Re-entry Permit Nedir, Nasıl Alınır?

Re-entry Permit Nedir, Nasıl Alınır?

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

Re-entry Permit, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) kalıcı oturum iznine (green card) sahip bireylerin, ABD dışında bir yıldan uzun süre geçirmeleri durumunda ABD’ye geri dönmelerini sağlamak amacıyla verilen seyahat belgesidir. Green card sahiplerinin ABD dışında uzun süre kalmaları, kalıcı oturum statülerini tehlikeye atabilir. ABD Gümrük ve Sınır Koruma (CBP) görevlileri, uzun süre ülke dışında kalan kişilerin ABD’de kalıcı bir yaşam sürme niyetinde olmadıklarına karar vererek, green card’larını iptal edebilirler. Bu durumu önlemek için Re-entry Permit, green card sahiplerinin yurt dışında iş, eğitim, sağlık ya da kişisel nedenlerle bulunmaları gerektiğinde yasal statülerini korumalarına yardımcı olur.

  1. Re-entry Permit Neden Gereklidir?
  2. Re-entry Permit’in Faydaları
  3. Re-entry Permit Başvurusu Nasıl Yapılır?
  4. Re-entry Permit Hakkında Dikkat Edilmesi Gerekenler
  5. Re-entry Permit Başvurusu İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

Re-entry Permit Neden Gereklidir?

ABD, kalıcı oturum iznine sahip bireylerin ana yaşam alanlarının ABD olması gerektiğini şart koşar. Ancak bazı durumlarda, green card sahiplerinin ABD dışına uzun süreli seyahat etmeleri gerekebilir. Örneğin:

  • İş: Bir green card sahibi, ABD dışındaki bir ülkede çalışmak üzere iş teklifi alabilir veya şirketi tarafından geçici olarak yurtdışına atanabilir.
  • Eğitim: ABD’de kalıcı oturumu olan bir öğrenci, yurt dışında bir eğitim programına katılabilir veya uzun süreli bir araştırma projesine dahil olabilir.
  • Sağlık: Bir kişi, yurt dışında bir tedavi görmek zorunda kalabilir.
  • Ailevi Nedenler: Aile bireylerine yardım etmek ya da aileyle birlikte daha uzun süre yurt dışında bulunma zorunluluğu doğabilir.

Bu gibi durumlarda, Re-entry Permit, kalıcı ikamet statünüzü kaybetmeden ABD dışında uzun süre kalmanıza olanak tanır. Eğer ABD dışına 1 yıldan uzun süre çıkmayı planlıyorsanız, re-entry permit başvurusu yaparak statünüzü güvence altına alabilirsiniz.

Re-entry Permit’in Faydaları

  1. Green Card’ın Korunması: Green card sahiplerinin ABD dışında uzun süre kalmaları, kalıcı ikamet statüsünü kaybetme riski taşır. Re-entry permit, bu riski azaltarak ABD’ye geri dönme hakkınızı korur.
  2. Vatandaşlık Başvurusunu Etkilememesi: Re-entry permit kullanarak ABD dışına çıkmanız, gelecekteki ABD vatandaşlığı başvurunuzu olumsuz etkilemez, çünkü bu belgeyle ABD dışındaki yokluğunuz “kalıcı ikamet niyeti” ile uyumlu kabul edilir.
  3. Çoklu Kullanım: Re-entry permit, iki yıl boyunca geçerlidir ve bu süre zarfında birden fazla seyahat yapabilirsiniz. Bu, sıklıkla yurt dışına gitmek zorunda kalan kişiler için avantaj sağlar.
  4. Vize Kolaylığı: Re-entry permit bazı ülkelerde vize muafiyeti veya vize başvurularında kolaylık sağlayabilir. Ancak bu durum her ülke için geçerli olmadığından, gitmeden önce seyahat edeceğiniz ülkenin vize gereksinimlerini kontrol etmeniz önemlidir.

Re-entry Permit Başvurusu Nasıl Yapılır?

Re-entry Permit başvuru süreci dikkatli bir şekilde takip edilmeli ve tüm gerekli belgeler tamamlanmalıdır. İşte adım adım başvuru süreci:

1. Form I-131 Doldurulması

Re-entry Permit almak için Form I-131, Application for Travel Document başvuru formunu doldurmanız gerekmektedir. Bu form, ABD’de kalıcı oturum izni olan kişilerin yurt dışına çıkış yaparken ABD’ye geri dönmelerini sağlayacak seyahat belgelerinin düzenlenmesi için kullanılır.

  • Form I-131’i Nereden Bulabilirim? Form I-131’i USCIS’in resmi web sitesinden indirebilir ve doldurabilirsiniz. Formu dikkatlice doldurmanız ve doğru bilgileri verdiğinizden emin olmanız önemlidir.
  • Başvuru Nereye Yapılır? Doldurduğunuz formu ve gerekli belgeleri USCIS’e posta yoluyla göndermeniz gerekir. Başvurunuzu ABD dışındayken yapamazsınız; başvuru sırasında ABD sınırları içinde olmanız şarttır.

2. Gerekli Belgelerin Hazırlanması

Başvuru sürecinde aşağıdaki belgeler genellikle talep edilmektedir:

  • Green Card (Form I-551): Geçerli kalıcı oturum kartınızın (green card) fotokopisi.
  • Pasaport Fotokopisi: Geçerli bir pasaportunuzun kimlik sayfasının kopyası.
  • Seyahat Amacı İle İlgili Belgeler: Yurt dışına çıkma nedeninizi açıklayan belgeler. Örneğin, iş nedeniyle çıkıyorsanız iş sözleşmeniz, eğitim amacıyla çıkıyorsanız kabul mektubunuz gibi belgeler.
  • Biyometrik Bilgiler: İki adet pasaport boyutunda vesikalık fotoğraf.

3. Başvuru Ücretleri

Re-entry Permit başvuru ücreti, Form I-131 doldurulurken ödenir. 2024 yılı itibarıyla başvuru ücretleri yaklaşık olarak $575’dır. Ancak bu tutar zaman zaman değişiklik gösterebilir, bu nedenle güncel ücretleri USCIS’in web sitesinden kontrol etmelisiniz. Ek olarak, biyometrik işlem için ek bir ücret ödemeniz gerekecektir (yaklaşık $85).

4. Biyometri (Parmak İzi ve Fotoğraf) Randevusu

Başvurunuzu yaptıktan sonra, biyometrik bilgilerinizin alınması için USCIS tarafından bir randevuya davet edilirsiniz. Bu randevuda parmak izi ve fotoğraf çekimi yapılır. Biyometri işlemi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde kimliğinizin doğrulanması için gereklidir.

5. Başvurunun Değerlendirilmesi ve Sonuç

Biyometri işleminizi tamamladıktan sonra, başvurunuz USCIS tarafından değerlendirilecektir. Bu değerlendirme süresi genellikle 6 ay kadar sürebilir. Eğer başvurunuz onaylanırsa, Re-entry Permit belgeniz adresinize postalanacaktır.

