E-2 Vizesine Uygun İşler Nelerdir?

E-2 Vizesine Uygun İşler Nelerdir?

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

E-2 vizesi, ABD ile belirli ülkeler arasında yapılan ticaret anlaşmalarına dayanarak ABD’de yatırım yapmak isteyen yabancı uyruklu bireylere tanınan özel bir göçmenlik statüsüdür. Ancak bu vizeye uygunluk, sadece yapılacak yatırımın büyüklüğüne değil, yatırım yapılacak işin türüne ve ABD ekonomisine sağlayacağı katkıya bağlıdır. Peki, hangi işler E-2 vizesine uygundur ve bu süreçte dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Bu yazımızda değineceğimiz noktalar:

  • E-2 Vizesine Uygun İşlerin Genel Özellikleri
  • E-2 Vizesine Uygun İş Sektörleri
  • İş Planının Önemi ve Başvuru Süreci

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

E-2 Vizesine Uygun İşlerin Genel Özellikleri

E-2 vizesi başvurusunda kabul edilebilecek işler belirli kriterlere dayanır. Uygun bir işin taşıması gereken genel özellikler şunlardır:

  1. Ekonomik Katkı Sağlama: İşletmenin, ABD ekonomisine doğrudan veya dolaylı olarak katkıda bulunması gereklidir. Bu, yeni istihdam yaratılması veya ekonomik büyümeye destek sağlanması anlamına gelir.
  2. Marjinal Olmama Şartı: Yatırım yapılan iş sadece yatırımcının geçimini sağlamamalı, aynı zamanda kârlı bir işletme modeli sunmalıdır.
  3. Yeterli Yatırım Tutarı: Yapılan yatırım, işin büyüklüğüne ve sektörün gerekliliklerine uygun olmalıdır. Örneğin, küçük bir kafe için düşük bir bütçe yeterli olabilirken, teknoloji girişimleri için daha yüksek bir sermaye gerekebilir.
  4. Operasyonel Olma: Yatırım yapılan işletmenin aktif ve operasyonel bir şekilde çalışıyor olması beklenir. Pasif yatırımlar, örneğin sadece gayrimenkul alımı, E-2 vizesi için uygun değildir.

E-2 Vizesine Uygun İş Sektörleri

ABD’de yatırım yapmak için birçok farklı sektör tercih edilebilir. E-2 vizesine uygunluk açısından öne çıkan sektörler:

1. Restoran ve Gıda Hizmetleri

Restoranlar, kafeler ve gıda sektörüne yönelik diğer işletmeler, E-2 yatırımcıları arasında popüler seçeneklerdir. Özellikle, talep gören mutfak türlerine yönelik bir restoran açmak, yerel ekonomiye katkı sağlayarak vize için güçlü bir temel oluşturabilir.

2. Perakende Mağazacılık

Küçük ölçekli butikler, marketler ve e-ticaret platformları gibi perakende işletmeleri, kâr potansiyeli ve sürdürülebilirliği açısından yatırımcılar için uygun seçenekler arasında yer alır.

3. Teknoloji ve Yazılım Start-up’ları

Teknoloji sektöründe yenilikçi bir fikre dayanan start-up’lar, özellikle büyüme potansiyeli yüksek olduğu için E-2 vizesi için oldukça avantajlıdır. Ancak, bu tür işler için iyi hazırlanmış bir iş planı ve yeterli sermaye çok önemlidir.

4. Hizmet ve Danışmanlık Firmaları

E-2 vizesi kapsamında danışmanlık hizmetleri sunan işletmeler de kabul edilebilir. Örneğin, işletme yönetimi, eğitim veya dijital pazarlama gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalar, uygun bir yatırım seçeneği olabilir.

5. Konaklama ve Turizm İşletmeleri

Oteller, moteller ve diğer turizm odaklı işletmeler de genellikle E-2 vizesi için uygundur. Bu tür işletmeler, istihdam yaratma potansiyeline sahip oldukları için tercih edilmektedir.

İş Planının Önemi ve Başvuru Süreci

E-2 vizesi başvurusunda, işin uygunluğu kadar, sunulan iş planı da kritik bir rol oynar. İş planının detaylı bir şekilde hazırlanması, yatırımın sürdürülebilirliği ve kârlılığı konusunda göçmenlik yetkililerini ikna etmenin anahtarıdır.

İş Planında Yer Alması Gereken Unsurlar:

  • İşletmenin amacı ve misyonu
  • Pazar analizi ve sektör araştırmaları
  • İşletme yapısı ve organizasyon planı
  • Beklenen gelir ve gider tahminleri
  • İşletmenin yaratacağı istihdam olanakları

Bir diğer önemli husus, yatırımın nasıl finanse edildiğinin belgelenmesidir. Yatırımın yasal ve kişisel kaynaklardan geldiğinin kanıtlanması gereklidir.

