Şevvalnur Akgün, Case Manager, CK Law Firm

ABD hükümetinin sığınma randevuları için CBP One uygulamasına olan bağımlılığı tartışmalı bir konu olmuştur. Süreci hızlandırmak için tasarlanmış olmasına rağmen, uygulamanın sığınmacıları önemli ölçüde etkileyen birçok eksikliği bulunmaktadır.

1. Yetersiz Randevu Sayısı: CBP One uygulaması günlük sadece 1.450 randevuya izin veriyor, bu da birçok sığınmacıyı Meksika’da tehlikeli koşullarda beklemeye zorluyor. Matamoros ve Tijuana gibi şehirlerde sığınmacılar aylarca randevu bekleyerek şiddet ve sömürüye maruz kalıyor.
2. Erişilebilirlik Sorunları: Uygulama, erişilebilirlik eksikliği nedeniyle önemli eleştiriler aldı. Başlangıçta siyahi sığınmacılar için yüz tanıma sorunları vardı ve sadece İngilizce, İspanyolca ve Haiti Kreyol dilinde mevcuttu. Bu sınırlamalar, birçok İngilizce bilmeyen göçmenin ve engelli bireylerin uygulamaya erişimini engelliyor.
3. CLP Kuralının Etkisi: CBP One uygulaması ile birlikte uygulamaya konan Yasal Yolların Çevresinden Geçiş (CLP) kuralı, uygulamayı kullanmayan göçmenlerin sığınma hakkına sahip olmadığını varsayıyor. Bu kural, sığınmacıların olağanüstü koşullarla karşılaştıklarını veya uygulamayı kullanamamalarının önemli engellerden kaynaklandığını kanıtlamalarını gerektiriyor.
4. Sınırlı Erişimin Sonuçları: CBP One uygulaması aracılığıyla randevu alamamak ciddi sonuçlara yol açıyor. Meksika’da bekleyemeyen birçok göçmen, sınırı yasa dışı yollardan geçme riskini alıyor. Bu durum hem hayatlarını tehlikeye atıyor hem de CLP kuralı uyarınca sığınma taleplerinin reddedilme olasılığını artırıyor.
5. Reform Çağrıları: CBP One uygulamasını ve genel olarak sığınma sürecini iyileştirmek için birçok reform çağrısı yapılmıştır. Bu reformlar arasında dil seçeneklerinin genişletilmesi, randevu sayısının artırılması ve uygulamanın erişilebilirlik sorunlarının ele alınması yer alıyor. Ayrıca, CLP kuralının reddedilebilirlik varsayımını ortadan kaldırmaya yönelik bir itici güç var.

CBP One uygulaması, şu haliyle sığınmacıların ihtiyaçlarını karşılamada yetersizdir. Randevu sayısındaki ve erişilebilirlikteki sınırlamalar birçok kişiyi riske atmaktadır. Uygulamanın amacına uygun olarak çalışması için kapsamlı reformlar gereklidir.

Detaylı bilgi için Think Immigration: The CBP One App Is Not Enough sitesini ziyaret edin.

Şevvalnur Akgün, Case Manager, CK Law Firm

ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), göçmenlerin hukuki sistemi daha iyi anlamalarını sağlayacak yeni bir politika duyurdu. Hemen geçerli olmak üzere, USCIS, bir Göçmenlik Hakimi veya Göçmenlik Temyiz Kurulu (BIA) tarafından verilen kararların ardından belirli belgeleri bireylere sağlayacak. Bu yeni politika, göçmenlerin davalarıyla ilgili kritik belgelere zamanında erişimini sağlamayı amaçlıyor.

Bu politika kapsamında, USCIS, göçmenlerin yasal statülerini ve bir sonraki adımlarını anlamaları için kritik öneme sahip olan güncellenmiş Mahkemeye Çıkma Bildirimi (NTA) gibi belgeler düzenleyecek. Bu değişiklik, USCIS ile göçmenlik işlemlerine dahil olan bireyler arasındaki şeffaflığı ve iletişimi artırmayı hedefliyor.

Göçmenler için bu belgelere anında erişim, hukuki kararlara uygun şekilde yanıt verebilme yeteneklerini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu, statülerinin tam olarak bilgilendirilmesini ve yapmaları gereken herhangi bir eylemi bilmelerini sağlar. Bu durum, özellikle son tarihlerle karşı karşıya olan veya diğer hukuki ya da kişisel işler için belge sağlaması gerekenler için önemlidir.

