ye girişinizde eğitim alma niyetiniz olmadığını kanıtlamanız gerekir. Eğer ABD’ye girer girmez F1 vizesine başvurursanız yetkililer ABD’ye girerken asıl amacınızın turistik değil eğitim almak olduğunu düşünebilir. Bu yüzden, genellikle ABD’ye girdikten en az 90 gün sonra F1 vizesine başvurmanız tavsiye edilir. 

Statü Değişikliği için Gereken Şartlar

ABD içinde B2 turist vizesinden F1 öğrenci vizesine geçmek için bazı önemli şartları karşılamanız gerekmektedir:

– Geçerli bir B2 vizesine sahip olmanız gerekir: ABD’ye yasal giriş yapmış ve B2 vize sürenizin dolmamış olması gerekmektedir.

– Eğitim amacıyla ABD’de kalmak istediğinizi beyan etmelisiniz: F1 statüsüne geçiş yapabilmek için, ABD’de tam zamanlı bir akademik programa kayıtlı olduğunuzu kanıtlayan belgeler sunmanız gerekir.

– Finansal Kaynaklarınızı Kanıtlayın: ABD’de eğitim görmenin ve yaşam masraflarının yüksek olduğu göz önüne alındığında, eğitim ve yaşam giderlerinizi karşılayacak maddi kaynaklara sahip olduğunuzu göstermelisiniz. Banka hesap dökümleri veya sponsor mektupları bu aşamada oldukça önemlidir.

– Yasal Zaman Dilimi İçerisinde Başvuru Yapmalısınız: Vize süreniz dolmadan önce başvuruda bulunmanız gerekir. Aksi takdirde, ABD’de kalışınız yasal olmayacaktır ve başvurunuzun reddedilme olasılığı artacaktır.

Statü Değişikliği Başvuru Süreci

ABD içindeyken B2 turist vizesinden F1 öğrenci vizesine geçmek için şu adımları izlemeniz gerekir:

 a. ABD’deki Eğitim Kurumuna Kayıt Olun ve I-20 Formunu Alın

İlk adım, ABD’deki bir eğitim kurumuna kabul edilmenizdir. Üniversite, kolej veya dil okulları gibi bir eğitim kurumu tarafından kabul edildikten sonra, okul size I-20 formu verecektir. I-20, ABD’de tam zamanlı öğrenci olarak eğitim göreceğinizi ve eğitim giderlerinizi karşılayabileceğinizi gösteren bir belgedir.

 b. Form I-539’u Doldurun ve Gönderin

Statü değişikliği başvurusunu yapmak için Form I-539’u doldurmanız gerekmektedir. Bu form, USCIS (ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) üzerinden elektronik olarak veya posta yoluyla gönderilebilir.

Form I-539’a ek olarak şu belgeleri sunmanız gerekmektedir:

– I-20 Formu: Eğitim kurumunuz tarafından sağlanan bu form, başvurunuzun en önemli belgelerinden biridir.

– Banka hesap dökümleri veya mali sponsor belgeleri: Eğitim masraflarınızı nasıl karşılayacağınızı göstermeniz gerekmektedir.

– Pasaport ve mevcut B2 vizenizin fotokopisi.

– Kabul mektubu: ABD’deki okuldan aldığınız resmi kabul mektubunu eklemelisiniz.

– Başvuru ücreti: USCIS’e ödenecek olan başvuru ücretini ödemeniz gerekmektedir.

 c. Başvurunun Değerlendirilmesi ve Süresi

Statü değişikliği başvuruları genellikle birkaç ay sürebilir. Bu süreçte, B2 turist statünüz sona ermemiş olmalıdır. Başvurunuz süresince ABD’de kalmaya devam edebilirsiniz, ancak F1 statüsüne geçmeden önce eğitime başlayamazsınız. Eğitim almaya başlamadan önce başvurunuzun onaylanmasını beklemeniz gerekmektedir.

Başvuru süresince, USCIS size ek belgeler talep edebilir veya mülakat için çağırabilir. Belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması, başvurunuzun başarıyla sonuçlanma ihtimalini artırır.

Başvurunuz Onaylandıktan Sonra Ne Yapmalısınız?

Başvurunuz onaylandığında F1 statüsüne geçmiş olursunuz ve eğitim almaya başlayabilirsiniz. F1 vizesi size ABD’de tam zamanlı eğitim alma hakkı tanır, ancak vize süresince bazı kısıtlamalar mevcuttur:

– Yarı zamanlı çalışma izni: F1 vizesi sahipleri, genellikle kampüs içinde haftada 20 saate kadar çalışma hakkına sahiptir. Ancak kampüs dışında çalışabilmek için özel izinler almanız gerekebilir (CPT veya OPT gibi).