Sonuç

E-2 vizesine başvuru süreci karmaşık olabilir ve birçok detayı dikkatle ele almak gerekir. CK Law Firm olarak, uzman ekibimizle yatırımcıların bu süreci en kolay ve hızlı şekilde tamamlamalarını sağlıyoruz. İş planının hazırlanmasından belgelerin toplanmasına kadar her aşamada profesyonel destek sunuyoruz.

Profesyonel destek almak, detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

EB-2 ve EB-3 vizeleri, ABD’ye kalıcı olarak göç etmek isteyen yabancı çalışanlar için önemli birer seçenektir. Bu vizeler, bir işveren sponsorluğu gerektirdiği için, sürecin başında PERM İş Sertifikası alınması zorunludur. PERM süreci, ABD Çalışma Bakanlığı tarafından denetlenir ve işverenin, pozisyon için bir ABD vatandaşının bulunmadığını kanıtlamasını gerektirir. Süreç hem işverenler hem de başvuru sahipleri için karmaşık olabilir; bu nedenle adımların dikkatlice takip edilmesi büyük önem taşır. Bu yazımızda aşağıdaki konu başlıklarına değineceğiz:

  • EB-2 ve EB-3 Vizelerinin Farkları
  • PERM Başvurusu Nasıl Yapılır?
  • PERM Süreci Onaylandıktan Sonra
  • PERM Süreci Neden Önemlidir?

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

EB-2 ve EB-3 Vizelerinin Farkları

EB-2 vizesi, genellikle ileri düzeyde eğitime sahip veya belirli bir alanda olağanüstü yetenek gösteren bireyler için uygundur. Adaylar, en az yüksek lisans derecesine veya lisans derecesi ve ilgili alanda 5 yıllık deneyime sahip olmalıdır.
EB-3 vizesi ise daha geniş bir nitelik yelpazesine hitap eder. Profesyoneller, nitelikli işçiler ve düşük nitelikli işçiler bu kategoriye başvurabilir. Minimum gereklilik, lise diploması veya 2 yıllık iş deneyimidir.

Bu vizelerden hangisinin size uygun olduğuna karar verildikten sonra PERM başvurusu için gerekli adımlar başlatılır.

PERM Başvurusu Nasıl Yapılır?

Pozisyon Tanımlaması ve İş Gerekliliklerinin Belirlenmesi

İşveren, başvurunun temelini oluşturacak iş pozisyonunun gerekliliklerini detaylandırır. Bu gereklilikler arasında eğitim seviyesi, iş deneyimi ve özel beceriler yer alır. Örneğin, EB-2 başvuruları genellikle ileri düzeyde nitelikler gerektirirken EB-3 başvuruları daha temel seviyede gerekliliklere sahiptir. İşverenin belirttiği kriterler, işgücü test sürecinde ABD vatandaşlarının uygunluğunu değerlendirmek için temel oluşturur.

İşgücü Piyasasının Test Edilmesi (Recruitment Process)

PERM sürecinin kritik bir adımı olan işgücü testi, işverenin pozisyonu doldurmak için uygun ABD vatandaşı veya yeşil kart sahibi bir çalışan bulup bulamadığını kanıtlamasını sağlar. Bu aşamada:

  • İş ilanları yerel gazetelerde, iş bulma sitelerinde ve profesyonel iş panolarında yayınlanır.
  • İşe alım süreci boyunca alınan başvurular incelenir ve uygun görülen adaylarla görüşmeler yapılır.
  • Eğer pozisyon için nitelikli bir ABD vatandaşı bulunamazsa, işveren bu durumu belgelerle kanıtlayarak PERM başvurusuna devam eder.

ETA Form 9089’un Doldurulması ve Gönderilmesi

İşgücü testinden sonra işveren, Çalışma Bakanlığı’na PERM başvurusu yapar. Bu başvuru, iş pozisyonunun gerekliliklerini, işgücü testi sonuçlarını ve adayın niteliklerini detaylandırır. ETA Form 9089, başvuru sürecinin temel formudur ve doğru ve eksiksiz doldurulması sürecin hızlı ilerlemesi açısından hayati önem taşır. Yanlış bilgi veya eksiklikler, başvurunun reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir.

PERM Süreci Onaylandıktan Sonra

PERM sertifikasının onaylanmasıyla süreç sona ermez; aksine, başvurunun bir sonraki aşamasına geçilir.