6. Re-entry Permit’in Geçerlilik Süresi

Re-entry Permit genellikle iki yıl geçerlidir. Bu süre zarfında ABD dışında uzun süre kalabilirsiniz. Ancak, iki yılın sonunda ABD’ye geri dönmeniz ya da yeni bir re-entry permit başvurusu yapmanız gerekir. Eğer iki yıl sonra hala ABD dışına çıkmanız gerekiyorsa, süreniz dolmadan yeniden başvuru yapmalısınız.

Re-entry Permit Hakkında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Re-entry Permit Ne Zaman Gerekir? ABD dışında 1 yıldan uzun süre kalmayı planlıyorsanız, Re-entry Permit başvurusunda bulunmalısınız. ABD dışında 6 aydan fazla kalanlar da gümrük memurları tarafından ek sorulara tabi tutulabilir, bu nedenle seyahatlerinizde dikkatli olmanız önerilir.
  • ABD Dışında İken Başvuru Yapılabilir mi? Hayır. Re-entry Permit başvurusu yaparken ABD sınırları içinde olmanız gerekmektedir. ABD dışındayken başvuru yapamazsınız.
  • Yenileme Gerekliliği: Re-entry Permit iki yıl geçerlidir. Ancak ABD dışında kalmaya devam edecekseniz, bu sürenin dolmasına yakın yeni bir başvuru yaparak belgenizi yenilemelisiniz.

Re-entry Permit Başvurusu İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

1. Re-entry Permit almak zorunlu mudur?

Hayır, Re-entry Permit zorunlu değildir. Ancak, ABD dışında uzun süre kalan green card sahiplerinin, statülerini korumaları için önemli bir belgedir. Özellikle 1 yıldan uzun süre yurt dışında kalacak olanlar için tavsiye edilir.

2. Başvuru ne kadar sürede sonuçlanır?

Re-entry Permit başvurusu genellikle 3-6 ay arasında sonuçlanır. Ancak bu süre, USCIS’in iş yüküne ve bireysel durumunuza bağlı olarak değişebilir. Seyahat planlarınızı yaparken bu süreyi dikkate almanız önemlidir.

3. Re-entry Permit başvurusu reddedilebilir mi?

Evet, başvurunuzun reddedilme ihtimali vardır. Başvurunuz sırasında eksik veya yanlış bilgi vermek, gerekli belgeleri sağlamamak ya da USCIS’in belirlediği kriterleri karşılamamak başvurunuzun reddine yol açabilir.

4. Re-entry Permit ile ABD dışında ne kadar süre kalabilirim?

Re-entry Permit genellikle 2 yıl geçerlidir. Bu süre zarfında ABD dışında kalabilirsiniz. Ancak, iki yılın sonunda yeniden başvuru yaparak belgenizi yenilemeniz gerekir.

5. Re-entry Permit, ABD vatandaşlığı başvurusunu etkiler mi?

Re-entry Permit, ABD vatandaşlığı başvurunuzu doğrudan etkilemez. Ancak ABD dışında geçirdiğiniz süre, vatandaşlık başvurusundaki fiziksel ikamet süresine dahil edilmez. Vatandaşlık başvurusu yaparken ABD’de fiziksel olarak belirli bir süre ikamet etmiş olmanız gerektiğinden, uzun süreli yurtdışı seyahatleri bu sürenizi kesintiye uğratabilir.

Sonuç

Re-entry Permit, green card sahiplerinin ABD dışında uzun süre kalmalarını gerektiren durumlarda statülerini korumaları için hayati öneme sahip bir belgedir. İster iş, ister eğitim, sağlık ya da ailevi nedenlerle olsun, uzun süreli yurtdışı seyahat planlarınızda re-entry permit başvurusu yaparak yasal statünüzü koruyabilirsiniz. CK Law Firm olarak, Re-entry Permit başvuru sürecinde size rehberlik ediyor ve yasal danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Profesyonel destek almak, detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

Doç. Dr. Koray Başdelioğlu

EB-2 National Interest Waiver (NIW) vizesi, Amerika’da kariyer yapmak isteyen akademisyenler ve doktorlar arasında büyük ilgi gören bir vize türüdür. Bu yazıda, CK Law Firm kurucu ortağı Avukat Ergül Çeliksoy’un, EB-2 NIW vizesi başvurusunda başarı elde eden Doç. Dr. Koray Başdelioğlu ile gerçekleştirdiği söyleşi ele alınıyor. Başdelioğlu’nun bu süreçteki deneyimleri ve aldığı kararlar, EB-2 NIW başvuru sürecinde karşılaşabileceğiniz adımları ve zorlukları yakından tanımanızı sağlayacak. 

Bu yazıyı okuyarak aşağıdaki konular hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz:

  • Doç. Dr. Koray Başdelioğlu’nun kariyeri
  • Amerika Birleşik Devletleri’nin Almanya ve İngiltere’Ye Göre Avantajları
  • Doç. Dr. Koray Başdelioğlu’nun EB-2 NIW Vizesine Başvurma Süreci
  • EB-2 NIW Vizesi için Amerika’ya Yapılacak Katkılar Nasıl Belirlenir?
  • EB-2 NIW Başvurusunda Profesyonel Destek Almanın Önemi
  • EB-2 NIW Vizesi Başvurusu Sonrasında Yaşananlar ve Bekleme Süreci

Avukat Ergül Çeliksoy: EB-2 NIW vizesi hakkında çok fazla soru alıyoruz, özellikle akademisyenler ve doktorlardan. Onay almış birinin bu süreci anlatması kesinlikle faydalı olacaktır. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Doç. Dr. Koray Başdelioğlu: Tabii ki. Ben ortopedi ve travmatoloji uzmanıyım. 2016 yılında uzmanlık eğitimimi tamamladım ve o zamandan beri bu alanda çalışıyorum. Yaklaşık 7-8 yıldır bu alanda aktif olarak uzmanlık yapıyorum. Yurtdışında çalışma fikri aslında uzun zamandır aklımdaydı, fakat karar verme süreci zor oldu. Sonunda Amerika’da kariyer yapmaya karar verdim ve sizinle bu süreçte tanıştık.

Avukat Ergül Çeliksoy: Amerika’da karar kılmanız ilginç, çünkü birçok doktor Almanya ya da İngiltere gibi ülkeleri de değerlendiriyor. Neden Amerika’yı tercih ettiniz?

Doç. Dr. Koray Başdelioğlu: Almanya’yı hiç düşünmedim çünkü Almanca öğrenmek zorunda kalmak beni biraz zorladı. İngiltere’yi de ciddi bir şekilde araştırdım ama Amerika’da daha fazla fırsat olduğunu fark ettim. Amerika, kariyerimde ilerlemem için bana daha fazla olanak sundu ve bir arkadaşım ile beraber uzun süre bu ülkeye yönelik araştırmalar yaptık. Sonunda Amerika’nın benim için en iyi seçenek olduğuna karar verdim.

Avukat Ergül Çeliksoy: Peki, EB-2 NIW vizesine nasıl karar verdiniz? Bu vizeyi nereden duydunuz ve başvuru süreciniz nasıl ilerledi?