– Vize yenileme: Eğitim programınız tamamlanana kadar F1 statüsünde kalabilirsiniz. Ancak programın süresi dolduğunda, ABD’den ayrılmanız veya başka bir statüye geçiş yapmanız gerekebilir.

Başvurunuz Reddedilirse Ne Yapmalısınız?

Eğer başvurunuz reddedilirse USCIS tarafından size başvurunun reddedilme nedeni bildirilir. Bu durumda birkaç seçeneğiniz vardır:

– ABD’den Ayrılmak: Statü değişikliği reddedilirse ABD’den çıkış yapmanız gerekecektir. B2 vize süreniz dolmadan önce ülkeyi terk etmeniz önemlidir, aksi takdirde yasadışı durumuna düşebilirsiniz.

– F1 Vizesine Yurtdışında Başvuru: ABD’den ayrıldıktan sonra kendi ülkenizdeki ABD konsolosluğuna başvurarak F1 öğrenci vizesine yeniden başvurabilirsiniz.

– Karara İtiraz Etme: Reddetme kararına itiraz etme ve yeniden değerlendirme talep etme hakkınız olabilir. Ancak bu süreç oldukça karmaşık olabilir ve profesyonel hukuki destek almanız gerekebilir.

Sonuç

ABD içinde turist statüsünden öğrenci statüsüne geçiş yapmak, dikkatli bir planlama ve doğru belgelerle mümkün olabilir. Bu süreçte USCIS’in belirlediği kurallara uymak, eksiksiz başvuru yapmak ve gerekli belgeleri doğru bir şekilde sunmak kritik önem taşır. Her başvurunun kendine has koşulları olabilir, bu nedenle deneyimli bir göçmenlik avukatından destek almanız, başvurunuzun başarılı olma ihtimalini artırır. CK Law Firm olarak, B2’den F1’e statü değişikliği ve diğer göçmenlik işlemlerinizde size profesyonel destek sunarak, Amerika’da eğitim hayatınıza güvenle başlamanızı sağlamak için buradayız. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvuruları konularındaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Avukat Kılınç, ABD iltica başvuruları konusunda da geniş bir bilgi birikimine sahiptir. İltica başvurusu yapan müvekkillerine, süreç boyunca titizlikle rehberlik etmekte ve onların en iyi hukuki danışmanlık hizmetini almalarını sağlamaktadır. Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvurularındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

H-1B vizesi, ABD’de çalışmak isteyen yabancı profesyoneller için tasarlanmış, geçici çalışma izni sağlayan bir vizedir. Bu vize türü, özellikle yüksek nitelikli işçiler için önemlidir ve ABD’li işverenlerin, özel bilgi ve yetenek gerektiren pozisyonlar için yabancı çalışanları işe almalarına olanak tanır. Bu yazımızda, H-1B vizesinin ne olduğunu ve nasıl başvurulacağını ayrıntılı bir şekilde ele alacağız:

  1. H-1B Vizesi Nedir?
  2. H-1B Vizesinin Avantajları Nelerdir?
  3. H-1B Vizesinin Şartları Nelerdir?
  4. H-1B Vizesine Nasıl Başvurulur?
  5. H-1B Vize Süresi ve Yenileme

Bu sorular dışında H-1B vizesi ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

H-1B Vizesi Nedir?

H-1B vizesi, ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası’nın 101(b) bölümü uyarınca düzenlenmiştir ve özel meslekler (specialty occupations) için geçerlidir. Özel meslekler genellikle bilim, mühendislik, bilgi teknolojisi, finans ve sağlık gibi yüksek eğitim ve uzmanlık gerektiren alanlarda yer alır. H-1B vizesi sahipleri, ABD’de belirli bir işverenin yanında çalışmak üzere belirli bir süre için geçici olarak bulunabilirler.

H-1B Vizesinin Avantajları Nelerdir?

H-1B vizesi, ABD’de çalışmak isteyen yabancı profesyoneller için birçok avantaj sunar:

1. ABD’de Yasal Olarak Çalışma Hakkı

H-1B vizesi, yabancı profesyonellere ABD’de yasal olarak çalışma hakkı tanır. Bu vizeye sahip olan kişiler, ABD’deki belirli bir işverenin yanında çalışarak kariyerlerini geliştirme fırsatı bulurlar. Bu, özellikle ABD’deki iş piyasasında deneyim kazanmak isteyen profesyoneller için büyük bir avantajdır.