  1. I-140 Formunun Doldurulması
    PERM onayından sonra işveren, aday için I-140 Göçmenlik Başvurusunu USCIS’e (ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) sunar. Bu başvuruda işveren, adayın pozisyona uygun olduğunu ve işverenin, adaya belirtilen maaşı ödeme kapasitesine sahip olduğunu göstermelidir.
  2. Öncelik Tarihi ve Bekleme Süresi
    EB-2 ve EB-3 başvurularında “öncelik tarihi” büyük önem taşır. Bu tarih, PERM başvurusunun Çalışma Bakanlığı tarafından kabul edildiği tarihtir ve başvuru sahibinin Green Card alabilmesi için beklemesi gereken süreyi belirler. Öncelik tarihi, her yıl yayınlanan vize bültenine göre değerlendirilir.
  3. Green Card Sürecinin Tamamlanması
    Öncelik tarihi geldiğinde, başvuru sahibi iki seçenekten birini seçebilir:
    • Statü Değişikliği (I-485 Formu): Aday, hâlihazırda ABD’de yaşıyorsa, statüsünü daimi ikamet iznine (Green Card) çevirebilir.
    • Konsolosluk İşlemleri: ABD dışında bulunan adaylar, ülkesindeki ABD Konsolosluğu aracılığıyla Green Card başvuru sürecini tamamlar.

PERM Süreci Neden Önemlidir?

PERM süreci, işverenin ve başvuru sahibinin ABD’nin işgücü piyasasını koruma amacı doğrultusunda kanunlara uygun şekilde hareket ettiğini gösterir. Sürecin karmaşıklığı ve detayların hassasiyeti nedeniyle uzman bir avukattan destek alınması önerilir.

CK Law Firm, EB-2 ve EB-3 PERM başvurularında yılların deneyimine sahip profesyonel bir ekip olarak size rehberlik eder. PERM iş sertifikasından Green Card sürecinin tamamlanmasına kadar tüm aşamalarda kapsamlı destek sunuyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçin ve ABD’deki yeni hayatınıza bir adım daha yaklaşın! Profesyonel destek almak, detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD’de yaşama dair hukuki süreçler konusundaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD’de çalışmaya devam edebilmek için vize türüne bağlı bireyler, işveren değişikliği, ekonomik zorluklar veya başka bir nedenle işlerini kaybetme riskiyle karşılaşabilir. Bu gibi durumlar için Zorlayıcı Koşullar Çalışma İzni (EAD), bireylere yasal çalışma hakkı tanıyan özel bir çözümdür. Bu izin, özellikle Green Card süreci devam eden ancak henüz nihai sonuca ulaşamayan kişiler için tasarlanmıştır. Bu yazımızda EAD konusuna değineceğiz. Yazıyı okuduğunuzda aşağıdaki sorulara yanıt bulabileceksiniz:

  • Zorlayıcı Koşullar EAD’nin Amacı Nedir?
  • Başvuru Süreci Nasıl İşler?
  • Kimler Başvurabilir?
  • Zorlayıcı Koşullar EAD’nin Avantajları Nelerdir?

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

Zorlayıcı Koşullar EAD’nin Amacı Nedir?

Zorlayıcı Koşullar EAD, vize statüsü dolayısıyla belirli bir işverene bağlı olan bireylerin işlerini kaybetmeleri durumunda ortaya çıkabilecek finansal ve kişisel zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olmayı amaçlar. ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), bu başvuruları değerlendirirken şu kriterlere odaklanır:

  1. Ekonomik Etkiler: İşsizlik durumunda kişinin kendisi ve ailesi üzerindeki mali sonuçlar.
  2. Toplumsal Etkiler: Çalışma izni olmamasının ABD’deki işverenler, müşteriler veya toplum üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler.
  3. Göçmenlik Uyumu: Başvuru sahibinin geçmiş göçmenlik ve çalışma izinlerine uygunluk gösterip göstermediği.

Bu izin, özellikle Green Card başvurusunun I-140 formu onaylanmış, ancak vize numarası henüz mevcut olmayan bireyler için büyük önem taşır. Ayrıca, mevcut H-1B ya da L-1 gibi işveren sponsorluklu vizelere sahip bireylerin işsiz kalma durumlarında da önemli bir geçici çözüm sunar.

Başvuru Süreci Nasıl İşler?

Zorlayıcı Koşullar EAD başvurusu, belirli adımları takip etmeyi gerektirir. Başvuru sürecinde izlenecek adımlar şunlardır:

  1. I-765 Formunun Doldurulması: USCIS’in çalışma izni için belirlediği bu form, temel başvuru formudur.
  2. Gerekçeli Destekleyici Belgeler: Zorlayıcı koşulların varlığını kanıtlayan belgeler (örneğin iş kaybı, sağlık durumu, ekonomik sıkıntılar gibi).
  3. Göçmenlik Durumu Belgeleri: I-140 onay belgesi, mevcut vize statüsü kanıtı ve varsa çalışma sözleşmeleri.

Başvuru belgeleri tamamlandıktan sonra, USCIS tarafından detaylı bir inceleme süreci başlar. Başvurunun değerlendirilmesi sırasında tüm kişisel durumlar göz önünde bulundurulur ve her başvuru kendi bağlamında ele alınır.