Doç. Dr. Koray Başdelioğlu: Yakın bir arkadaşım EB-2 NIW vizesine başvurduğunu söyledi. Bu bilgi üzerine ben de araştırmaya başladım. İlk başta, başvuruyu kendim yapabilir miyim diye düşündüm fakat süreç çok detaylı ve teknik olduğu için bir avukatla çalışmanın daha mantıklı olduğuna karar verdim. Sonrasında sizinle iletişime geçtik ve süreci başlattık. Açıkçası, başvuru süreci boyunca ne zaman size ulaşmam gerekse hep yanımda oldunuz. Bu da süreci benim için çok kolaylaştırdı.

Avukat Ergül Çeliksoy: Bu vizede Amerika’ya yapacağınız katkılar büyük önem taşıyor. Siz bu konuda ne gibi adımlar attınız? Amerika’ya nasıl bir katkı sunacağınızı başvurunuzda nasıl belirttik?

Doç. Dr. Koray Başdelioğlu: Başvurumuzda mesleki tecrübelerim büyük bir rol oynadı. Amerika’da ortopedi alanında çalışmayı ve moleküler onkoloji üzerine araştırmalar yapmayı planlıyorum. Şu anda da tümör üzerine bir PhD yapıyorum ve bu alanda daha fazla araştırma yaparak Amerika’ya hem maddi hem de bilimsel katkı sunmayı hedefliyorum. Bu planlar vize başvurumda etkili oldu.

Avukat Ergül Çeliksoy: Doktorlar için Amerika’da çalışmanın ön koşullarından biri olan USMLE sınavı gibi önemli sınavlar var. Sınavlarla ilgili nasıl bir süreç yaşıyorsunuz?

Doç. Dr. Koray Başdelioğlu: Henüz USMLE sınavına girmedim ama şu anda sınava hazırlanıyorum. Amerika’ya gitmeden önce bu sınavları bitirmek, sürecin daha hızlı ilerlemesi açısından önemli. Ancak, EB-2 NIW vizesi için bu sınavları geçmiş olmak şart değil. Vizeyi aldıktan sonra Amerika’da çalışabilmek için bu sınavları tamamlamak gerekecek.

Avukat Ergül Çeliksoy: Son olarak, bu vizeyi araştıran ve başvuru yapmayı düşünen kişilere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz? Başvuru sürecini kolaylaştırmak adına nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

Doç. Dr. Koray Başdelioğlu: Karar verme aşaması en zor kısımlardan biri. Bir kere bu yola girmeye karar verdiğinizde hızlı hareket etmek çok önemli. Ayrıca, bu süreçte profesyonel bir avukattan danışmanlık almak şart. Başvuruyu doğru şekilde hazırlamak ve sunmak çok önemli, aksi halde olumsuz yanıt alma ihtimali var ve bu büyük bir hayal kırıklığına yol açabilir. Profesyonel destek almak, bu tür riskleri en aza indiriyor.

Sonuç:

EB-2 National Interest Waiver vizesi, Amerika’da kariyerine devam etmek isteyen başarılı akademisyenler ve doktorlar için büyük fırsatlar sunan bir vize türüdür. Doç. Dr. Koray Başdelioğlu’nun süreç boyunca yaşadığı deneyimler, EB-2 NIW vizesine başvurmayı düşünenler için önemli ipuçları içermektedir. Eğer siz de Amerika’da bu vize ile kariyerinize devam etmeyi düşünüyorsanız, CK Law Firm’in uzman avukatlarıyla iletişime geçerek profesyonel bir destek alabilirsiniz. Web sitemizde detaylı blog yazılarını okuyabilir veya YouTube kanalımızdaki videolarımızı izleyerek daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Doç. Dr. Koray Başdelioğlu Kimdir?

Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, tıp eğitimini Bülent Ecevit Üniversitesi’nde 2009 yılında tamamladı. 2011-2016 yılları arasında Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalında uzmanlık eğitimini aldı ve 2016 yılında Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı oldu. 2021 yılında Doçent ünvanını alan Koray Başdelioğlu, İtalya Padova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kas ve İskelet Sistemi Tümörleri Bilim Dalı’nda 2021 yılı Ekim ve Kasım aylarında Prof. Dr. Pietro Ruggieri ile birlikte Ortopedik Onkoloji üzerine çalışmalarda bulunmuştur. Aynı yıl 6 hafta süre ile Marmara Üniversitesi’nde Prof. Dr. Bülent Erol ile Ortopedik Onkoloji alanında çalışmıştır. Ayrıca İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Moleküler Onkoloji dalında doktora eğitimine devam etmektedir.

Hali hazırda “Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği (TOTBİD)”, “Türk Ortopedi ve Travmatoloji Eğitim Konseyi (TOTEK)” üyelikleri bulunan Doç. Dr. Koray Başdelioğlu hastalarına İzmir Medicana International Hastanesinde hizmet vermektedir.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD’de tıbbi lisans almak isteyen uluslararası tıp eğitimi almış doktorlar için süreç karmaşık ve çok aşamalıdır. Ancak, doğru adımlar atıldığında, uluslararası tıp mezunlarının ABD sağlık sisteminde yer edinmesi mümkündür. Bu yazıda, ABD’de uluslararası tıp mezunları (IMG’ler) için tıbbi lisans alma yollarını ele alacağız. Özellikle iki ana yol üzerinde duracağız: ABD Tıbbi Eğitim Mezuniyet Eğitimi (Graduate Medical Education – GME) ve seçkin doktorlar için sunulan “Eminence” yolları.

  1. ABD Tıbbi Eğitim Mezuniyet Eğitimi (GME)
  2. “Eminence” Yolları
  3. Son Gelişmeler

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

1. ABD Tıbbi Eğitim Mezuniyet Eğitimi (GME)

ABD’de uluslararası tıp mezunları için en yaygın lisanslama yolu, ABD Tıbbi Lisans Sınavı (USMLE) aşamalarını başarıyla tamamlayarak ACGME tarafından akredite edilmiş bir GME programına katılmaktır. Bu program, doktorların ABD sağlık sistemine adapte olmaları ve burada başarılı bir kariyer yapmaları için kritik bir adımdır.

Eğitim Süreci:

GME programları genellikle bir ila üç yıl arasında sürer. Bu süre zarfında doktorlar, ABD’deki sağlık sistemi, tıbbi uygulamalar ve toplumsal normlar hakkında derinlemesine bilgi edinirler. Aynı zamanda, ABD’deki en yaygın hastalıklar, özellikle kalp hastalıkları, kanser ve diğer sağlık sorunlarına yönelik tedaviler hakkında eğitim alırlar. GME programı, doktorların ABD’deki mesleki kariyerlerine hazırlık yapmalarını sağlayan önemli bir aşamadır.

ECFMG Onay Belgesi:

ABD’de pratik yapabilmek için uluslararası tıp mezunlarının ECFMG (Eğitim Komisyonu için Yabancı Tıp Mezunları) onay belgesini almaları gerekmektedir. ECFMG, uluslararası tıp mezunlarının ABD’de tıbbi uygulama yapmaya uygun olduğunu doğrulayan bir belgedir. Bu belge, ABD’de tıbbi lisans almak isteyen doktorlar için kritik bir adımdır. ECFMG sertifikası, ABD’deki GME programlarına başvurabilmenin de ön koşuludur.