 2. Uzun Süreli Çalışma İmkanı

H-1B vizesi, genellikle 3 yıl süreyle verilir ve bu süre 6 yıla kadar uzatılabilir. Bu uzun süreli çalışma imkanı, vize sahiplerine ABD’de istikrarlı bir şekilde çalışarak kariyerlerini ilerletme fırsatı sunar. Ayrıca, bu süre zarfında H-1B vizesi sahipleri, ABD’deki işverenleriyle uzun vadeli projelerde çalışma şansı elde ederler.

 3. Green Card Başvurusu İçin Uygunluk

H-1B vizesi sahipleri, belirli koşulları sağladıklarında ABD’de kalıcı oturma izni (Green Card) başvurusunda bulunabilirler. H-1B vizesi, Green Card’a geçiş yapma sürecinde önemli bir basamak olarak kabul edilir. Bu, H-1B vizesi sahiplerinin ABD’de kalıcı olarak yaşama ve çalışma şansını artırır.

 4. Aile Üyelerinin ABD’ye Gelme İmkanı

H-1B vizesi sahipleri, eşleri ve 21 yaşın altındaki bekar çocukları için H-4 vizesi başvurusunda bulunabilirler. H-4 vizesi ile aile üyeleri ABD’ye gelebilir ve vize sahibiyle birlikte yaşayabilirler. H-4 vizesi sahibi eşler, belirli koşullar altında çalışma izni de alabilirler.

 5. Mesleki Gelişim ve Eğitim Olanakları

H-1B vizesi sahipleri, ABD’de çalışarak mesleki becerilerini geliştirebilir ve global iş piyasasında rekabet avantajı kazanabilirler. Ayrıca, ABD’deki çeşitli eğitim ve sertifika programlarına katılma imkanına sahip olurlar. Bu, vize sahiplerinin kariyerlerinde ilerlemelerine ve uluslararası alanda tanınan niteliklere sahip olmalarına yardımcı olur.

 6. Yüksek Maaş ve Sosyal Haklar

ABD’de çalışmak, genellikle yüksek maaşlar ve çeşitli sosyal haklar sunar. H-1B vizesi sahipleri, ABD’deki işverenlerin sunduğu sağlık sigortası, emeklilik planları ve diğer sosyal haklardan faydalanabilirler. Bu, ABD’de yaşam kalitesini artıran önemli bir avantajdır.

 7. Seyahat Özgürlüğü

H-1B vizesi sahipleri, vize süreleri boyunca ABD’den ayrılıp geri dönme hakkına sahiptirler. Bu, iş gereği veya kişisel nedenlerle seyahat etmeleri gerektiğinde büyük bir esneklik sağlar. Ancak, seyahat planları yapmadan önce, vize durumlarının güncel olduğundan emin olmaları önemlidir.

H-1B Vizesinin Şartları Nelerdir?

H-1B vizesi, ABD’de çalışmak isteyen yabancı profesyoneller için en popüler çalışma vizelerinden biridir. Bu vize, ABD’li işverenlerin, özel bilgi ve yetenek gerektiren pozisyonlarda çalıştırmak üzere yabancı çalışanları işe almasına olanak tanır. Ancak, H-1B vizesine başvurabilmek için belirli şartları karşılamak gerekir:

1. Uygun İşveren Sponsoru

H-1B vizesine başvurabilmek için, ABD’de faaliyet gösteren bir işverenin sponsorluğuna ihtiyaç vardır. Bu işveren, yabancı çalışana ihtiyaç duyduğunu ve ABD’de bu pozisyon için yeterli sayıda uygun nitelikli Amerikan vatandaşı bulamadığını kanıtlamak zorundadır. Ayrıca, işveren, H-1B çalışanına ödeyeceği maaşın, benzer pozisyonlardaki Amerikan çalışanlara ödenen maaşla uyumlu olduğunu göstermelidir.

2. Özel Meslek Kategorisi

H-1B vizesi, yalnızca belirli meslekler için geçerlidir. Bu vize kapsamında kabul edilen meslekler genellikle bilim, mühendislik, bilgi teknolojisi, finans ve sağlık gibi alanlarda yüksek uzmanlık gerektiren pozisyonlardır. Başvurulan pozisyonun, başvuru sahibinin mesleki yeterliliklerine uygun olması şarttır.