Daha önce, bu tür belgelerin alınmasında gecikmeler olabiliyordu, bu da göçmenlik sistemini anlamaya çalışan bireyler için belirsizlik ve potansiyel komplikasyonlara yol açabiliyordu. Yeni politikanın, kararların ardından belgeleri hemen sağlayarak bu sorunları hafifletmesi bekleniyor.

USCIS, bu politika değişikliğinin, müşteri hizmetlerini iyileştirme ve bireylerin göçmenlik davaları hakkında iyi bilgilendirilmesini sağlama çabalarının bir parçası olduğunu belirtti. Bu yeni gereklilik hakkında daha fazla bilgi için USCIS’in resmi duyurusuna başvurabilirsiniz.

Bu güncelleme, göçmenlik statünüz ve davanızı etkileyebilecek değişiklikler hakkında bilgi sahibi olmanın önemini vurgulamaktadır. Bu yeni politikayı anlamak veya size nasıl etkilediğini öğrenmek için yardıma ihtiyacınız varsa, destek ve rehberlik için lütfen CK Hukuk Bürosu ile iletişime geçin.

Gülce Süzen, Law Clerk, CK Law Firm

13 Eylül 2024’ten itibaren, ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), olumlu sığınma başvurusu yapanlar için yeni bir gereklilik uygulamaya koydu. Artık tüm başvuru sahiplerinin sığınma görüşmeleri için kendi tercümanlarını sağlamaları gerekecek. Bu değişiklik, görüşme sürecini hızlandırmayı ve iletişimin açık ve etkili olmasını sağlamayı amaçlıyor.

Daha önce, USCIS sığınma görüşmeleri için tercüman sağlıyordu, ancak yeni politika bu sorumluluğu başvuru sahiplerine devrediyor. Bu, sığınma başvurusunda bulunan herkesin İngilizce ve başvuru sahibinin ana dili konusunda akıcı bir tercüman getirmesi gerektiği anlamına geliyor. Tercüman en az 18 yaşında olmalı ve başvuru sahibinin avukatı veya temsilcisi olmamalıdır.

Bu değişiklik, sığınma başvurusu yapanlar için önemli sonuçlar doğuruyor. Bir yandan, başvuru sahiplerinin bu kritik görüşme sırasında güven duydukları ve rahat hissettikleri birini seçebilmelerini sağlıyor. Diğer yandan, başvuru sahiplerine nitelikli bir tercüman bulma ve sağlama sorumluluğu yüklüyor.

Birçok sığınma başvurusu yapan için güvenilir bir tercüman bulmak zor olabilir ve ek maliyetler getirebilir. Başvuru sahiplerinin önceden plan yapmaları ve tercümanlarının USCIS gerekliliklerini karşıladığından emin olmaları önemlidir; aksi takdirde görüşme sürecinde gecikmeler veya sorunlar yaşayabilirler.

USCIS, bu yeni politikanın sığınma görüşme sürecinin verimliliğini ve doğruluğunu artırmayı amaçladığını vurguluyor. Açık iletişim, sığınma memurlarının her vaka hakkında bilinçli kararlar alabilmesi için hayati önem taşır ve başvuru sahibi tarafından seçilen bir tercümanın olması, anlama ve yanlış anlamaları azaltabilir.

Bu yeni gereklilik hakkında daha fazla bilgi için USCIS’in resmi duyurusuna başvurabilirsiniz.

Bu politika güncellemesi, sığınma başvurusu yapanlar için hazırlığın önemini vurgulamaktadır. Görüşmeniz için nitelikli bir tercümanın hazır olması, sığınma başvurunuzun sonucunu önemli ölçüde etkileyebilir. Bir tercüman bulma veya bu yeni gerekliliği anlama konusunda yardıma ihtiyacınız varsa, destek ve rehberlik için lütfen CK Hukuk Bürosu ile iletişime geçin.

Şevvalnur Akgün, Case Manager, CK Law Firm

Biden yönetimi, ABD-Meksika sınırını geçmeye çalışan göçmenlerin akışını yönetmeye yönelik yeni kısıtlamalar getirdiğini duyurdu. Bu politika değişikliği, Amerika Birleşik Devletleri’ne girmeye çalışan göçmen sayısının artmasına yanıt olarak sınır güvenliğini sağlamak amacıyla tasarlandı.