USMLE Sınavı:

ABD Tıbbi Lisans Sınavı (USMLE), doktorların tıbbi bilgi ve becerilerini değerlendiren üç aşamalı bir sınavdır. USMLE sınavları, ABD’de tıbbi lisans almak isteyen doktorlar için zorunludur. Sınavın üç aşaması şu şekildedir:

  • USMLE Step 1: Tıbbi bilimler ve temel bilgiler üzerine odaklanır.
  • USMLE Step 2: Klinik bilgi ve becerilerin değerlendirildiği aşamadır.
  • USMLE Step 3: Pratik uygulamaların değerlendirildiği son aşamadır.

Bu sınavları başarıyla tamamlayan doktorlar, Amerika’da lisans sürecinde önemli bir aşama kat etmiş olurlar ve tıpta uzmanlık olarak adlandırabileceğimiz Residency programlarına başvuru hakkı elde ederler.

2. “Eminence” Yolları

Uluslararası alanda tanınmış ve seçkin bir kariyere sahip doktorlar için “Eminence” yolları, ABD’de lisans almanın alternatif bir yolunu sunmaktadır. Bu yol, özellikle akademik ve araştırma alanlarında önemli başarılar elde etmiş doktorlar için cazip bir seçenek olabilir.

Nitelikli Seçenekler:

Eminence yolları, genellikle ECFMG sertifikası veya USMLE sınavlarını tamamlamayı gerektirmemektedir. Bu yollar, uluslararası alanda tanınmış, yüksek nitelikli doktorlar için bir fırsat sunar. Özellikle, ABD’de akademik veya araştırma pozisyonlarına başvurmayı planlayan doktorlar bu seçeneği değerlendirebilir.

Akademik ve Araştırma Pozisyonları:

Eminence yolu, akademik ve araştırma pozisyonlarına odaklanmış doktorlar için ideal bir lisanslama seçeneğidir. Bu yol, ABD’deki tıbbi araştırma kurumlarında veya üniversitelerde çalışma fırsatı sunar. Ayrıca, bu doktorlar ABD’de klinik pratik yapmadan, daha çok akademik çalışmalar ve araştırmalar üzerinde yoğunlaşabilirler.

O-1 Vizesi:

Eminence yolundan ilerleyen doktorlar, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen O-1 vizesine başvurabilirler. O-1 vizesi, olağanüstü yeteneklere sahip bireylere verilen bir vize türüdür ve uluslararası alanda başarı kazanmış doktorlar için ABD’de çalışma imkânı sunar. O-1 vizesi genellikle akademik başarılar, yayınlar, ödüller ve uluslararası tanınırlığa dayalı olarak verilmektedir.

Son Gelişmeler

ABD’de tıbbi lisans sürecinde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. 2023 yılı itibarıyla, sekiz ABD eyaleti, uluslararası tıp mezunları için GME akredite eğitimi gerektirmeden lisans alabilmenin önünü açan ek yolları yasalaştırmıştır. Bu yeni yasal düzenlemeler, uluslararası tıp mezunlarının ABD sağlık sistemine entegrasyonunu kolaylaştırmayı hedeflemektedir.

Bu gelişme, uluslararası doktorlar için yeni fırsatlar sunmakta ve ABD’deki tıbbi lisans sürecini daha erişilebilir hale getirmektedir. Her eyaletin farklı lisanslama gereksinimleri olabilir, bu nedenle başvuru sahiplerinin bulundukları eyaletin mevzuatlarını dikkatlice incelemesi önemlidir. 

Sonuç

ABD’de tıbbi lisans almak isteyen uluslararası tıp eğitimi almış doktorlar için izlenebilecek iki ana yol bulunmaktadır: ABD Tıbbi Eğitim Mezuniyet Eğitimi (GME) ve Eminence yolları. Her iki yol da çeşitli fırsatlar ve zorluklar sunmaktadır. ABD’deki sağlık sistemine entegrasyon sürecinde yasal gereklilikleri doğru şekilde yerine getirmek büyük önem taşır. CK Law Firm olarak, Amerika’da doktor olarak kariyer yapma hedefinize ulaşmanız için size hukuki danışmanlık ve kapsamlı rehberlik sunuyoruz. Uygun vize türünü doğru şekilde belirleyerek, tüm sürecin sorunsuz ve başarıyla tamamlanmasına katkı sağlarıyoruz.

Profesyonel destek almak, detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD’de yaşama dair hukuki süreçler konusundaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Kaynakça: https://www.fsmb.org/siteassets/AdditionalLicensingPathwaysGuidance.pdf

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

H-1B vizesi, Amerika Birleşik Devletleri’nde çalışmak isteyen yabancı profesyoneller için en çok talep gören vize türlerinden biridir. Özellikle uzmanlık gerektiren işlerde çalışmak isteyen kişiler için tasarlanmış olan H-1B, ABD’de belirli sürelerle çalışma ve oturma izni sunar. Ancak her yıl belirli bir kota ile sınırlı olması, bu vizeye başvuran herkesin seçilme şansını düşürmektedir. Bu yazımızda, H-1B kotasına seçilme şansını artırmak için izlenebilecek en etkili stratejiler ve dikkat edilmesi gereken adımlar detaylı bir şekilde ele alacağız:

  1. H-1B Vizesine Genel Bakış
  2. Zamanında ve Eksiksiz Başvuru: Başarıya Giden İlk Adım
  3. STEM Alanlarında Çalışarak Seçilme Şansınızı Artırın
  4. Başvuruda Doğru ve Eksiksiz Bilgi Sunmak
  5. Alternatif Vize Seçeneklerini Değerlendirin

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

1. H-1B Vizesine Genel Bakış

H-1B vizesi, ABD’de çalışmak isteyen nitelikli yabancı işçilere verilen geçici bir çalışma vizesidir. Genellikle teknoloji, mühendislik, bilim, finans ve diğer profesyonel alanlarda faaliyet gösteren ABD’li işverenler, yabancı iş gücünü H-1B vizesi ile işe almayı tercih eder. Ancak bu vizeye başvurabilmek için başvuru sahibinin bir Amerikan işveren tarafından sponsor edilmesi gerekmektedir.

H-1B vizesi, yıllık kota sınırlaması olan bir vize türüdür. Yıllık toplam kota 85.000’dir ve bunun 65.000’i genel başvurular için, 20.000’i ise ABD’de yüksek lisans ya da daha üst bir akademik dereceye sahip başvuru sahipleri için ayrılmıştır. Başvurular her yıl Nisan ayında açılır ve genellikle kotaya başvurular çok hızlı bir şekilde dolduğundan, rastgele çekiliş sistemi (lottery system) devreye girer.

2. Zamanında ve Eksiksiz Başvuru: Başarıya Giden İlk Adım

H-1B vizesine başvuru sürecinde zamanlama çok kritiktir. Başvuru süreci her yıl Nisan ayında açılmaktadır ve başvurular genellikle birkaç gün içinde tamamlanmaktadır. 2023 yılı itibariyle, H-1B elektronik kayıt süreci Mart ayında başlamaktadır ve işverenlerin başvurularını önceden hazırlamaları büyük bir avantaj sağlar.