3. Eğitim ve Mesleki Yeterlilikler

H-1B vizesine başvuracak kişinin, başvurduğu pozisyon için gerekli olan eğitim ve mesleki yeterliliklere sahip olması gerekir. Genellikle, başvuru sahiplerinin en az bir lisans diplomasına sahip olmaları beklenir. Ancak bazı durumlarda, eşdeğer mesleki deneyim de kabul edilebilir. Başvuru sırasında, eğitim ve deneyim belgelerinin sunulması gereklidir.

4. Yıllık Kota

H-1B vizesi başvuruları, her yıl belirli bir kotaya tabidir. ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Hizmetleri (USCIS), her yıl 65.000 yeni H-1B vizesi verirken, ABD’deki yükseköğretim kurumlarından mezun olan yabancılar için ek 20.000 vize daha ayırmıştır. Başvuru süreci genellikle Nisan ayında başlar ve kota dolduğunda başvurular kapanır. Bu nedenle, başvuruların zamanında yapılması büyük önem taşır.

5. Başvuru Süreci ve Gerekli Belgeler

H-1B vizesine başvurmak için işverenin, ABD Çalışma Bakanlığı’na bir “Labor Condition Application” (LCA) sunması gerekir. LCA onaylandıktan sonra, USCIS’e H-1B başvurusu yapılır. Başvuru sırasında işveren, başvuru ücretleri ve diğer masrafları karşılamak zorundadır. Ayrıca, başvuru sahibinin pasaport fotokopisi, diploma ve iş teklifi gibi belgelerin sunulması gereklidir.

H-1B Vizesine Nasıl Başvurulur?

H-1B vizesine başvuru süreci, belirli adımların izlenmesini gerektirir:

  1. Labor Condition Application (LCA) Onayı: İlk adımda, işverenin ABD Çalışma Bakanlığı’na bir “Labor Condition Application” (LCA) başvurusu yapması gerekir. LCA, işverenin çalışanına ödeyeceği maaşın, benzer pozisyonlardaki Amerikan çalışanlara ödenen maaşla uyumlu olduğunu gösterir.
  2. Form I-129 Dilekçesi: LCA onaylandıktan sonra, işveren ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Hizmetleri’ne (USCIS) Form I-129‘u (H-1B başvuru dilekçesi) sunar. Bu form, başvuru sahibinin H-1B vizesi için uygun olduğunu gösteren tüm belgeleri içerir.
  3. Başvuru Ücretleri: H-1B başvurusunda, çeşitli başvuru ücretleri bulunmaktadır. Bu ücretler genellikle işveren tarafından karşılanır ve başvuru sürecinin farklı aşamalarında ödenir.
  4. Başvurunun İşleme Alınması ve Çekiliş Süreci: H-1B vizesi yıllık bir kota ile sınırlıdır. Her yıl 65.000 H-1B vizesi verilir ve ek olarak, ABD’deki yükseköğretim kurumlarından mezun olan yabancılar için 20.000 ek vize ayrılmıştır. Başvurular genellikle Nisan ayında açılır ve kota dolduğunda başvurular sona erer. Çekiliş sistemi, kota dolduğunda hangi başvuruların işleme alınacağını belirler.
  5. Başvuru Sonucu: USCIS, başvuruyu inceledikten sonra H-1B vizesinin onaylanıp onaylanmadığına karar verir. Onay alındığında, başvuru sahibi ABD’ye seyahat ederek çalışmaya başlayabilir.

H-1B Vize Süresi ve Yenileme

H-1B vizesi genellikle 3 yıl süreyle verilir ve bu süre 6 yıla kadar uzatılabilir. Vize süresi dolduğunda, başvuru sahibinin ABD’den ayrılması veya vizesini yenilemesi gerekmektedir. Bazı durumlarda, H-1B vizesi sahipleri, Green Card başvurusunda bulunarak ABD’de kalıcı oturma izni alabilirler.

Sonuç

H-1B vizesi, ABD’de çalışmak isteyen yabancı profesyoneller için önemli bir fırsat sunar. Ancak, başvuru sürecinin karmaşıklığı ve yıllık kota sistemi nedeniyle, süreci dikkatlice yönetmek önemlidir. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvuruları konularındaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Avukat Kılınç, ABD iltica başvuruları konusunda da geniş bir bilgi birikimine sahiptir. İltica başvurusu yapan müvekkillerine, süreç boyunca titizlikle rehberlik etmekte ve onların en iyi hukuki danışmanlık hizmetini almalarını sağlamaktadır. Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku ve ABD iltica başvurularındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

E-posta Bültenimize Abone Olun

E-posta bültenimize abone olarak ABD göçmenlik süreçleriyle ilgili avukatlarımızca yazılmış güncel duyuru ve makalelerden haberdar olun.