CNN’in yakın tarihli bir raporuna göre, yeni yürütme kararı, sığınma veya diğer yasal koruma kriterlerini karşılamayan göçmenlerin güney sınırından girişini sınırlayacak. Bu önlem, sınır kontrollerini sıkılaştırmak ve göç davalarının birikimini azaltmak için daha geniş bir çabanın parçasıdır.

Yeni kısıtlamalar kapsamında, belirli kategorilerdeki göçmenler hızlandırılmış sınır dışı etme süreçleriyle karşı karşıya kalabilir veya sığınma hakkı kazanmak için ek gerekliliklere tabi olabilirler. Yönetim, sınır güvenliğini korurken insani ilkelerle uyumlu dengeli bir yaklaşım benimsemenin önemine vurgu yapmıştır.

Bu yeni önlemlerin, ABD’ye giriş yapmak isteyen göçmenler üzerinde önemli bir etkisi olması beklenmektedir. Şiddet ve zulümden kaçan birçok birey ve aile, sürecin daha zorlayıcı olduğunu görebilir. Ancak yönetim, meşru sığınma taleplerinin yine de dikkatle değerlendirileceğini garanti etmektedir.

Yeni politika, sınır devriye ajanlarının sayısının artırılmasını ve sınır geçişlerini daha etkili bir şekilde izlemek ve yönetmek için gelişmiş gözetim teknolojisinin kullanılmasını içermektedir. Ayrıca, göçün kök nedenlerini ele almak ve sınırın Meksika tarafındaki göçmen kamplarındaki koşulları iyileştirmek için Meksikalı yetkililerle daha fazla iş birliği yapılacaktır.

Bu yeni kısıtlamalar ve bunların etkileri hakkında daha fazla ayrıntı için CNN’in resmi duyurusuna başvurabilirsiniz.

Bu değişiklikler, mevcut göçmenlik politikaları hakkında bilgili olmanın önemini vurgulamaktadır. Bu yeni kısıtlamaların sizin davanızı nasıl etkileyebileceğini anlamak için yardıma ihtiyacınız varsa, destek ve rehberlik için lütfen CK Hukuk Bürosu ile iletişime geçin.

Şevvalnur Akgün, Case Manager, CK Law Firm

Amerika Birleşik Devletleri Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), mültecilerin ABD’de daha iyi bir yaşam kurmalarına yardımcı olmak için önemli bir değişiklik yaptı. Çalışma İzin Belgeleri (EAD) alma sürecini kolaylaştırarak, USCIS mültecilerin çalışmaya başlamalarını ve kendilerini desteklemelerini daha hızlı ve kolay hale getirmeyi hedefliyor.

Yeni politika kapsamında, mültecilerin çalışma izinleri otomatik olarak yenilenecek. Bu, mültecilerin sıklıkla karmaşık ve zaman alıcı olan yenileme süreci hakkında endişelenmelerine gerek kalmayacağı anlamına geliyor. Bunun yerine, iş bulmaya, kariyerlerini inşa etmeye ve ailelerine bakmaya odaklanabilecekler.

Bu değişiklik, sadece bürokratik bir düzenleme değil; birçok mülteci için bir can simidi. USCIS, evrak işlerini ve bekleme sürelerini azaltarak mültecilerin yeni topluluklarına daha hızlı entegre olmalarına yardımcı oluyor. Bu, onların mali bağımsızlığa daha erken kavuşmalarını sağlıyor ki bu da onların istikrarı ve refahı için çok önemli.

Yeni süreç, mültecileri işe almak isteyen ancak çalışma izinlerindeki bürokratik engeller nedeniyle caydırılan işverenler için de faydalı. Otomatik yenilemelerle, mültecileri işe almak işletmeler için daha basit ve cazip bir seçenek haline geliyor.

USCIS’e göre, bu değişiklik mültecilerin iş gücüne katılımını artırmayı, böylece ekonomiye katkıda bulunmayı ve kendi yaşam kalitelerini artırmayı amaçlıyor. Daha fazla detay için USCIS’in resmi duyurusuna başvurabilirsiniz.

Genel olarak, bu politika güncellemesi, mültecilerin ABD’de kendi kendine yeterlilik ve istikrar elde etmelerine yönelik önemli bir adım. Yeni bir hayata geçişi mümkün olduğunca sorunsuz hale getirme taahhüdünü yansıtıyor ve mültecilerin daha parlak bir gelecek inşa etmeye odaklanmalarına olanak tanıyor.