Başvuru Süreci Adımları:

  1. Elektronik Kayıt: İlk adım, işvereninizin sizin adınıza H-1B için elektronik kayıt yaptırmasıdır. Bu adım mart ayında gerçekleşir ve sadece birkaç hafta sürer. İşveren, çalışan adayını elektronik sistem üzerinden kaydetmeli ve çekilişe katılmalıdır.
  2. Çekiliş Süreci: Nisan ayında ise USCIS (ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri), rastgele bir çekiliş yapar. Eğer elektronik kaydınız kabul edilirse bir sonraki aşamaya geçersiniz.
  3. Başvuru Dosyasının Hazırlanması: Çekilişi kazandıktan sonra, işvereniniz sizin adınıza H-1B başvurusunu tamamlamalıdır. Burada başvuru dosyasının eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması kritik önem taşır.

Tavsiyeler:

  • İşvereninizin elektronik kayıt sürecine Mart ayı itibariyle hazır olduğundan emin olun.
  • Belgelerinizi ve bilgilerinizi önceden hazırlayarak süreci hızlandırın.
  • İşvereninizin USCIS tarafından istenen evrakları eksiksiz sunmasını sağlayın.

3. STEM Alanlarında Çalışarak Seçilme Şansınızı Artırın

ABD’de teknoloji, mühendislik, matematik ve bilim (STEM) alanlarındaki yeteneklere büyük bir talep vardır. Bu talep nedeniyle, STEM mezunları H-1B vizesi başvurularında öncelik kazanabilir. Ayrıca STEM mezunlarına yönelik ek çalışma izinleri (OPT) ve ek başvuru avantajları bulunmaktadır.

STEM Alanlarındaki Avantajlar:

  • STEM mezunları için H-1B başvuruları, genel iş kollarına göre daha fazla kabul edilme şansına sahiptir.
  • STEM diploması sahipleri için 20.000 kişilik ek yüksek lisans kotasından faydalanma imkanı vardır. Bu, başvuruların kabul edilme şansını artırır.
  • OPT (Optional Practical Training) uzatması sayesinde STEM alanında çalışanlar, H-1B çekilişine birden fazla kez katılma şansı elde edebilir.

Tavsiyeler:

  • STEM diploması sahibiyseniz H-1B başvuru sürecinde bu avantajınızı vurgulayın.
  • İşvereninize STEM diplomanızın ve bu alandaki uzmanlığınızın H-1B başvurunuzda nasıl bir avantaj sağlayabileceğini açıklayın.
  • STEM programlarında eğitim alıyorsanız mezuniyet sonrası H-1B başvurusu yapmadan önce OPT hakkınızı doğru bir şekilde kullanın.

4. Başvuruda Doğru ve Eksiksiz Bilgi Sunmak

H-1B başvuruları sırasında sunulan belgelerin doğruluğu, başvurunun kabul edilme ihtimalini büyük ölçüde etkiler. USCIS’in titizlikle incelediği başvuru dosyalarının herhangi bir eksik ya da yanlış bilgi içermemesi gerekir. Bu nedenle belgelerin tam ve eksiksiz olarak hazırlanması önemlidir.

Dikkat Edilmesi Gereken Belgeler:

  • İşverenin, Labor Condition Application (LCA) başvurusunu doğru bir şekilde doldurup onay alması gerekmektedir.
  • Başvuru sahibinin, eğitim ve mesleki geçmişini belgeleyen evrakları eksiksiz bir şekilde sunması gerekmektedir. Bu evraklar arasında diploma, transkriptler, iş deneyimi belgeleri ve özgeçmiş yer almalıdır.
  • İşverenin sunacağı iş teklif mektubunun, başvuru sahibinin niteliklerine uygun ve ABD işgücü piyasasında karşılığı olan bir pozisyonu kapsaması önemlidir.

Tavsiyeler:

  • Başvuru dosyanızın içeriğinin tam ve doğru olduğundan emin olun. Hatalı veya eksik bilgiler, başvurunuzun reddedilmesine yol açabilir.
  • Eğitim belgelerinizin yanı sıra iş deneyimlerinizi destekleyen tüm belgeleri dosyanıza ekleyin.
  • İşvereninizin, LCA başvurusunu doğru bir şekilde tamamladığından ve onay aldığından emin olun.

5. Alternatif Vize Seçeneklerini Değerlendirin

Her yıl on binlerce başvuru yapılmasına rağmen H-1B çekilişine seçilmemek her zaman olası bir durumdur. Ancak H-1B dışında farklı vize türleri de vardır ve bunlar da ABD’de çalışma fırsatı sağlayabilir. Alternatif vize seçeneklerini değerlendirmek, ABD’de çalışmak isteyenler için farklı kapılar açabilir.

Alternatif Vizeler:

  • L-1 Vizesi: Çok uluslu şirketlerde çalışan yöneticiler ya da uzmanlar için geçerli olan bu vize, ABD’deki bir şubeye geçiş yapma imkanı sunar.
  • O-1 Vizesi: Sanat, bilim, spor, eğitim ve iş dünyasında olağanüstü yetenekleri olan kişiler için tasarlanmıştır. Eğer alanınızda başarılarınız varsa, bu vizeye başvurabilirsiniz.
  • TN Vizesi: Kanada ve Meksika vatandaşları için geçerli olan TN vizesi, NAFTA anlaşması kapsamında belirli iş alanlarında çalışmak isteyenlere verilmektedir.

Bu vizeler hakkında daha fazla bilgi almak için bloglar kısmındaki makelelerimize göz atabilirsiniz!

Tavsiyeler:

  • H-1B çekilişine seçilemezseniz, diğer vize türlerini araştırın ve işvereninizle alternatifleri değerlendirin.
  • H-1B dışında size uygun başka vize türlerinin olup olmadığını bir göçmenlik avukatıyla görüşün.

Sonuç

H-1B kotasına seçilme şansınızı artırmak için zamanında ve doğru bir başvuru süreci izlemek, STEM alanlarında çalışmak, eksiksiz ve doğru belgeler sunmak, bir göçmenlik avukatından destek almak ve alternatif vize seçeneklerini değerlendirmek kritik adımlardır. ABD’de çalışma hayalinizi gerçekleştirmek için tüm bu stratejileri dikkatlice uygulayarak başarı şansınızı artırabilirsiniz. Profesyonel destek almak ve detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD’de yaşama dair hukuki süreçler konusundaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

Ergül Çeliksoy, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

Güvenlik soruşturması, Amerika Birleşik Devletleri’ne göçmenlik veya vize başvurusunda bulunan bireylerin arka planlarını kontrol etmek için uygulanan bir süreçtir. ABD hükümeti, ülke güvenliğini sağlamak ve yasadışı faaliyetlerde bulunma potansiyeline sahip kişilerin girişini önlemek amacıyla bu soruşturmayı gerçekleştirmektedir..

  1. ABD Güvenlik Soruşturması Nedir ve Neden Yapılır?
  2. Hangi Başvurularda Güvenlik Soruşturması Yapılır?
  3. Güvenlik Soruşturmasına Kalmak Nedir?
  4. Güvenlik Soruşturmasına Neden Kalınır?
  5. Güvenlik Soruşturması Sürecinde Neler Yaşanır?
  6. Güvenlik Soruşturmasına Kalma Durumunda Ne Yapmalısınız?
  7. Güvenlik Soruşturmasının Sonuçlanması Ne Kadar Sürer?
  8. Güvenlik Soruşturmasının Sonuçları Nelerdir?