Kimler Başvurabilir?

Zorlayıcı Koşullar EAD, belirli kriterleri karşılayan bireyler için uygundur:

  • Green Card Başvuru Sahipleri: I-140 formları onaylanmış ancak vize numarası bekleyen kişiler.
  • H-1B veya L-1 Vizeliler: İşverenleriyle yollarını ayırmak zorunda kalan ve yeni bir iş bulma sürecindeki bireyler.
  • Göçmen Olmayan Vizeliler: Mevcut vizesi sona ermek üzere olan ancak zorlayıcı koşulları kanıtlayabilen bireyler.

Başvuruların kabul edilme oranı, bireyin sunabildiği destekleyici belgeler ve durumun çekicilik derecesine bağlıdır. Ayrıca, her başvuru sahibinin geçmişteki göçmenlik kanunlarına uygunluğu da dikkate alınır.

Zorlayıcı Koşullar EAD’nin Avantajları Nelerdir?

  • Geçici Çözüm: Vize numarası bekleme süresinde çalışma izni sağlar.
  • Esneklik: İşveren bağımlılığını ortadan kaldırır ve yeni iş fırsatları yaratır.
  • Göçmenlik Sürecine Destek: Green Card başvurusu sürecini kesintisiz devam ettirir.

Sonuç

Zorlayıcı Koşullar EAD başvurusu, karmaşık bir süreç olabilir. Her bireyin durumu farklı olduğu için, bir göçmenlik avukatıyla çalışmak başvurunuzun başarı şansını artırabilir.

Profesyonel destek almak, detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), Göç ve Vatandaşlık Yasası’nın (Immigration and Nationality Act – INA) 320. ve 322. bölümleri kapsamında ABD vatandaşlığı kazanımı ve vatandaşlığa geçiş süreçleriyle ilgili hukuki ve fiziksel vesayet gerekliliklerine dair kapsamlı bir rehber yayımladı. Bu rehber aynı zamanda, 2000 Çocuk Vatandaşlık Yasası’ndan (Child Citizenship Act of 2000) önce vatandaşlık türetilmesiyle ilgili detaylı bir açıklama sunarak eski INA’nın 321. bölümü doğrultusunda türetilmiş vatandaşlık süreçlerini ele almaktadır.

USCIS’in bu güncellemesi, vatandaşlık başvurularının değerlendirilmesi sürecinde hukuki ve fiziksel vesayet kriterlerinin daha tutarlı bir şekilde uygulanmasını amaçlamaktadır. Ayrıca, bu değişiklikler, vatandaşlık kazanımı için gerekli olan sertifika başvurularının adil ve etkili bir şekilde sonuçlandırılmasına katkı sağlamaktadır. Güncelleme, 19 Kasım 2024 ve sonrasında yapılacak başvurular için geçerli olacak ve süreçte yaşanabilecek belirsizlikleri gidermeyi hedefleyecektir.

Bu makalemizi okuduğunuzda aşağıdaki başlıklar hakkında bilgi sahibi olacaksınız:

  • Hukuki ve Fiziksel Vesayet Gereklilikleri Detaylandırıldı
  • Vatandaşlık Başvurularında Yeni Dönem
  • Yasal ve Politik Dayanak: Executive Order 14012
  • Rehberin Etkisi

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

Hukuki ve Fiziksel Vesayet Gereklilikleri Detaylandırıldı

Güncellenen rehber, hukuki ve fiziksel vesayet kriterlerini şu başlıklar altında ele almaktadır:

  1. Hukuki Vesayet:
    • USCIS, ABD vatandaşı bir ebeveynin çocuk üzerinde hukuki vesayete sahip olduğu durumları genişletmiştir. Özellikle, geçmişe dönük (nunc pro tunc) yapılan düzeltmelerin vesayet kararlarına etkisi netleştirilmiştir.
    • Mahkeme kararı olmaksızın özel vesayet anlaşmaları veya ebeveynler arasında yapılan gayriresmi anlaşmaların USCIS tarafından nasıl değerlendirileceği açıklığa kavuşturulmuştur.
    • Hukuki vesayetin olmadığı durumlarda, ABD vatandaşı ebeveynin çocuğun fiilen ve tartışmasız olarak velayetini elinde bulundurması halinde hukuki vesayet sahibi sayılabileceği belirtilmiştir.
  2. Fiziksel Vesayet:
    • Fiziksel vesayet, çocuğun ABD vatandaşı ebeveyniyle birlikte fiziksel olarak yaşadığı veya ebeveynle aynı konutu paylaştığı durumlarda geçerli kabul edilmektedir. Bu kriterin belirlenmesinde, ebeveyn ve çocuk arasındaki fiili yaşam düzenlemelerinin nasıl değerlendirileceği de detaylandırılmıştır.
  3. 2000 Çocuk Vatandaşlık Yasası’ndan Önceki Vatandaşlık Türetimi:
    • Güncelleme, 2000 öncesinde geçerli olan eski INA 321. bölüm gerekliliklerini detaylandırmıştır. Hukuki vesayet, ebeveynlerin medeni durumu, çocuğun yaşı gibi kriterler açıkça ele alınmıştır.
  4. Vatandaşlık Sertifikası Başvuruları:
    • USCIS, yemin taahhüdünü yerine getiremeyen veya bu yeminden muaf olmayan başvuru sahiplerine vatandaşlık sertifikası verilemeyeceğini vurgulamıştır.