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

ABD Güvenlik Soruşturması Nedir ve Neden Yapılır?

ABD güvenlik soruşturması, başvuru sahiplerinin Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş yapmadan önce geçmişlerinin ve arka planlarının titizlikle incelendiği bir süreçtir. Bu soruşturmanın amacı, ABD’nin ulusal güvenliğini korumak ve ülkeye giriş yapacak kişilerin güvenlik riski oluşturmadığından emin olmaktır. Göçmenlik sürecinde, başvuru sahiplerinin geçmişi, herhangi bir terör bağlantısı, suç geçmişi ya da yasa dışı faaliyetlerde bulunma riski olup olmadığını değerlendirmek üzere araştırılır. Ayrıca, ABD’nin uluslararası antlaşmalarını ve iç güvenliğini koruma politikası çerçevesinde uygulanan bir prosedürdür.

Hangi Başvurularda Güvenlik Soruşturması Yapılır?

Güvenlik soruşturması, ABD’ye çeşitli vizelerle ya da göçmenlik statüsü ile girmek isteyen kişilerin çoğu için geçerli olabilir. Öne çıkan başvurular şunlardır:

  1. Vize Başvuruları: ABD’ye göçmen olmayan vizelerle (turist, öğrenci, işçi vizeleri gibi) veya göçmen vizeleriyle (yeşil kart başvurusu gibi) giriş yapmak isteyen herkes güvenlik soruşturmasına tabidir.
  2. Yeşil Kart Başvuruları: ABD’de kalıcı olarak yaşamak için yapılan yeşil kart (daimi ikamet izni) başvurularında da kapsamlı bir güvenlik soruşturması yapılır.
  3. Vatandaşlık Başvuruları: ABD vatandaşlığına başvuran kişilerin de geçmişi ayrıntılı olarak incelenir. Bu, özellikle başvuru sahibinin ABD’de bulunduğu süre boyunca suç işlemiş olup olmadığını veya ülke güvenliğini tehdit edebilecek faaliyetlere katılıp katılmadığını ortaya çıkarmak için yapılır.
  4. Çalışma Vizeleri: H-1B, L-1, O-1 gibi işveren sponsorluğu ile yapılan başvurularda da güvenlik soruşturması süreci devreye girer. Bu süreçte başvuru sahibinin mesleki geçmişi ve ülkedeki faaliyeti de gözden geçirilir.
  5. Mülteci ve İltica Başvuruları: ABD’ye iltica eden veya mülteci statüsü almak isteyen kişilerin güvenlik incelemeleri titizlikle yapılır. Bu tür başvurularda, başvuru sahibinin beyan ettiği bilgiler, devletler arası güvenlik anlaşmaları çerçevesinde doğrulanır.

Güvenlik Soruşturmasına Kalmak Nedir?

Güvenlik soruşturmasına kalmak, vize, yeşil kart veya vatandaşlık başvurularında bireyin geçmişi hakkında daha fazla inceleme yapılmasını gerektiren bir durumu ifade eder. Başvuru sahibinin geçmişinde şüpheli faaliyetler, adli kayıtlar veya göçmenlik kurallarına aykırı davranışlar bulunması durumunda, başvurunun onay süreci gecikebilir. Bu süreçte, başvuru sahibi hakkında derinlemesine bir inceleme yapılır ve başvurunun güvenlik açısından risk teşkil edip etmediği değerlendirilir.

Güvenlik Soruşturmasına Neden Kalınır?

Bir başvuru sahibinin güvenlik soruşturmasına takılmasına neden olabilecek çeşitli faktörler vardır:

1. Adli Sicil Kayıtları: Başvuru sahibinin geçmişte işlediği suçlar, özellikle şiddet suçları, dolandırıcılık veya uyuşturucu kaçakçılığı gibi ciddi suçlar güvenlik soruşturmasına neden olabilir.

2. Terör Bağlantıları: Başvuru sahibinin terör örgütleriyle olan herhangi bir bağlantısı, hükümeti şüpheye düşürebilir ve güvenlik soruşturmasına takılmasına yol açabilir.

3. Göçmenlik İhlalleri: Önceden ABD’de yasadışı olarak bulunmuş, vize süresini aşmış veya sahte belgelerle başvuru yapmış kişiler, göçmenlik yasalarını ihlal ettikleri için güvenlik soruşturmasına kalabilirler.

4. Askeri veya Güvenlik Alanlarında Çalışma: Başvuru sahibi, ülkesinde askeri veya güvenlik güçlerinde çalıştıysa bu durum daha fazla soruşturma gerektirebilir. ABD, bu tür kişilerin başka hükümetlerle olan bağlarını incelemek isteyebilir.

5. Politik veya Dinî Görüşler: Bazı durumlarda, kişinin politik veya dinî görüşleri, hükümetin başvuruyu daha yakından incelemesine neden olabilir. Bu genellikle, başvuru sahibinin radikal veya aşırıcı bir hareketle bağlantısı olduğu şüphesi taşıyan durumlarda ortaya çıkar.

Güvenlik Soruşturması Sürecinde Neler Yaşanır?

Güvenlik soruşturmasına kalan başvuruların işleme süresi uzayabilir. Bu süreçte, çeşitli federal kurumlar (FBI, CIA, DHS gibi) başvuru sahibi hakkında kapsamlı bir inceleme yapar. Soruşturma süreci şu adımları içerir:

1. Veri Tabanı İncelemeleri: ABD hükümeti, başvuru sahibinin adını çeşitli ulusal ve uluslararası veri tabanlarında tarar. Bu taramalar, kişinin adli sicil kaydını, seyahat geçmişini, finansal işlemlerini ve terör listeleriyle olan bağlantısını ortaya çıkarabilir.

2. Mülakat ve Ek Belgeler Talebi: Bazı durumlarda, başvuru sahibinden ek belgeler istenebilir veya ABD konsolosluğunda yüz yüze bir mülakata çağrılabilir. Mülakatta, başvuru sahibinin geçmişine dair sorular yöneltilir ve doğrulama yapılır.

3. Kapsamlı Soruşturmalar: Eğer başvuru sahibi bir güvenlik riski teşkil ediyorsa, daha kapsamlı bir soruşturma başlatılabilir. Bu, başvurunun sonuca bağlanmasının aylarca sürebileceği anlamına gelir.

Güvenlik Soruşturmasına Kalma Durumunda Ne Yapmalısınız?

Güvenlik soruşturmasına takılmak, her başvuru sahibinin karşılaşabileceği bir durumdur. Ancak bu süreçte yapılması gereken bazı önemli adımlar şunlardır:

1. Sabırlı Olmak: Güvenlik soruşturması uzun sürebilir. Başvuru sahiplerinin bu süreçte sabırlı olmaları ve düzenli olarak başvurularını takip etmeleri önemlidir.

2. Belgelerinizi Eksiksiz Sunmak: Başvuru esnasında tüm belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması, soruşturmanın hızlanmasına yardımcı olabilir. Sahte bilgi veya belge sunmaktan kaçınmak çok önemlidir, çünkü bu durum süreci uzatmakla kalmayıp başvurunun reddedilmesine de yol açabilir.

3. Ek Bilgi Sağlamak: ABD hükümeti, başvuru sahibi hakkında ek bilgi talep ederse bu bilgileri hızlı ve eksiksiz bir şekilde sağlamak süreci hızlandırabilir. Başvuru sahipleri, talep edilen belgeleri mümkün olan en kısa sürede sunmalıdır.

Güvenlik Soruşturmasının Sonuçlanması Ne Kadar Sürer?

Güvenlik soruşturmasının sonuçlanma süresi, başvuru sahibinin geçmişine, sunulan belgelere ve incelenen diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Genellikle güvenlik soruşturması birkaç hafta ile birkaç ay arasında tamamlanır. Ancak, başvuru sahibinin geçmişinde herhangi bir sorun veya şüpheli durum varsa bu süre aylarca uzayabilir.

Bazı yaygın durumlar ve ortalama sonuçlanma süreleri:

  1. Rutin Başvurular: Genellikle birkaç hafta ile 2-3 ay arasında sonuçlanabilir. Bu tür başvurularda ek inceleme yapılmasına gerek yoktur ve başvuru sahibinin geçmişi temizdir.
  2. Ek Güvenlik İncelemeleri: Başvuru sahibinin adli sicil kaydı, uluslararası seyahat geçmişi veya ABD’nin güvenlik kurumlarıyla bağlantılı geçmişi varsa inceleme süresi 6 ay veya daha uzun sürebilir. Bu durum özellikle yüksek güvenlik riski taşıyan ülkelerden gelen başvurularda yaygındır.
  3. Mülteci veya İltica Başvuruları: Bu tür başvuruların güvenlik soruşturmaları, başvuru sahibinin ülkesi ve geçmişine bağlı olarak 6 aydan fazla sürebilir. Kişinin geçmişi hakkında kapsamlı bir uluslararası inceleme yapılır.

Güvenlik Soruşturmasının Sonuçları Nelerdir?

Güvenlik soruşturması sonucunda başvuru üç şekilde sonuçlanabilir:

1. Onay: Eğer başvuru sahibi, güvenlik soruşturması sonucunda herhangi bir tehdit oluşturmadığı tespit edilirse, başvurusu onaylanır ve vize veya yeşil kart verilir.

2. Ret: Eğer başvuru sahibi bir güvenlik riski taşıyorsa veya geçmişinde ciddi suçlar varsa başvuru reddedilebilir. Bu durumda, başvuru sahibinin ABD’ye giriş yapmasına izin verilmez.

3. Ek İnceleme: Bazı durumlarda, başvuru sahibinin durumu daha fazla inceleme gerektirebilir. Bu, başvuru sürecinin daha da uzamasına neden olabilir.

Sonuç

Güvenlik soruşturmasına kalmak, ABD göçmenlik başvuruları sırasında karşılaşılabilecek yaygın bir durumdur. Başvuru sahiplerinin bu süreçte sabırlı olmaları, doğru bilgi sunmaları ve bir göçmenlik avukatından yardım almaları önemlidir. CK Law Firm olarak başvuru sahiplerine güvenlik soruşturmaları sürecinde gerekli hukuki desteği sağlamaktayız. Süreci hızlandırmak ve sorunsuz bir başvuru yapmak için profesyonel yardım almak her zaman en iyi yol olacaktır.

Profesyonel destek almak, detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Ergül Çeliksoy Kimdir?

Avukat Dr. Ergül Çeliksoy, CK Law Firm’in kurucu ortağıdır ve aynı zamanda University of Nottingham’da hukuk alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır. ABD’de göçmenlik hukuku alanında geniş bir deneyime sahip olan Dr. Çeliksoy, 2017 yılında University of Nottingham’da uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora eğitimine başlamıştır. 2022 yılında University of Nottingham School of Law’da tamamladığı hukuk doktorası ile akademik kariyerini taçlandıran Dr. Çeliksoy, modern kölelik, ceza adaleti ve ceza hukuku alanlarındaki uzmanlığı ile önde gelen akademik dergilerde yayınlar yapmış, uluslararası tanınır bir akademisyendir. California Barosu’na kayıtlı olan Dr. Çeliksoy, özellikle ABD göçmenlik hukuku davalarındaki derin bilgi ve tecrübesiyle müvekkillerine üstün hizmet sunmaktadır. Göçmenlik hukuku alanında edindiği bilgi birikimi ve tecrübe, CK Law Firm’in bu alandaki çalışmalarına değerli bir katkı sağlamaktadır.

Dr. Çeliksoy, göçmenlik hukuku davalarında müvekkillerine kapsamlı ve stratejik çözümler sunarak, onların ABD’de yasal statülerini güvence altına almalarına yardımcı olmaktadır. İnsan hakları ve göçmenlik süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarda, modern kölelik ve ceza hukuku konularındaki derin bilgisiyle, göçmenlerin karşılaştığı karmaşık hukuki sorunları etkili bir şekilde çözmektedir. CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Dr. Çeliksoy, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de kurdukları yeni hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.

Asım Kılınç, Göçmenlik Avukatı, CK Law Firm

ABD’ye yatırımcı veya ticari amaçlarla gitmek isteyen kişiler için en yaygın kullanılan vize türleri E-1 (Ticaretçi Vizesi) ve E-2 (Yatırımcı Vizesi) vizeleridir. Bu vizeler, ABD ile ticari ilişkileri olan veya ABD’de yatırım yapmayı planlayan kişilere, geçici çalışma ve oturma izni sağlar. Ancak E-1 ve E-2 vizesi başvurularının yapılacağı kurumun seçimi, başvuru sürecini ve sonuçları önemli ölçüde etkileyebilir.

  • USCIS Üzerinden E-1 ve E-2 Vizesi Başvurusu
  • ABD Konsoloslukları Üzerinden E-1 ve E-2 Vizesi Başvurusu

Bu sorular dışında konu ile ilgili sorularınız varsa lütfen bu makalenin altındaki yorumlar kısmı aracılığıyla, doğrudan Linkedln üzerinden bana mesaj göndererek ya da kurucu ortağı olduğum CK Law Firm Göçmen Avukatlığı Firmamızın Web Sayfası üzerinden bana iletebileceğinizi unutmayın!

USCIS Üzerinden E-1 ve E-2 Vizesi Başvurusu

USCIS, Amerika Birleşik Devletleri içinde göçmen ve göçmen olmayan vize başvurularını değerlendiren federal bir kurumdur. ABD’de bulunan kişiler, E-1 veya E-2 vizesi başvurusunu USCIS aracılığıyla yapabilirler.

 USCIS Üzerinden Başvuru Süreci

– Başvuru İçeriği: USCIS başvuruları, kapsamlı bir dosya hazırlığı gerektirir. Başvurular, iş planları, ticari ilişkiler ve yatırımlar hakkında ayrıntılı bilgi içeren belgelerle birlikte sunulmalıdır.