Vatandaşlık Başvurularında Yeni Dönem

Bu yeni rehber, özellikle ABD vatandaşı ebeveynlerin çocuklarının vatandaşlık haklarının değerlendirilmesinde daha net kriterler sunmaktadır. Vatandaşlık başvurularının hızlı ve tutarlı bir şekilde sonuçlandırılmasını sağlamak adına detaylı açıklamalar ve prosedürler rehbere dahil edilmiştir. Örneğin, ebeveynin vesayet durumu hakkında bir mahkeme kararı bulunmuyorsa, başvuru sırasında sunulan ek kanıtlarla bu durumun nasıl değerlendirileceği açıklığa kavuşturulmuştur.

Yasal ve Politik Dayanak: Executive Order 14012

Bu güncellemeler, Başkanlık Kararnamesi 14012’nin (Executive Order 14012) amaçları doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Bu kararname, yasal göçmenlik sistemine olan güveni artırmayı ve yeni Amerikalılar için entegrasyon ve vatandaşlığa geçiş çabalarını güçlendirmeyi hedeflemektedir. USCIS, bu doğrultuda vatandaşlığa erişim önündeki engelleri kaldırmak ve göçmenlerin ABD toplumuna daha iyi entegre olmasını sağlamak adına çeşitli adımlar atmaktadır. Yeni rehber, göçmenlerin vatandaşlık süreçlerindeki belirsizlikleri ortadan kaldırarak başvuru sahiplerine daha fazla şeffaflık ve rehberlik sunmaktadır.

Rehberin Etkisi

Bu güncelleme, USCIS’in vatandaşlık kazanımı ve türetilmesi süreçlerinde daha adil ve şeffaf kararlar almasını sağlayacaktır. Özellikle çocuklar için hukuki ve fiziksel vesayet gereklilikleriyle ilgili detaylı açıklamalar, başvuru sahiplerinin süreçlerini daha iyi anlamalarına olanak tanıyacaktır.

Daha fazla bilgi için USCIS Politika Rehberi’nin 12. Cilt, H. Bölümüne veya ilgili Policy Alert sayfasına göz atabilirsiniz. Bu rehber, yalnızca başvuru sahiplerine değil, aynı zamanda göçmenlik hukuku alanında çalışan profesyonellere de önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır.

Profesyonel destek almak, detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD’de yaşama dair hukuki süreçler konusundaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Dairesi (USCIS), vize, yeşil kart (Green Card) veya vatandaşlık başvurusu yapan bireylerden kimlik doğrulama amacıyla biyometrik veriler toplar. Bu veriler, başvuru sahiplerinin parmak izlerini, fotoğraflarını ve imzalarını içerir. Biyometrik veriler, güvenlik taramaları ve kimlik doğrulama işlemleri için kullanılarak başvurunun güvenli ve doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlar. Biometrics randevusu, göçmenlik başvuru sürecindeki zorunlu adımlardan biridir ve bu randevuyu tamamlamadan başvurunun değerlendirilmesi mümkün değildir. Başvuru sürecinizin sorunsuz bir şekilde ilerlemesi için bu randevuya zamanında katılmak oldukça önemlidir. Bu yazımızda sizlere Biometrics randevusu hakkında bilgiler vereceğiz:

  1. Biometrics Randevusu için Hazırlıklar
  2. Biometrics Randevusunda Neler Yapılır?
  3. Randevu Sonrası Süreç

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

Biometrics Randevusu için Hazırlıklar

Biometrics randevusuna hazırlanmak, başvuru sürecinde kritik bir aşamadır. USCIS tarafından size gönderilen Appointment Notice (I-797C Form), randevuya dair tüm bilgileri içeren resmi bir belgedir. Bu belgeyi dikkatlice incelemek ve belirtilen tarihe uymak zorunludur. Randevuya hazırlanırken yanınızda bulundurmanız gereken temel belgeler ise şunlardır:

  • Appointment Notice (Randevu Bildirimi): USCIS’ten aldığınız bu mektubu randevuya giderken yanınıza almanız zorunludur. Bu belge, kimlik doğrulama süreci için temel bir gerekliliktir.
  • Geçerli Kimlik Belgesi: Pasaport, sürücü belgesi veya ABD hükümeti tarafından verilmiş bir kimlik kartı gibi geçerli bir kimlik belgesi sunmalısınız. USCIS, kimliğinizin doğrulanması için bu belgeyi mutlaka talep edecektir.
  • Ek Belgeler: Bazı durumlarda USCIS ek belgeler isteyebilir. Bu belgeler, başvuru türünüze veya mevcut durumunuza bağlı olarak farklılık gösterebilir. Örneğin, başvurunuzda eksik bilgi varsa ek belgelerle bu eksikliği tamamlamanız istenebilir.