– Başvuru Türleri: USCIS, Amerika’da bulunan kişiler için statü değişikliği veya mevcut E-1 veya E-2 statüsünün uzatılması başvurularını kabul eder.

– Sonuçlar: USCIS başvurularında vize değil, ABD’de yasal olarak kalma hakkı (statü) verilir. Başvuru sahibi ABD dışına çıkarsa, tekrar ABD’ye giriş için bir vizeye ihtiyaç duyacaktır.

 USCIS Başvurusunun Avantajları

– ABD’de Bulunan Kişiler İçin Uygun: Eğer başvuru sahibi halihazırda ABD’de bulunuyorsa ve E-1 veya E-2 vizesine başvurmak istiyorsa, USCIS aracılığıyla başvuru yapmak daha uygundur. Vizeye başvurmak yerine, mevcut statünün E-1 veya E-2’ye değiştirilmesi talep edilir.

– Statü Uzatma Kolaylığı: E-1 veya E-2 statüsünde olan kişiler, USCIS aracılığıyla statülerini kolayca uzatabilirler. Uzatma başvurusu sırasında ABD’den ayrılmalarına gerek yoktur.

 USCIS Başvurusunun Dezavantajları

– ABD Dışına Çıkışta Sorunlar: USCIS’ten alınan onay, başvuru sahibine vize değil, ABD’de kalma hakkı sağlar. ABD’den ayrıldığında, tekrar ülkeye girebilmek için bir ABD Konsolosluğu’ndan vize alınması gerekir.

– Daha Uzun İşlem Süresi: USCIS başvurularının sonuçlanması, konsolosluk başvurularına göre daha uzun sürebilir. Başvuru yüküne ve işlemlerin yoğunluğuna göre, bu süre birkaç ayı bulabilir.

ABD Konsoloslukları Üzerinden E-1 ve E-2 Vizesi Başvurusu

ABD dışında ikamet eden başvuru sahipleri, bulundukları ülkedeki ABD Konsolosluğu aracılığıyla E-1 veya E-2 vizesi başvurusu yapabilirler. Konsolosluk başvuruları, genellikle ABD’ye giriş için vize almak isteyenler tarafından tercih edilir.

 Konsolosluk Üzerinden Başvuru Süreci

– Başvuru İçeriği: Konsolosluk başvurularında da kapsamlı belgeler sunulmalıdır. Ticari faaliyetleri, yatırım miktarını ve ABD ile olan ticari ilişkileri gösteren belgeler hazırlanmalıdır.

– Vize Mülakatı: Başvuru sahipleri, vize almak için ABD Konsolosluğu’nda bir mülakata katılırlar. Mülakat sonucunda vize onaylanırsa, pasaportlarına E-1 veya E-2 vizesi eklenir.

– Sonuçlar: Başvuru onaylandığında, başvuru sahibine ABD’ye giriş izni veren bir vize verilir. ABD’ye giriş yaptıktan sonra, E-1 veya E-2 statüsünde kalınabilir.

 Konsolosluk Başvurusunun Avantajları

– Doğrudan Vize Alınması: Konsolosluk başvurularında başvuru sahibi doğrudan vize alır. Bu, ABD’ye giriş ve çıkışlarda kolaylık sağlar.

– Daha Hızlı İşlem Süresi: Konsolosluk başvurularının sonuçlanma süresi genellikle USCIS başvurularına göre daha kısadır. İşlem süresi, konsolosluğun yoğunluğuna bağlı olarak birkaç hafta içinde sonuçlanabilir.

 Konsolosluk Başvurusunun Dezavantajları

– ABD Dışında Yapılması Gerekliliği: ABD içinde bulunan başvuru sahipleri, konsolosluk başvurusu yapmak istediklerinde ülke dışına çıkmak zorunda kalabilirler. Bu da zaman ve maliyet açısından ek yük getirebilir.

– Mülakat Stresi: Konsolosluk başvurularında mülakat zorunluluğu vardır. Başvuru sahibinin ABD ile güçlü ticari ilişkilerinin ve geri dönme niyetinin konsolosluk görevlisine ikna edici bir şekilde açıklanması gerekir.

USCIS ve Konsolosluk Başvurularının Karşılaştırılması

KriterUSCIS BaşvurusuKonsolosluk Başvurusu
Başvuru YeriABD içindeABD dışında (ABD Konsoloslukları)
SonuçABD’de kalma hakkı (statü)Vize verilmesi (ABD’ye giriş ve çıkış hakkı)
MülakatMülakat yokZorunlu vize mülakatı
İşlem SüresiDaha uzunDaha kısa
ABD’ye GirişYeniden giriş için konsolosluk başvurusu gerekliDoğrudan giriş izni
Başvuru ÜcretiUSCIS başvuru ücretiKonsolosluk başvuru ücreti

Sonuç

E-1 ve E-2 vizeleri, ABD ile ticari ilişkilerde bulunmak veya ABD’de yatırım yapmak isteyenler için büyük fırsatlar sunmaktadır. Ancak başvuru sürecinin doğru bir şekilde planlanması ve hangi başvuru yolunun daha uygun olduğunun belirlenmesi, vize onayının alınması için kritik öneme sahiptir. USCIS başvurusu, ABD’de bulunanlar için uygunken konsolosluk başvuruları daha hızlı ve esnek bir çözüm sunar.

Profesyonel destek almak ve detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti için bizimle cklawfirm.org adresinden, info@cklawfirm.org e-posta adresinden ya da Linkedln’den iletişime geçebilirsiniz.

Avukat Asım Kılınç Kimdir?

Avukat Asım Kılınç, CK Law Firm’in kurucu ortağı olup, göçmenlik hukuku ve ABD’de yaşama dair hukuki süreçler konusundaki uzmanlığıyla tanınmaktadır. Southern Methodist University Dedman School of Law’da Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış olan Kılınç, Missouri Barosu’na kayıtlıdır ve özellikle ABD göçmenlik hukuku üzerine yoğunlaşmıştır.

Avukat Kılınç, göçmenlik hukuku alanında edindiği derin bilgi ve deneyim ile CK Law Firm’in bu alandaki başarısına önemli katkılarda bulunmaktadır. Göçmenlik hukuku konusunda 1000’den fazla dosyanın hazırlanma süreçlerinde aktif rol almış, bu alandaki tecrübesini kanıtlamıştır. Müvekkillerine kapsamlı ve profesyonel hukuki destek sunarak, onların ABD’de yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Vatandaşlık, Green Card, çalışma izni ve diğer göçmenlik süreçlerinde müvekkillerine en kaliteli hizmeti sunmakta; başlangıçtan ABD vatandaşlığına kadar olan tüm süreçte onlara destek olmaktadır.

CK Law Firm’in göçmenlik hukuku alanındaki liderliğini pekiştiren Avukat Asım Kılınç, müvekkillerine güvenilir ve etkili hukuki danışmanlık hizmetleri sunarak, onların ABD’de yeni bir yaşam kurma yolculuklarında yanlarında olmaktadır.

E-posta Bültenimize Abone Olun

E-posta bültenimize abone olarak ABD göçmenlik süreçleriyle ilgili avukatlarımızca yazılmış güncel duyuru ve makalelerden haberdar olun.