Randevuya zamanında gitmek çok önemlidir. USCIS, randevuları sıkı bir zaman çizelgesine göre planlar ve gecikmeler başvurunuzda ciddi aksamalara yol açabilir. Randevuya katılamamanız halinde yeni bir randevu talep etmeniz gerekir. Ancak, bu talebi resmi olarak ve mümkün olan en kısa sürede yapmalısınız.

Biometrics Randevusunda Neler Yapılır?

Biometrics randevusu sırasında USCIS yetkilileri, başvuru sahibinin kimlik doğrulama işlemlerini tamamlamak için çeşitli biyometrik veriler toplar. Bu süreç genellikle kısa sürede tamamlanır ve başvuru sahibinden birkaç temel işlem yapılması istenir. Biometrics randevusunda yapılacak işlemler şunlardır:

  • Parmak İzi Alımı: Randevuda, başvuru sahibinin her iki elinden parmak izleri alınır. Parmak izleri, kimlik doğrulama ve güvenlik taramaları için kullanılan en önemli biyometrik verilerden biridir.
  • Fotoğraf Çekimi: USCIS sistemine kaydedilmek üzere başvuru sahibinin vesikalık bir fotoğrafı çekilir. Bu fotoğraf, kimlik belgesinde kullanılacağı gibi, başvuru sürecinde USCIS’in başvuru sahibini tanımlayabilmesi için de kullanılır.
  • İmza: Biyometrik verilerin toplanmasının ardından başvuru sahibinden imza istenebilir. İmza, kimlik doğrulama sürecinin bir parçası olarak başvuru dosyasına eklenir.

Bu işlemler tamamlandığında, randevu sona erer ve başvuru sahibi herhangi bir başka işlem yapmadan günlük hayatına devam edebilir. Randevu süreci genellikle 15-30 dakika kadar sürer ve başvuru sahiplerinin rahat bir deneyim yaşaması hedeflenir.

Biometrics randevusunda, profesyonel bir izlenim bırakmak adına kıyafet seçimi de önemlidir. USCIS, vesikalık fotoğrafınızı çekeceği için temiz ve düzgün bir kıyafet tercih etmeniz önerilir. Ayrıca, fotoğrafın doğru şekilde çekilebilmesi için yüzünüzü kapatan aksesuarlar (şapka, büyük gözlük vb.) takmamanız gerekir.

Randevu Sonrası Süreç

Biometrics randevusu tamamlandıktan sonra, USCIS başvuru sürecinizi değerlendirmeye devam eder. Toplanan biyometrik veriler, başvuru sahibinin güvenlik kontrolleri ve geçmiş sorgulamaları için FBI gibi güvenlik kurumlarıyla paylaşılır. Bu aşamada, başvuru sahibinin geçmişte suç işleyip işlemediği veya herhangi bir güvenlik riski oluşturup oluşturmadığı araştırılır. Güvenlik taramalarında herhangi bir sorun çıkmaması durumunda, başvuru bir sonraki aşamaya geçer.

Eğer güvenlik taramaları sırasında bir sorun tespit edilirse USCIS başvuru sahibine bu konuda bilgi verir ve gerekli adımların atılması için talimatlar sağlar. Ancak, randevuya gitmemeniz veya eksik belgeyle gitmeniz başvurunuzun reddedilmesine veya ciddi gecikmelere neden olabilir. Bu yüzden biometrics randevusu çok önemlidir ve dikkatle takip edilmelidir.

Randevuya katılamamanız durumunda USCIS ile iletişime geçerek yeni bir randevu talep edebilirsiniz. Bu süreçte USCIS’e, randevuya neden katılamadığınızı açıklamanız ve yeni bir tarih belirlemeniz gerekir. Ayrıca, yeni bir randevu talebi yaparken USCIS’in belirlediği prosedürlere uymanız önemlidir.

Son olarak, biometrics randevusu, göçmenlik başvurunuzun kritik bir aşamasıdır ve bu sürecin sorunsuz tamamlanması, başvurunuzun onaylanma sürecine olumlu katkı sağlar. Gerekli belgeleri eksiksiz hazırlayıp, zamanında randevuya gitmek ve USCIS yetkililerinin taleplerine uymak, başvurunuzun başarıyla sonuçlanması için büyük önem taşır.

Başvuru sürecinizde profesyonel destek almak, detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

Amerika Birleşik Devletleri, göçmenlik sistemiyle aile üyelerini bir araya getirmek amacıyla, Amerikan vatandaşlarının ve Green Card sahiplerinin belirli aile bireyleri için yasal daimi oturma izni (Green Card) başvurusunda bulunmasına imkan tanımaktadır. Bu kapsamda, Amerikan vatandaşı ve Green Card sahibi anne babalar, çocukları için Green Card başvurusu yapabilirler. Ancak bu süreç, başvuruda bulunulan çocuğun yaşı, medeni durumu ve ebeveynin vatandaşlık durumu gibi unsurlara bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Bu makalemizde, Amerikan vatandaşı ve Green Card sahibi ebeveynlerin çocukları için nasıl Green Card başvurusu yapabilecekleri ve bu süreçte karşılaşabilecekleri detayları inceleyeceğiz. 

  1. Amerikan Vatandaşı Ebeveynlerin Çocukları için Green Card Başvurusu
  2. Green Card Sahibi Ebeveynlerin Çocukları için Green Card Başvurusu
  3. Green Card Başvurusu için Gerekli Belgeler
  4. Başvuru Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

Amerikan Vatandaşı Ebeveynlerin Çocukları için Green Card Başvurusu

Amerikan vatandaşları, çocukları için Green Card başvurusunda bulunurken belirli avantajlara sahiptir. Bu avantajlar, genellikle başvuru süresinin kısalması ve daha az kısıtlamayla başvurunun değerlendirilmesi ile ilgilidir. Amerikan vatandaşlarının çocukları, yaş ve medeni durumlarına bağlı olarak üç farklı kategoriye ayrılır:

1. 21 Yaşından Küçük ve Bekar Çocuklar (Yakın Aile Üyesi Kategorisi)

Amerikan vatandaşı olan bir anne veya baba, 21 yaşından küçük ve bekar olan çocukları için doğrudan Green Card başvurusu yapabilir. Bu başvurular, “Yakın Aile Üyesi” olarak değerlendirilir ve bu kategoriye giren başvurular, yıllık kota sınırlamasına tabi tutulmaz. Bu nedenle başvuru süreci oldukça hızlıdır ve bekleme süresi genellikle daha kısadır.

  • Başvuru Süreci: Bu kategoriye başvurmak için, Amerikan vatandaşı ebeveynin ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri’ne (USCIS) Form I-130 (Aile Üyeleri İçin Göçmen Dilekçesi) sunması gerekmektedir. USCIS, bu başvuruyu onayladıktan sonra Ulusal Vize Merkezi (NVC) devreye girer ve vize süreci başlatılır. Çocuk ABD dışındaysa, ABD Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla göçmen vizesi başvurusu yapılır. Çocuk ABD içerisindeyse, statü değişikliği başvurusuyla süreci tamamlayabilir.

2. 21 Yaşından Büyük ve Bekar Çocuklar

Amerikan vatandaşı ebeveynler, 21 yaşını geçmiş bekar çocukları için de Green Card başvurusu yapabilirler. Ancak bu başvurular, “Aile Tercih Kategorisi”ne girer ve yıllık kota sınırlamalarına tabi tutulur. Bu da, başvuru sahibinin bekleme süresinin uzamasına yol açabilir. Bu gruptaki çocuklar, “Birinci Tercih Aile Kategorisi (F1)” kapsamında değerlendirilir.

  • Başvuru Süreci: Amerikan vatandaşı ebeveynin Form I-130 dilekçesini USCIS’e sunmasıyla süreç başlar. Onaylandıktan sonra, çocuğun ya ABD içinde statü değişikliği başvurusu yapması ya da ABD dışından göçmen vizesi başvurusunda bulunması gerekir. Öncelik tarihi, bu başvurular için oldukça önemlidir. NVC, dosyanın işleme alınmasını beklerken, öncelik tarihine göre süreci düzenler.

3. Evli Çocuklar

Amerikan vatandaşı ebeveynler, evli çocukları için de Green Card başvurusunda bulunabilirler. Bu başvurular, “Üçüncü Tercih Aile Kategorisi (F3)” altında değerlendirilir. Evli çocuklar için yapılan başvurular, genellikle daha uzun bekleme sürelerine tabidir, çünkü hem çocuk hem de eşleri ve varsa 21 yaşından küçük çocukları başvuru kapsamına dahil edilir.

  • Başvuru Süreci: Yine Form I-130 doldurularak sürecin başlatılması gerekir. Fakat evli çocuklar için başvurular, yıllık kota sınırlamaları nedeniyle daha uzun sürebilir. Bu çocuklar, başvuru sırasında eşlerini ve kendi çocuklarını da sürece dahil edebilirler.

Green Card Sahibi Ebeveynlerin Çocukları için Green Card Başvurusu

Green Card sahibi (yasal daimi oturma izni sahibi) anne babalar da bekar çocukları için Green Card başvurusu yapabilirler. Ancak Green Card sahipleri evli çocukları için başvuru yapma hakkına sahip değildir. Green Card sahibi ebeveynler, çocukları için başvuru yaparken iki farklı kategoriye ayrılırlar:

1. 21 Yaşından Küçük ve Bekar Çocuklar

Green Card sahibi ebeveynler, 21 yaşından küçük ve bekar çocukları için “İkinci Tercih Aile Kategorisi (F2A)” kapsamında başvuru yapabilirler. Bu kategori, genellikle Amerikan vatandaşlarının çocukları için yapılan başvurulara göre daha uzun sürse de, bekar çocukların öncelik aldığı bir kategoridir.

  • Başvuru Süreci: Ebeveynin USCIS’e I-130 Formu ile başvuruda bulunması gerekir. Green Card sahibi ebeveynlerin çocukları, ABD’de bulundukları durumda statü değişikliği başvurusunda bulunabilirler. Eğer çocuk ABD dışında bulunuyorsa, başvurusu ABD konsolosluğunda vize görüşmesine tabi tutulur.

2. 21 Yaşından Büyük ve Bekar Çocuklar

Green Card sahibi ebeveynler, 21 yaşını geçmiş bekar çocukları için de başvuru yapabilirler. Ancak bu başvurular, “İkinci Tercih Aile Kategorisi (F2B)” kapsamında değerlendirilir ve başvuruların işleme alınma süresi, öncelik tarihine göre değişiklik gösterir.

  • Başvuru Süreci: I-130 Formu doldurularak başvuru yapılır ve ardından NVC tarafından öncelik tarihine göre işleme alınır. F2B kategorisinde başvuru yapanların bekleme süresi, F2A kategorisine göre daha uzun olabilir. Bu nedenle başvurunun yapılmasının ardından başvuru sahiplerinin sabırlı olması önemlidir.

Green Card Başvurusu için Gerekli Belgeler

Herhangi bir Green Card başvurusunda olduğu gibi, Amerikan vatandaşı veya Green Card sahibi ebeveynlerin çocukları için yapılan başvurularda da belirli belgelerin eksiksiz sunulması gerekmektedir. İşte bu süreçte sunulması gereken başlıca belgeler:

  • Form I-130: Amerikan vatandaşı veya Green Card sahibi ebeveyn tarafından doldurulacak olan başvuru formudur.
  • Doğum Belgesi: Çocuğun, başvuran kişinin biyolojik çocuğu olduğunu kanıtlamak için gereklidir.
  • Evlilik Cüzdanı (varsa): Ebeveynin çocuğun yasal ebeveyni olduğunu kanıtlamak amacıyla sunulması gerekebilir.
  • ABD Vatandaşlığı Kanıtı: Eğer ebeveyn Amerikan vatandaşıysa, vatandaşlık kanıtı olarak doğum belgesi, vatandaşlık sertifikası veya pasaport sunulmalıdır.
  • Green Card Fotokopisi: Eğer ebeveyn Green Card sahibiyse, Green Card’ın bir kopyası başvuru dosyasına eklenmelidir.

Başvuru Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  • Form I-130’un Eksiksiz Doldurulması: Green Card başvuru sürecinde Form I-130’un eksiksiz ve doğru bilgilerle doldurulması büyük önem taşır. Yanlış ya da eksik bilgi girişi, başvurunun reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir.
  • Bekleme Süreleri: Özellikle evli çocuklar ve 21 yaşını geçmiş bekar çocuklar için yapılan başvurularda, yıllık kota sınırlamaları nedeniyle bekleme süreleri uzun olabilir. Bu süreçte, başvuru dosyasının öncelik tarihi oldukça önemlidir.
  • Göçmen Vizesi: Eğer çocuk ABD dışında yaşıyorsa, başvuru işlemleri tamamlandıktan sonra ABD konsolosluğu aracılığıyla göçmen vizesi alınması gerekmektedir. Vize görüşmesinde, gerekli belgelerin eksiksiz sunulması büyük önem taşır.

Sonuç

Amerikan vatandaşı veya Green Card sahibi anne babalar, çocukları için ABD’de yasal oturma izni (Green Card) başvurusunda bulunabilirler. Bu süreç, çocuğun yaşı ve medeni durumu gibi faktörlere göre farklılık göstermektedir. Başvuru sürecinde doğru belgelerin eksiksiz sunulması, sürecin sorunsuz ilerlemesi açısından önemlidir.Profesyonel destek almak, detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD’de yaşama dair hukuki süreçler konusundaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

E-posta Bültenimize Abone Olun

E-posta bültenimize abone olarak ABD göçmenlik süreçleriyle ilgili avukatlarımızca yazılmış güncel duyuru ve makalelerden haberdar olun.